Başlangıç da çoğunlukla ani bir şekilde gelişen, bazen ilk belirtisi ölüm olabilen
Kalp krizi nedir? Kimler kalp krizi geçirme riski altında? Bu soruların cevapları, haberimizde...
Kalp krizi nedir? Kalbin yeteri kadar oksijen alamayarak ölmesine kalp krizi (miyokard enfarktüsü) denir. Kalbimiz günlük yaptığımız işe göre bazen daha fazla bazen daha az oksijene ihtiyaç duyar. Oksijeni kalbin kendi damarları yani koroner damarları getirirler. Eğer koroner damarlarda bir tıkanıklık veya daralma söz konusu ise kalp yeteri kadar oksijen alamaz, beslenemez. Beslenemeyen kalp dokusu ölür, işlevini yitirir ve kanı pompalayamaz hale gelir. Sonuç olarak ölümcül bir tablo olan kalp krizi ortaya çıkar. Kalp krizi geçirmiş kimselerde ölen dokunun yerine yenisi gelmez. İşlevsiz bir yara tabakası oluşur. Yani kalp krizinin verdiği hasar geridönüşü olmayan bir hasardır. Kalp krizine neden olan koroner damar tıkanıklığının en önemli sebebi "atheroskleroz"dur. Atheroskleroz, damarlarının içine yağ birikintilerinin oturması demektir. Sigara içenlerde ve kolesterolü yüksek kimselerde bu birikintiler sinsice büyürler ve zamanla koroner damarı tamamen tıkarlar. Sonuçta kalbin beslenmesi bozulur ve kalp krizi meydana gelir. Gençlerde kalp krizi çok nadirdir. Olası nedenler şöyledir:
- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan bir pıhtının koroner damarlara ulaşıp aniden tıkaması
- Kalp kapakları hasarlanmış kimselerde kapalçıktan kopan parçaların koroner arterleri tıkaması
- Vaskülitler, kronik hastalıklar
- Kokain kullanımı gibi nedenler olabilir.
Kalp krizi nasıl belirti verir? Kalbi besleyen damarlardan bir tanesinin ani olarak tıkanmasına bağlı olarak gelişen kalp krizi, tıkanan damarın kalbi beslediği bölgede kalp dokusunun hücrelerini yitirmesine neden olmaktadır. Buna bağlı olarak ölüme varan sonuçlar ortaya çıkabilir. Göğüste şiddetli ağrı ile birlikte; bulantı, kusma, terleme ve bazen de bayılma ile bilinç kaybı ortaya çıkar. Göğüs ağrısı kalp krizini işaret etse de bazı hastalarda karnın üst kısmında mideye vuran bir ağrı oluşur. Bu durumda oluşan bu rahatsızlığın mideyle ilişkili olduğu sanılarak hasta tarafından önemsenmeyebilir. Özellikle yaşlı hastalarda kriz, nefes darlığı ile ortaya çıkabilir. Ancak bu belirtiler, 100 kişiden ancak 75-80’inde görülür. Geri kalan yüzde 20’lik kısım, ‘sessiz kalp krizi’ denilen ve belirti vermeden ortaya çıkan bir durumdur. Bu % 20’lik oranda bazen ilk belirti ölüm olabilir.
Kadınlarda risk daha yüksek! Özellikle 50 yaşın altındaki genç kadınlarda bir kalp krizi ortaya çıktığında risk erkeklere oranla daha yüksektir. Kadınlar menopoz öncesinde östrojen hormonu sayesinde kalp krizi riskinden büyük oranda korunurlar. Ancak kalp krizine maruz kaldıklarında, krize bağlı komplikasyonların ortaya çıkma oranı daha yüksektir.
Ani kalp ölümlerinin tamamı krize bağlı değil! Ani ölümlerin tamamı kalp krizine bağlı değildir. Bir kısmı doğuştan var olan anomalilerle yani kalpteki yapısal bozukluklarla ilgilidir. Buna, aileden geçen genetik faktörler, kalp kas dokusunun ileri derecede bozulması ile ortaya çıkan ritim bozuklukları eşlik eder. Sayılan tüm bu nedenler özellikle 35 yaşın altındaki insanlar için geçerlidir. Bu sebeple, 35 yaşın altındaki kalp ölümlerini ayrı değerlendirmek, 35 yaş sonrasını ayrı değerlendirmek gerekir.
Kalp krizi sırasında neler yapılmalı? Kriz anında acil müdahale nasıl olmalıdır? Ani kalp damarı tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkan kalp krizinde en önemli nokta, göğüs ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkar çıkmaz kişinin tam donanımlı bir hastaneye başvurması ve sağlık yardımı almasıdır. Ölümlerin yarısı kalp krizi başladıktan sonraki ilk saat içinde ortaya çıkar. Bu nedenle mümkün olan en kısa sürede kalp krizine müdahale edilecek düzeyde bir sağlık kuruluşuna başvurmak çok önemlidir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, tıkanan damarı açıcı tedavi yöntemleri de en kısa sürede uygulanabilir ve kalbin hasar görmesinin önüne geçilmiş olur. Hastaya hastanede müdahalede önemli olan hızlı tanı konulması ve müdahalenin uygun bir şekilde yapılmasıdır.
Kalp krizi esnasında yalnızsanız: Kişinin kalp krizi geçirdiği esnada tıkalı olan damarını açabilmek için yapacağı bir manevra yok. Bunun yanında;
- Öncelikle ağrı başladığı anda telefonla yakınlarınızı arayarak durumu haber verin.
- Bulunduğunuz yerin kapısını aralık bırakın. Bu, yardıma gelecek olan kişinin işini kolaylaştırmış olur.
- Kuvvetli öksürük geçici olarak kan akımını artırabilir. Yeni başlamış bir pıhtıyı yerinden sökme ihtimali çok düşük olsa da burun deliklerinizi kapatarak kuvvetli biçimde öksürün.
- Evde aspirin varsa, bir bardak su ile alın.
- Bunun dışında kesinlikle bir şey yiyip içmeyin.
- Pencereyi açarak odaya oksijen girmesini sağlayın.
- Yardım gelmesini, yatarak ya da oturarak bekleyin. Kesinlikle ayakta beklemeyin. Çünkü kalp krizi ile hastaneye gelen bir hastanın bir travma sorunu olmaması gerekir. Eğer kişi düşerek başını çarpmışsa, kalp krizi ile ilgili yapılacak tedaviler, başa alınan darbe nedeniyle yapılamayabilir.
- Ağrıyı azaltmak için egzersiz yapmayın.
- Soğuk ya da sıcak suyun altına kesinlikle girmeyin. Özellikle soğuk su böyle durumlarda çok tehlikelidir. Çünkü kalp damarlarını büzer ve tıkalı olmayan damarların da daralmasına neden olabilir.
Bir kişi yanı başınızda kalp krizi geçirdiyse; - Sağlık deneyiminiz yoksa kalp krizi geçiren birine müdahale etmeyin, başka hastalara veya kendinize ait kalp ilaçlarını vermeyin.
- Hemen ambulans yardımı isteyerek hastayı en yakın tam donanımlı bir hastaneye ulaştırın.
- Bu esnada, kalp krizi geçiren kişiyi uygun bir yere yatırın
- Ayaklarını kalp seviyesinin üzerine kaldırarak, kalbe daha çok kan akışının olmasını sağlamaya çalışın
- Üzerindeki sıkı olan kıyafetleri gevşetmek, kravatı çözmek gibi yardımlarda bulunun
- Önemli olan, hastayı tetkik ve tedavilerinin, yerinde ve uygun şekilde yapılabileceği bir hastaneye ulaştırmanızdır
Kalp krizi geçirme riski altında olanlar: - Şeker hastaları
- Kolesterolü yüksek olan hastalar
- Hipertansiyon hastaları
- Orta yaş ve üzerindeki erkek ve kadınlar
- Menopoz sonrası kadınlar
- Sigara içenler
- Kilolu kişiler
- Ailesinde kalp hastalığı bulunanlar ya da genç yaşta kalpten ölüm öyküsü olanlar