İran'a uygulanan yaptırımların kalkmasıyla neler olacak?

18 Ocak 2016 Pazartesi

İran'da 35 yılın ardından ambargo kalktı. Peki, yaptırımların kalkmasıyla İran'ı neler bekliyor?
Nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte Tahran yönetimine uygulanan petrol, doğalgaz, bankacılık, finans, havacılık ve deniz taşımacılığı alanlarındaki yaptırımlar kaldırılırken, İran'ın yurtdışındaki yaklaşık 100 milyar dolarlık varlığı da serbest bırakılacak. Bunun yanı sıra İran'ın uluslararası piyasalara özellikle Batı ülkelerine petrol ihracatının da önü açıldı.
İran'la P5+1 ülkeleri arasında varılan nükleer anlaşma, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) nihai raporuyla yürürlüğe girdi. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle İran'a nükleer programından dolayı uygulanan ekonomik ve mali yaptırımlar kaldırıldı ancak uygulanan silah ambargosunun 5 yıl daha devam etmesi öngörülüyor. Uranyum zenginleştirerek nükleer silah üretmesinden endişe edilen İran'a yönelik Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından uygulanan ekonomik ve mali yaptırımlar, İran'ın anlaşma yükümlülüklerini yerine getirdiğini kanıtlamasının ardından kaldırıldı. Anlaşmayla birlikte Tahran yönetimine uygulanan petrol, doğalgaz, bankacılık, finans, havacılık ve deniz taşımacılığı alanlarındaki yaptırımlar kaldırılırken, İran'ın yurtdışındaki yaklaşık 100 milyar dolarlık varlığı da serbest bırakılacak. Bunun yanı sıra İran'ın uluslararası piyasalara özellikle Batı ülkelerine petrol ihracatının önünde herhangi bir engel kalmadı. İran Merkez Başkanı Veliyullah Seyif dün devlet televizyonundaki bir konuşmasında, yaptırımların kalkmasıyla birlikte ilk aşamada İran'ın dondurulan 32,5 milyar dolarının serbest bırakılacağını söyledi. Seyf, bu miktarın 28 milyar dolarının Merkez Bankası'na ait olduğu bilgisini verdi. 6-7 ay sonra günlük 1 milyon varil petrol Anlaşmanın yürürlüğe girerek yaptırımların kaldırılmasındaki en önemli gelişmelerden biri de İran'ın  petrol piyasasına yeniden tam kapasiteyle dönüş yapması olacak. Ancak İran petrolünün piyasalara hemen arz edilmesi de beklenmiyor. Tahran yönetimi petrol arzında kademeli bir artış öngörüyor. İran Petrol Terminalleri Şirketi Genel Müdürü Piruz Musevi, Ekim'de, İran'ın yeni rezervlerle petrol ihracatı potansiyelinin günlük 6 milyon varile yükseldiğini söylemişti. İran Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene ise dün yaptığı açıklamada, petrol ihracatını günlük 2 milyon varile çıkarmayı planladıklarını ifade etti. Zengene, "Yaptırımlar kalktıktan kısa süre sonra petrol ihracatını günlük 500 bin varil, 6-7 ay sonra ise günlük 1 milyon varil artırabileceğimizden eminiz" dedi. İran'ın petrol piyasasına ilk etapta günlük 500 bin varil daha petrol arz etmesiyle varili 30 doların altına düşen petrol fiyatlarının daha da düşmesi tahmin ediliyor. Batı'nın Tahran'a yönelik yaptırımlarının ardından İran'ın petrol ihracatı yarı yarıya düşmüştü. Özellikle AB tarafından 1 Temmuz 2012'den itibaren İran petrolüne uygulanan yaptırımlar, ekonomisi büyük ölçüde petrole dayanan İran'a darbe vurmuştu. İran bu dönemde çoğunlukla Çin, Hindistan, Türkiye, Japonya ve Güney Kore'ye olmak üzere günlük yaklaşık 1 milyon varil petrol ihraç ediyordu. Devletin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK) Genel Sekreteri Muhsin Rızai, geçen sene Ocak'ta yaptığı bir açıklamada, petrol ihracatına uygulanan ambargolar sonrası İran'ın 2 milyon varil olan günlük ham petrol üretiminin 1 milyon varile düştüğünü söyledi. Son üç yıldır uygulanan ambargolar sebebiyle İran'ın yaklaşık 1 milyar varil petrolü ihraç edemediğini kaydeden Rizai, "İran’ın petrolden elde ettiği gelir 100 milyar dolar azaldı" ifadelerini kullandı. Ülke ekonomisine ağır darbe vuran yaptırımlardan kurtulan İran'ın ticaret hacminin de artması bekleniyor ancak İranlı yetkililer ekonomik kazançların elde edilebilmesi için milyar dolarlık yatırımlar gerektiğini belirtiyorlar. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dün başkent Tahran'da düzenlediği basın toplantısında ABD'li şirketler de dahil olmak üzere yabancı şirketlere yatırım çağrısı yaptı. Uzun yıllar dünyadan tecrit edilen İran ekonomisinin tecrit döneminin neden olduğu zararı giderip yeniden ayağa kalkabilmesi için yıllık ortalama 150 milyar dolarlık dış yatırıma ihtiyacı olduğu yorumları yapılıyor. İran ile iş yapan uluslararası şirketler üzerindeki yasak kalkacak ve İran dünya ülkeleri ile yeniden tam kapasiteyle ticaret yapabilecek. Yaptırımların kaldırılarak İran'ın yeniden dünyaya açılmasıyla birlikte özellikle Avrupalı ülkeler, birçok alanda açılan yeni pazardan pay kapmaya çalışacak. 14 Temmuz'da varılan anlaşma sonrasında Avrupa'dan başta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok ülkenin, devlet adamının yüzlerce kişilik iş dünyası heyetleriyle birlikte Tahran’ı ziyaret etmesi de bunun bir göstergesi. Bankalar yeniden SWIFT sistemine dahil edilecek Nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından dün İran Merkez Bankası tarafından yayımlanan yazılı bir açıklamada, SWIFT'in İran bankalarını ambargolu kurumlar listesinden çıkardığı duyuruldu. Dış ticarette bankalar arası döviz transferine imkan veren SWIFT sistemi, İran bankalarını 2012'de ambargolu şirketler arasına dahil ederek, İran bankalarının yabancı bankalarla işlem yapmasını engellemişti. Açıklamanın ardından artık İran bankaları, uluslararası ticaret, para ve fon aktarımlarında diğer bankalarla çalışabilecek. İran'a sivil uçak satışı yapılacak ABD'nin 1980'den bu yana uyguladığı İran'a sivil uçak satış yasağı da ABD Devlet Başkanı Barack Obama tarafından nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesinin hemen ardından kaldırıldı. ABD ve AB yaptırımlarının kalkmasının ardından İran, ABD'nin Boeing ve Fransa'nın Airbus şirketlerinden yolcu uçakları satın alabilecek. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Kasım 2015’te Fransa'nın Airbus şirketinden sivil uçak almak istediklerini ifade etmiş ancak Airbus şirketi, ambargolar kaldırılmadan önce ticari bir adım atmalarının mümkün olmadığını açıklamıştı. Dün bu konuyla ilgili bir açıklama yapan İran Ulaştırma ve Şehircilik Bakanı Abbas Ahundi, ülkesinin Fransız şirketi Airbus'tan 114 yolcu uçağı satın alacağını açıkladı. 1979’daki İran devriminin ardından başlayan ABD'nin uçak ambargosu, 1995’ten itibaren İran’a uçaklara ait yedek parçaların teminini de kapsadı. Bu tarihten sonra ne uçak alabilen ne de uçaklarındaki arızaları tamir ettirebilen İran'da o tarihten bu yana meydana gelen onlarca uçak kazasında binlerce kişi yaşamını yitirdi. Silah ve füze ambargoları kaldırılmayacak İran’ın nükleer programına ilişkin yaptırımlar kalkarken balistik füze programı ve terörizm nedeniyle getirilen yaptırımlar yürürlükte kalmaya devam edecek, silah ambargosu da en az 5 yıl daha sürecek. İran Devrim Muhafızları'na ait şirketlere yönelik ambargolar da kaldırılmayacak. - Yaptırımların kaldırılmasının İran iç siyasetine etkileri Uzun yıllardır devam eden ve ülke ekonomisine büyük darbe vuran yaptırımların kaldırılmasının İran'da yaklaşan parlamento seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Ruhani taraftarlarının başını çektiği reformcu kanadın elini güçlendireceği muhafazakarların elini ise zayıflatacağı görüşü hakim. BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 5 daimi üyesi ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya'nın oluşturduğu P5+1 grubu ile İran arasındaki müzakerelerde 14 Temmuz’da anlaşmaya varılmıştı. Anlaşma uyarınca Tahran, yaptırımların kaldırılmasına karşı nükleer programında sınırlama yapmayı kabul etmişti. Avusturya'nın başkenti Viyana'da 14 Temmuz'da varılan anlaşma kapsamında uranyum zenginleştirme sürecini durduran ve elindeki stoğu da Rusya'ya gönderen İran, Arak nükleer tesisini de sökerek çalışmalarını durdurdu. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Yukiya Amano da İran'ın nükleer anlaşma için gerekli adımları attığını onaylayan raporunu BMGK'ya sundu. İran'ın yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve böylece nükleer anlaşmanın artık uygulamaya girebileceği raporunu veren UAEA, bundan sonra da süreci takip edecek.