Mahkemeden öncü olacak nitelikte karar!

Örnek teşkil edecek kararın alındığı  yer Tekirdağ. Anlaşmalı olarak boşanmak isteyen çift, mahkemeye  ‘ortak velayet' talebini gerekçeleri ile birlikte sundular. Mahkeme ise devrim niteliği taşıyan bu kararı onayladı ve  “Türk toplumunun temel yapısına ters düşmediği” gerekçesiyle anne ve babaya ortak olarak iki çoğunun velayetlerini verdi.

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 2010’da evlenen ve iki çocukları olan C.A.T. ile Y.H.T çifti, Çorlu 1. Aile Mahkemesi’ne anlaşmalı olarak boşanmak için başvuruda bulundu. Birbirinden talepleri olmayan çift, anlaşma protokollerini de mahkemeye sundu.

Mahkeme, 14 Nisan’da görülen duruşmada, 7 ve 3 yaşlarındaki iki kız çocuğun velayetinin anne C.A.T ve baba Y.H.T’ye ortak olarak verilmesini kararlaştırdı. Tarafların mahkemeye sundukları protokolün incelendiği de belirtilen kararda, iç hukukta yer alan “eşlerin evlilik bakımından, evlilik süresince ve evliliğin bitmesi halinde, çocukları ile olan ilişkilerinde, özel hukuk niteliği taşıyan hak ve sorumluklar açısından eşit oldukları” sözleşmesine vurgu yapıldı. 
‘Toplum yapısına ters değil’ 
Kararda, ‘ortak velayet’ kavramının Türk kamu düzenine aykırı olmadığı Türk toplumunun temel yapısına ters düşmediği’ belirtilerek, şöyle denildi:
“Her iki tarafın da velayet hakkından vazgeçmek istemediği, hazırladıkları protokolde velayeti ortak kullanmak istediklerini açıkça beyan ettikleri anlaşma şartlarının mahkememizce de uygun bulunduğu anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği hukuksal sonuç ve vicdani kanısına ulaşılarak hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.” Mahkeme, tarafların müşterek çocukları A.M. ve A.M.’nin velayetlerinin davacı anne ve davalı babaya müştereken (ortak olarak) bırakılmasına, çocukların fiilen pazar gününden perşembeye kadar annenin, perşembe gününden pazara kadar babanın yanında bırakılmasına karar verdi. 

‘Mahkemeler karar veremiyordu’

Boşanan çiftin avukatlarından Mehtap Yeter Engin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı hakim Ömer Uğur Gençcan’ın Şubat 2001’de bu konuya ilişkin uluslararası sözleşmeye atıf yaparak görüş açıkladığını belirterek, “İstanbul mahkemeleri henüz bu konuda bir karar vermiş değil. Bu durum hukukumuz açısından devrim niteliğinde bir karardır. Anne ve babalar, çocukların velayeti konusunda uzlaşamadıkları takdirde mahkemeler boşanmaya da karar veremiyordu. Bu uygulama ile evlilik birliği sulh ile sonlandırılabilecek” dedi.