Düşen petrol fiyatları Irak'a gelirinin yüzde 70'ini kaybettirdi

15 Ocak 2016 Cuma

Petrol fiyatlarının giderek düşmesi ülke ekonomilerini çıkmaza sokuyor. Irak, gerileyen petrol fiyatları nedeniyle ülke gelirinin yüzde 70'ini kaybetti. Irak'ın milli ekonomisinin ve birçok alanın büyük zarara uğradığını aktaran Irak Petrol Bakanlığı Sözcüsü Asım Cihad, Bağdat'taki Petrol Bakanlığı binasında konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Ülke ekonomisinin temel ölçüde petrol ihracatına dayandığını dile getiren Cihad, petrol fiyatlarındaki düşüşü global bir konu olarak değerlendiklerini ancak bu durumun Irak gibi petrol üreten ülkeleri vurduğunu ifade ederek, petrol fiyatındaki düşüşün ülkedeki birçok kalkınma projesini de sekteye uğrattığını dile getirdi. Irak'ın 2016 bütçesinde petrolün varil fiyatının 45 dolara satılmasının düşünüldüğünü belirten Cihad, "Fakat halihazırda anormal bir durumla karşı karşıyayız. Uzmanlar, bu kadar düşüşü beklemiyorlardı. Bu durumun, Irak ve bazı ülkelerin ekonomisini zarara uğratmak için uluslararası siyasi boyutunun da olduğunu düşünüyoruz. Sonuç itibarıyla da durumdan en büyük zararı Irak görüyor" görüşünü savundu. Üretimi artırma konusunda sıkıntımız yok Petrol fiyatlarındaki düşüşün bölgesel gelişmelerle de ilişkili olduğunu kaydeden Cihad, ülkesinin konunun çözümüne katkı sağlamak için devlet harcamalarını azaltma, tarım ve sanayi alanlarını kalkındırma yoluna gittiğini dile getirerek, "Petrol üretimini artırma konusunda hiçbir sorunumuz yok. 2015'in Kasım ayında günlük 3 milyon 300 bin varil petrol üretimi yaparak en yüksek oranı yakaladık. Asıl sorun, fazla miktarda petrolü çok düşük fiyata satmamız" değerlendirmesinde bulundu. Cihad, bu yılın ortasında Irak'ın günlük petrol satışının 4 milyon 50 bin varili bulmasının hedeflendiğini aktardı. Gerekçeler ülke çıkarına hizmet etmiyor Bağdat'taki merkezi yönetim ve Erbil arasında 2014'te imzalanan petrol anlaşması ve halihazırdaki seyri hakkında konuşan Irak Petrol Bakanlığı Sözcüsü Cihad, şunları kaydetti: "Irak merkezi hükümeti IKBY ve diğer petrol üreten illere karşı verdiği vaatleri yerine getiriyor. Maalesef bu anlaşmaya bölgesel yönetim uymadı. Sürekli belirli gerekçeler sunuyorlar ama sonuç itibarıyla bunlar ülkenin milli çıkarına hizmet etmiyor. Anlaşmaya göre, IKBY, 300 bin varili Kerkük ve 250 bin varili de IKBY petrolünden olmak üzere günlük toplam 550 bin varili Irak Petrol Bakanlığına teslim edecekti. Lakin IKBY, üzerinde anlaşılan bu miktarın tamamını Bağdat'a teslim etmedi. Bunun teslim ettiği yarısından azını da mayıs ayında tamamen kesti. Merkezi hükümet, IKBY'ye karşı vaatlerini bu yaptıklarından dolayı nasıl yerine getirebilir ki?" Cihad, IKBY'nin mayıs ayı öncesi de petrol ihracatı konusunda merkezi hükümete müracaat etmediğini belirterek, "2016 yılında IKBY'nin 550 bin varil petrolü Bağdat'a teslim etmesine uyum sağlamasını bekliyoruz. Bu anlaşmaya bağlılığını da bu ay sonunda değerlendirmeye alacağız. IKBY'nin buna uyum sağlamamasından hem merkezi yönetimin bütçe gelirinin hem de kendisinin etkileneceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. "Beraber hareket etmemiz gerekir" Bağdat'a danışmadan petrol ihracı yapan IKBY'nin bu adımının uluslararası normlara da aykırı olduğunu savunan Cihad, "Ulusal egemenliği olan bir devlette bulunduğumuzu düşünmemiz lazım. Irak, Uluslararası Şeffaflık Örgütü'ne üyedir ve ihraç edilen miktar ile elde edilen gelirleri bu örgüte düzenli olarak teslim etmekle mükelleftir. Fakat ülkenin orta ve güneyindeki bu verileri teslim derken, IKBY'nin petrol ihracı konusunda hiçbir veriye sahip değiliz. Karşı karşıya bulunduğumuz ekonomik kriz ve terör sorunuyla başa çıkmamız için beraber hareket etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. IKBY'nin bu yıl sonunda Kerkük'ten doğalgaz ihracatına başlayacağını da hatırlatan Cihad, "Irak Petrol Bakanlığının onayı ve koordinasyonu olmadan IKBY'nin bu konuda ihraç yapma hakkı yok. Irak hükümetinin haberi olmadan devlet servetinin ihracatı kabul görmez. Bu, açık bir ihlal olur" görüşünü dile getirdi. Öncelik DAEŞ çeteleriyle savaşmak Cihad sözlerini şöyle sürdürdü: "IKBY, Irak'ın ayrılmaz bir parçasıdır. Ülke olarak şu anki temel önceliğimiz DAEŞ çeteleriyle savaşmak ve bunları ülkeden püskürtmek. Merkezi hükümet tüm il ve bölgelerin hamisi konumunda kalacak ve egemenliğine karşı atılan adımlara karşı düşman gibi davranmaz. Egemenliği zedelense de hoşgörülü davranır ve tüm sorunların çözümü için diyalog yolunu tercih eder. IKBY'den de petrol ihracatı ve diğer konularda Bağdat'tan bağımsız şekilde davranması ve karar alması risklerinin farkında olmasını temenni ediyoruz." Basra ve güney illerdeki petrol ihracı konusunda ise Cihad, oradaki ihracatın planlar dahilinde seyrettiğini ve bu hususta daha önce gerçekleşmeyen rekor rakamlara ulaştıklarını söyledi. Bağdat ile Erbil yönetimleri arasında uzun yıllar sonra 2014 yılında tarihi olarak nitelenen stratejik petrol anlaşması imzalanmıştı. Bu anlaşma gereği Erbil'in günlük olarak Bağdat'a ihraç ettiği Kerkük petrolünden 300 bin ve IKBY'den 250 bin varil olmak üzere toplam 550 bin varil petrol teslim etmesi gerekiyor. Ancak anlaşma sonrası da sorunlar devam etmiş ve her iki taraf bir birini anlaşmaya sadık kalmamakla suçlamıştı. Hasar gören bölümleri onarmaya başladık Terör örgütü DAEŞ'in uzun süre elinde bulundurduğu ülkenin en büyük rafinerisi Beyci'nin, Irak güvenlik güçlerinin kontrolünde bulunduğunu söyleyen Cihad, rafinerinin çatışmalardan dolayı büyük hasar gördüğünü ve halen atıl durumda olduğunu dile getirdi. Cihad, "Bakanlık olarak, içinde bulunduğumuz ekonomik krizden dolayı rafinerinin ancak küçük çaplı hasar gören bölümlerini onarmaya başladık" bilgisini verdi. Salahaddin iline bağlı Beyci kasabası ve Irak'ın en büyük rafinerisi, Irak güçleri tarafından geçen yıl ekim ayında terör örgütü DAEŞ'ten geri alınmıştı.