Darbeci askerlerin davası devam ediyor
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliğini işgal girişimine katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan sanıklar, yarın hakim karşısında olacak. Sanık sayısı fazla olduğu için duruşmalar, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısında oluşturulan salonda yapılacak. Duruşma, bir hafta boyunca sürecek.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Gökhan Yolasığmaz tarafından hazırlanan iddianamede, Kara Harp Akademilerinde "baş hoca" olarak görev yapan diğer darbe soruşturmalarının şüphelisi Albay Ahmet Zeki Gerehan ve öğretim elemanı Binbaşı Zafer Özleblebici tarafından darbe girişiminden 3 gün önce yapılan toplantıda, İstanbul'da işgal edilecek yerler ve görevlilerin belirlendiği anlatıldı.
İddianamede, darbe girişimi günü 15.30'da Harp Akademilerinde yapılan toplantıda, sanık Binbaşı Faruk Şimşek'in, bu dosyanın sanıkları rütbeliler Mehmet Umut, Mehmet Ekerbiçer, İsa Turhan, Erkan Tercan ve Halit Turan'a saat 20.30'da 47. Motorlu Piyade Alayı Metris Kışlası'nda hazır olmaları emrini verdiği aktarılarak, bunun üzerine kışlada, diğer dosyanın sanıklarından Albay Sadık Cebeci'nin başkanlığında tabur komutanlarından sanık Recep Karaçam, Bölük Komutan Vekili Teğmen Sadık Efe, Albay Nizamettin Aydın ile Kara Harp Akademilerinden gelen subayların katılımıyla toplantı yapıldığı belirtildi. İddianamede, toplantıda hazır olan subayların Sadık Cebeci tarafından İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti İstanbul İl Başkanlığına gidecek şekilde üç kola bölündüğü belirtildi.
İstanbul Valiliğine gidecek sanıkların emir komutasının sanık Albay Nizamettin Aydın'a verildiği vurgulanan iddianamede, Aydın'ın emir komutasındaki sanıklar Recep Karaçam, Mehmet Umut, Mehmet Ekerbiçer, İsa Turhan, Erkan Tercan, Halit Turan, Sadık Efe, Ali Kahraman, Ünal Memiş, Cihan Sönmez, Mustafa Uğurlu ve 75 er ile tam teçhizatlı şekilde saat 21.30 sıralarında 6 araç ve kamyonla kışladan çıkarak, 22.30 sıralarında valilik binasına geldikleri kaydedildi.
İddianamede, rütbelilerin askerlere saldırı karşısında önce fiziksel müdahalede bulunmalarını, sonra havaya ateş etmeleri, devam eden olursa ayaklarına sıkmaları emrini verdiği vurgulanan iddianamede, emniyete gelen yazı üzerine, TSK içerisinde bir grubun kalkışma içerisinde olduğu, askerlerin İstanbul Valiliğine de gelebileceği, bu nedenle tüm kapıların kilitlenmesi, askerler geldiği takdirde protokol kapısı önünde toplanmaları talimatı verildiği hatırlatıldı.
Valilik binasına gelen sanık askerlerin, valilik binasını koruyan polislere, ''Ordu adına geliyoruz. Buranın güvenliği bizden sorulur, silahlarını teslim edin." çağrısında bulundukları, polisin itirazı üzerine sanık askerlerin zor kullanarak silah doğrulttukları ve akabinde polislerin teslim olduğu anlatılan iddianamede, sanık Aydın'ın emirleri doğrultusunda valilik binasının etrafının kuşatıldığı ve yolların trafiğe kapatıldığı, çevredeki vatandaşların uzaklaştırılmaya çalışıldığı belirtildi.
Sanık rütbelilerin valilik protokol kapısında olay tarihinde İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan tarafından durdurulduğu anlatılan iddianamede, Demircan'ın çabasına rağmen eylemlerinden vazgeçmeleri için ikna edilemeyen sanıkların, bir süre sonra toplanan vatandaşların tepkisi üzerine kışlaya döndükleri kaydedildi.
İddianamede, sanıklar Albay Nizamettin Aydın, Yarbay Recep Karaçam ile diğer rütbeliler İsa Turhan, Erkan Tercan, Mehmet Umut, Mehmet Ekerbiçer, Halit Turan, Sadık Efe, Kadir Şenol, Mesut Kocamanoğlu, Muhammet Keskin, Ali Kahraman, Ünal Memiş, Mustafa Uğurlu ve Cihan Sönmez ile tutuksuz 75 erin ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.
İddianamede, ayrıca bazı sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olmak'', bazılarının da ''örgüte üye olmadan bilerek ve isteyerek yardım etme'' suçundan beşer yıldan onar yıla kadar hapsi istendi.
72'si tutuklu 75 asker yargılanıyor
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine teşebbüs ettikleri belirlenen 70 Hava Harp Okulu öğrencisi, bunlardan sorumlu 3 rütbeli komutan ve şoför olarak görev yapan 2 erin yargılanmasına da İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde yarın Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan salonda başlanacak. Duruşma, hafta boyunca sürecek.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hikmet Pak ve Bülent Başer tarafından 180 sayfalık iddianamede, soruşturma kapsamında 69 öğrenci ile 3 rütbelinin tutuklandığı, bir öğrenci ile 2 erin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı hatırlatıldı.
Sanıkların "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek'', ''cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" ve "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
İddianamede ayrıca öğrenci ve rütbeli askerlerin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla, diğer 2 erin ise "örgüte üye olmadan örgüt adına suç işlemek" suçundan 5 yıldan onar yıla kadar hapsi talep edildi.
Darbe girişimi gecesi Yalova Hava Meydan Komutanlığına kamp amacıyla giden Hava Harp Okulu öğrencilerinin bulunduğu vurgulanan iddianamede, sanık Yüzbaşı Mesut Metin Kazancı'nın, saat 22.15 sıralarında içtimaya çağrılan öğrencilere "emre itaatin önemi" hakkında konuşma yaptığı anlatıldı.
Bu konuşmanın ardından FETÖ'nün darbe faaliyetleri kapsamında görevlendirilmeleri planlanan sanıkların olay günü saat 00.07'de Yalova Hava Meydan Komutanlığından çıkış yaptıkları vurgulanan iddianamede, listeden isimleri okunmayan öğrencilerin Yalova Hava Meydan Komutanlığında bırakıldıkları, bu öğrencilerin başında da Hava Harp Okulu 1. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Mehmet Gürler'in kaldığı kaydedildi.
"Dışarıdan gelen kim olursa olsun vurun emri"
İddianamede, soruşturma kapsamında tanık sıfatı ile dinlenilen Teğmen Serkan Demirkan'ın ''Otobüsler çıktıktan hemen sonra Hava Meydan Komutanı Kurmay Albay Metin Yıldırım, 'Dışarıdan gelen kim olursa olsun vurun.' emrini verdi. Bu emri verdiğinde biz önce terör saldırısı olacağı düşüncesine kapıldık.'' ifadesi aktarıldı.
Sözde Yalova Sıkıyönetim Komutanı olarak atanan Albay Metin Yıldırım'ın araç çıkışlarını organize ettiği, kampta bırakılan öğrencilerin hazır olarak bekletildiği, kampta kalan öğrencilerin nizamiye bölgesinde görevlendirdiği ve nöbet kulesindeki nöbetçi sayılarının artırıldığı anlatılan iddianamede, Binbaşı Mehmet Gürler'in tam teçhizatlı olarak hazır bekleyen Üsteğmen Faruk Özdemir'e, ''İstanbul'a takviye için ikinci bir ekibin gideceğine" ilişkin talimat verdiğini ancak devam eden süreçte darbe girişiminin başarısız olacağı kanaatine varılması üzerine kampta bekletilen öğrencilerin dışarı çıkarılmasından vazgeçildiği, Kurmay Binbaşı Gürler'in saat 04.00 sıralarında kalan öğrencilere ''yat'' emri verdiği anlatıldı.
İddianamede, Yalova Hava Meydan Komutanı Metin Yıldırım'ın emriyle cephaneliğin depo sorumlusu Alaettin Mercan tarafından açıldığı, Hava Harp Okulu personeline verilmek üzere 20 sandık içerisinde 20 bin G-3 tüfeği fişeğinin depodan çıkartıldığı ve bunun kamera kayıtlarınca da tespit edildiği vurgulanan iddianamede, darbe kalkışması saatinin geriye çekilmesi nedeniyle Hava Harp Okulu öğrencilerinin hızlıca İstanbul'a intikali için araçların temin edildiği ve içtima alanında hazır bulundurulduğu, İstanbul iline intikal ettirilecek Hava Harp Okulu öğrencilerinin isimlerinin önceden belirlendiği ve listelendiği, her komutanın kendi sorumluluğu altındaki öğrencileri yakından tanıdığı (öğrencinin geçmişi, kabiliyeti gibi) dikkate alındığında, isimleri önceden hazırlanan listede yazılı bulunan öğrencilerin muhtemelen atışı iyi olan, sessiz, sakin, emre itaat eden ve emirleri sorgulamayan öğrenciler oldukları kaydedildi.
Yeşilköy Hava Harp Okulunda görevli olan ve Tatbiki Eğitim Kampı için Yalova Hava Meydan Komutanlığında bulunan sanıkların takviye amacıyla Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne, Sabiha Gökçen Havalimanı'na, Digitürk binasına, TRT Ulus binasına, Avea Genel Merkezi'ne, İstanbul Valiliğine ve Atatürk Havalimanı Kulesine gitmeyi hedefledikleri aktarıldı.
Avea Genel Merkezine takviye amacıyla gitmeyi hedefledikleri değerlendirilen üç rütbeli personel, iki er, 70 Hava Harp Okulu 2. sınıf öğrencisi sanığın 3. Filo Kol Komutanı Yüzbaşı Mesut Metin Kazancı ile 3. Filo Takım Komutanları Teğmen Harun Ay ve Teğmen Burhanettin Koyuncu'nun emir-komutası altında araçlarla Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket ettikleri, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne ulaşamadan Kavacık mevkisinde yakalandıkları belirtilen iddianamede, olay yerinde toplanan vatandaşların askeri personele yönelik tepkileri nedeniyle otobüsler içerisinde bulunan askeri personelin silah ve mühimmatlarla Ümraniye Çakmak Polis Merkezi Amirliğine intikal ettirildikleri vurgulandı.