İçişleri Başkanı Soylu, Adıyaman'da (1):

12 Şubat 2017 Pazar

ADIYAMAN (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Mesele bir iktidar meselesi değildir. Mesele bir rejim meselesi de değildir. Mesele Türkiye'ye darbe üreten, Türkiye'ye zayıflık üreten, çift başlılık üreten bir sistemden milletimizi kurtarma meselesidir." dedi.

Soylu, TPAO Kültür Merkezinde düzenlenen AK Parti İl Danışma Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, 21. yüzyılın bu şekilde geçeceğini hayal etmediklerini belirtti.

Evlerinden iş yerlerine uçarak gitmeyi hayal ettiklerini dile getiren Soylu, "Böyle hayal ediyorduk ancak bize terör ve şiddet gündemli bir hayat sunuyorlar. Hırsları bu dünyaya sığmayan karanlık bir zihniyetle mücadele ediyoruz." dedi.

Türkiye'de PKK'yı besleyip büyüten zihniyet hangi zihniyetse bugün IŞİD'i besleyen, bombalar patlattıran ve kontrol edilemeyen zihniyetin de aynı zihniyet olduğunu belirten Soylu, şunları kaydetti:

"Türkiye'de yıllar boyunca ekonomik operasyonlar yaptıran, bizi IMF'ye boyunduruk altına aldırmaya çalışan, enflasyonla ezen zihniyet hangi zihniyetse bugün Ortadoğu'yu ve Afrika'yı açlığa, sefilliğe mahkum etmeye çalışan zihniyette aynı zihniyettir. Bu dünyada kafası sadece fesat çıkarmaya, huzursuzluk çıkarmaya, kan döktürmeye çalışan zihniyet yıllarca iş başındadır. Biz çocuklarımıza kaosu bırakamayız. Bu ülkenin sistemini de bu dünyanın sistemini de elbette düzeltmek zorundayız. İşte bizim 16 Nisan iddiamız ve inancımız budur. Birileri anlamıyor, ısrarla anlamak istemiyor olabilir. HDP ve CHP, getirilmek istenen anayasa değişikliğini bir iktidar meselesi haline indirgemek yerine oturup sandık karnesini, kendi yaptıklarını incelemelidir. Mesele bir iktidar meselesi değildir. Mesele bir rejim meselesi de değildir. Mesele Türkiye'ye darbe üreten, Türkiye'ye zayıflık üreten, çift başlılık üreten bir sistemden milletimizi kurtarma meselesidir."

Soylu, terörle mücadelede önlerine engeller çıkarıldığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Terörle mücadele ettiğimiz günlerde İsrail'den aldığımız insansız hava uçakları vardı. Bozuldu, hem de zor günlerdi. 'Tamir edin' dedik, tamir edip bizlere vermediler. Oysa o kadar ihtiyacımız vardı ki evlatlarımız öyle mücadele ediyorlardı ki. Her biri aslan parçasıydı. Her biri ana kuzusuydu. Şimdi neye inanamıyorlar biliyor musunuz? Kendi insansız hava uçağımızı yapıyoruz. Onlara dayanamıyorlar. Artık onların uydularından bilgi almıyoruz. Kendi uydularımızdan aldığımız bilgilerle adım atıyoruz. Bu ülkenin yarınlarına 'acaba ne olacak' diye bakmamamız için önemli bir fırsatın eşiğindeyiz. Bunu hep beraber gerçekleştireceğiz."

(Sürecek)