Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı sistemi Sempozyumu’nda konuştu. Erdoğan, “Kesinlikle bu mesele bir cumhuriyet meselesi değildir. Demokrasi ve özgürlük meselesi de değildir. Tartıştığımız sistem Türkiye’nin ve Türk milletinin asırlardır devam eden beka sorununun en doğru çözüm yoludur” dedi. Siyasi istikrarsızlık, beraberinde ekonomik ve sosyal sorunları da getirdiğini hatırlatan Erdoğan özetle şöyle konuştu: “Cumhuriyetimizin geçmişi 93 yıl iken, şu anda 65. hükümet iş başındadır. Hale bakın. Bir başka ifadeyle ülkemizde hükümetlerin ömrü 16 ay bile değildir. Türkiye böylesine kısa ömürlü hükümetler tarafından yönetilirken, benzer şartlarda gelişme, kalkınma, büyüme yarışına girdiği ülkelerin hepsi tarafından birer birer geçilmiştir. 25 gün ömrü olan hükümetler olmuştur bu ülkede... Böyle devlet yönetilir mi? Bunu yönetmeye çalıştılar. İşte şimdi biz bunu temelden düzeltiyoruz. Son 200 yıllık arayışlarımız, cumhuriyet dönemindeki tecrübelerimiz ve özellikle son yıllarda yaşadıklarımız bize bir gerçeği gösteriyor. Şayet ülke ve millet olarak hedeflerimize ulaşmak istiyorsak öncelikle güçlü, etkin, yetki ve sorumluluk sahibinin tam olarak belli olduğu bir yönetim sistemine ihtiyacımız vardır. Esasen bugün üzerinde konuştuğumuz Cumhurbaşkanlığı Sistemi konusu, öyle bir anda, bir günde, bir yılda ortaya çıkmış değildir, gerisinde işte böylesine derin ve düşündürücü bir arka plan vardır. Cumhurbaşkanlığı sisteminin en büyük güvencesi gerçek anlamda demokratik olmasıdır. Cumhurbaşkanlığı sisteminin ne rejimle ne tek adamlıkla ne de şahsilikle bir ilgisi yoktur. BEN DE FANİYİM Sisteme karşı çıkanların özellikle güvensizliği cumhurbaşkanlığı seçilecek kimseye değil, millete karşıdır. Bu gerçeği ifade edemediklerinden olsa gerek şahıslar üzerinden ürettikleri yalanla kafa bulandırmaya çalışıyorlar. İşiniz gücünüz Tayyip Erdoğan diyorum. Tayyip Erdoğan, baki değil, fani ya. Benim 16 Nisan’a dahi çıkacağıma dair bir garanti var mı? Dolayısıyla biz burada bir sistem mücadelesi veriyoruz. Olay bir sistem mücadelesidir. Erdoğan’dan sonrası ne olacak? Millet ne derse o olacak, Allah ne derse o olacak.”