Osmanlı hanedanından Sultan II.Abdulhamit'in torunu olan Nilhan Osmanoğlu'nun Galatasaray Adası'nda ak iddia etmesine Galatasaray Kulübü'nden açıklama geldi... Galatasaray Kulübü hukuk işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesi Doç. Dr. Ural Aküzüm, ''Galatasaray Adası 60 yıldır tapulu malımızdır'' dedi.
Adanın tarihine değinen Aküzüm, şunları ifadeleri kulandı: "Buranın tarihine baktığımızda Sultan Abdülaziz tarafından 1872 yılında Başmimar Sarkis Balyan'a mülkiyet olarak devrediliyor ve kendisinin bu adanın üstüne bir köşk inşa ettiğini görüyoruz. Hatta dünyaca ünlü ressam Ayvazovski, 1874 yılında burada konaklıyor ve Osmanlı için resimler yapıyor. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Şirket-i Hayriye vapur işletmesine kiraya verilmiş ve kömür deposu olarak kullanılmış. Adanın tapusunu 1957 yılında o dönemki başkanımız Sadık Giz, 150 bin lira karşılığı ücret ödeyip, kulübümüz namına devralmıştır. Bu bir gayrimenkul satışıdır. Galatasaray adası 60 yıldır tapu sicil kayıtlarına göre Galatasaray Spor Kulübünündür. Detayları hem devletin kayıtlarında hem de kulübümüzün tarihçesinde var. Su sporları için 21 Nisan 1957'de adaya sporcular geldiğinde, sarı-kırmızı bayrağımız asılıyor. 5 Temmuz 1957'de adanın tapusu Galatasaray Spor Kulübü üzerine çıkarılıyor."
Tescilli gayrimenkul Galatasaray Adası'nın hukuki statüsünde herhangi bir ihtilaf bulunmadığına dikkati çeken Aküzüm, "Ada, tapu siciline tescilli bir gayrimenkuldür. Sportif ve sosyal fonksiyonları bulunan bir mülkümüzdür. Bunun hukuki, kadastral ve gayrimenkul mevzuatı yönünden tartışmaya açık en ufak bir yönü de yoktur." diye konuştu. Nilhan Osmanoğlu'nun adayı geri alabilmek için hukuki süreç başlatacağı yönündeki sözlerinin bir anlamı bulunmadığına vurgu yapan Ural Aküzüm, "Kadastro kanunu ve tapu kayıtlarına baktığınızda, en ufak bir ihtimal dahi yok. Rahmetli başkanımız Sadık Giz ile o dönemdeki yönetim, son derece açık ve net bir hukuki işlem, ücreti mukabilinde gayrimenkul satın alması yapmışlar. Sadece Türk gayrimenkul hukukundaki hak düşürücü süreler ve zaman aşımı hususlarını bilmek dahi yeter." değerlendirmesinde bulundu.