Bakan Zeybekci AA Editör Masası'na konuk oldu: (1)
ANKARA (AA) - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, anayasa değişikliği teklifinin görüşmelerinde CHP'lilerin kürsüyü işgal etmesine ilişkin, "Bu 15 Temmuz'da Meclisi bombalayan ahlak ne ise aynı ahlak grubuna giren anlayıştır. Allah aşkına kürsü işgal edip, milletin vermiş olduğu iradeyi fiili olarak kullandırtmayacağım demek ne demek. Hangi kalıba sığar?" dedi.
Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Zeybekci, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Zeybekci, Cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin anayasa değişikliği teklifinin görüşmelerine ilişkin soru üzerine, Türkiye'de tarihi günler yaşandığını ifade etti.
TBMM'de milletin kendilerine verdiği yetki dahilinde yapılan çalışmaların tarihi bir öneme sahip olduğunu belirten Zeybekci, şöyle devam etti:
"Bu öneme binaen bazı şeylerin biraz fazla olması, abartılı olması da kaçınılmazdır ve anlayışla da karşılanabilir. Meclisin içindeki ana söylemlerle ilgili işin harareti, bunlar anlayışla karşılanabilir. Burada dün akşam gayet sakindi, 8. madde kabul edilerek kapattık. Ama bir gece öncesi hiçbir gerekçe, mazeret, hiçbir kalıba ve çerçeveye sığmayan bir anlayış ve yaklaşımla kürsüyü işgal etmek için grup başkanvekilinin milletvekillerini çağırması, onların kürsüyü ele geçirmeye çalışması, kürsüyü işgal etmesi ne milletin bize vermiş olduğu vekaletle ne demokrasiyle ne evrensel genel kabul görmüş demokrasi kurallarıyla ne parlamentonun ahlakına uygun düşen bir hareketti. Bu, 15 Temmuz'da Meclisi bombalayan ahlak ne ise aynı ahlak grubuna giren anlayıştır. Allah aşkına kürsü işgal edip, milletin vermiş olduğu iradeyi fiili olarak kullandırtmayacağım demek ne demek. Hangi kalıba sığar?"
Yaşananların son derece tatsız olduğunu vurgulayan Zeybekci, "Mecburiyetten kaynaklanan, arkadaşlarımızın onları hiçbir şekilde ellerini bile kaldırmadan vücutlarıyla itelemesi, orayı boşaltmakla ilgili gayretleri vardı. Genel Başkan Yardımcımız Fatih Şahin'e birisi arkadan koşarak geliyor, yiğitçe de değil, kalleşçe arkasından burnunu kıracak şekilde vurup kaçıyor. Bu siyasete yakışıyor mu? yakışmıyor. Sabır göstermemiz lazım. Arkadaşımıza da geçmiş olsun diyorum. Bu kalleşliği yapan, korkakça kaçan bu CHP'li milletvekilini burada kınıyorum." diye konuştu.
- "Değişikliğin geçeceğine inanıyorum"
Zeybekci, anayasa değişikliğinin Meclisten geçeceğine inandıklarını, ardından da milletin onayına sunulacağını, buradan çıkacak sonucu da kabul edeceklerini aktardı.
Daha önce belediye başkanlığı da yaptığını ifade eden Zeybekci, "Kapı kapı, el el, insan insan, sokak sokak insanlara bir şey anlatmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Çıkarsınız alanlara, insanlara tek tek anlatırsınız. Legal ölçeklerde milleti bu konuda yönlendirirsiniz. Millet sizin görüşlerinizi kabul ediyorsa 'evet' der, yok sizinkini beğenmiyorsa buna da millete olan saygı gereği kabul gösterirsiniz. Onun dışında yapılan her türlü hareket son derece çirkindir." dedi.
Bakan Zeybekci, görüşmelerin tıkanması durumunda parlamentonun kendisini yenilemesinin beklenip beklenmediğinin sorulması üzerine de şunları kaydetti:
"Çok doğru bir söz. Ortaya çıkan Meclisin yüzde 50'lik bir partisinin ve diğer taraftan MHP'nin katkısıyla hazırlanmış olan, yüzde 65 civarında çoğunluk tarafından 'Evet, bunun arkasında duruyoruz. Bunu Mecliste tartışalım' diyerek ortaya konulan anayasa değişikliğini Mecliste tartışamazsınız, dolayısıyla milletin iradesi de gerçekleşmemiş, çalışmamış olur. Dolayısıyla burada olması gereken emanetin sahibi olan millete tekrar giderek, 'Olmadı, çalıştırılamadı ne dersiniz?' diye sormak gerekir. Ben böyle bir şey olacağını zannetmiyorum normal şartlarda. Demokratik şartlarda, iç tüzüğün çizdiği bu çerçevede böyle bir risk görmüyorum. Mutlaka AK Parti ve MHP'nin birlikte oylarıyla ve AK Parti'nin de üstün gayretleriyle... Teşekkür etmek istiyorum, MHP lideri Devlet Bahçeli de en son oy kullanılana kadar Mecliste bekleyerek, sözünün arkasında durmaktadır. AK Parti'nin tüm milletvekilleri de... Ben, anayasa değişikliğinin mutlaka parlamentodan geçeceğine inanıyorum. Mutlak bir zorunluluk da ortaya çıkarsa, başka bir yol kalmaz diye tahmin ediyorum. Ben bunu yüzde sıfır ihtimal olarak görüyorum."
(Sürecek)