"Bayrak Şairi"nin vefatının 41'inci yılı

06 Ocak 2016 Çarşamba

İSTANBUL (AA) - İstanbul Kültür Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi İsa Kocakaplan, "Arif Nihat Asya, şiirleriyle milleti besleyen başta gelen insanlardandır. Arif Nihat Asya'nın söylediği şiir aynı zamanda bir tarih bilincinin şiiridir" dedi.

Kocakaplan, "Bayrak Şairi" Asya'nın vefatının 41. yılı dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, onun, şiirleriyle milleti besleyen başta gelen insanlardan olduğunu belirterek, "Arif Nihat Asya'nın söylediği şiir, aynı zamanda bir tarih bilincinin şiiridir" dedi.

Arif Nihat'ın şiirdeki gücünün sanatkar yönünden ve birikiminden geldiğini belirten Kocakaplan, "Arif Nihat, eski edebiyatı, heceyi, aruzu ve serbest şiir tarzını gayet iyi bilen biri. Her üç tarzda da şiirleri var. Arif Nihat'ın içinde yaşadığı şartlar da onu yönlendiriyor" ifadesini kullandı.

Osmanlı'nın çöküşü ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarında bir milli romantizm doğduğunu, Arif Nihat Asya'nın bu ortamda yetiştiğini vurgulayan Kocakaplan, şöyle devam etti:

"Milli romantizme her zaman ihtiyacımız olabilir. Bir ülke rahat bir duruma gelir, insanlar işinde gücünde olur, rahata alışırlar, milli romantizmi kaybederler. Ama birileri gelir hatırlatır, 'senin kahramanlık duygusuna, ecdad sevgisine, din, iman sevgisine, bağlılığına ihtiyacın var' diye hatırlatır. Türkiye bunu bugün tekrar hatırlıyor. Milli romantizmi içeriden ve dışarıdan birileri beraber olup hatırlatır. Dışarıdan doğrudan saldıramaz, içeriden birilerini ele geçirir öyle hatırlatır. Yani 'sitelerimizde oturalım, düğmeye basalım, panjurlarımız açılsın, arabamıza binelim rahat rahat gidelim.' Bakarsın, saltanatının en zirve noktasında biri gelir sarsmaya başlar. Türkiye bugün bunu yaşıyor. Güneydoğu, Suriye, Irak problemleri böyle. Onun için millet, tarih, vatan sevgisini, din sevgisini, dine bağlılığı besleyecek kaynaklara ihtiyacımız var." 

İsa Kocakaplan, "Arif Nihat bilinçli olarak tarihe bakan bir şairdir. Tarihi ve edebiyatı iyi bilen ve bundan sanat eseri mahsuller çıkaran bir insandır" dedi.

 

- Arif Nihat'ın naatı ve "Bayrak" şiiri 

Arif Nihat'ın büyük şiiri "Naat"ının sadece klasik Peygamber sevgisini anlatmadığının altını çizen Kocakaplan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Arif Nihat. 'Ebu Cehil ölmedi Ya Muhammed / Ebu Leheb kıtalar dolaşıyor' diyor. Güne getiriyor, günle geçmişi harmanlayarak veriyor. Salt Peygamber sevgisi değil. Naatların çoğu Peygamberi yaşadığı devirde ele alır. Arif Nihat bugüne getiriyor. Bugünün meseleleriyle o devri beraber ele alır. Bu açıdan Arif Nihat'ın 'Naat'ı belki 20'inci yüzyılda yazılmış naatların en güzelidir diyebilirim."

Arif Nihat'ın en önemli şiirlerinden "Bayrak"ın bazı mısralarının yanlış anlaşıldığını ifade eden İsa Kocakaplan, "Biz zaman zaman milli romantizme ihtiyacımız kalmadığını düşünüyoruz. Ve "Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım / Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım" mısraları tehlikeli diyoruz. 'Bu çocuklarımızın eğitiminde olumsuz şeyler meydana getiriyor' diyoruz. Halbuki o şiir, bir çocuğun gözünden, kıskançlıkla bayrak sevgisini ifade eden bir şiirdir. Çocuk nasıl, annesini, babasını, oyuncağını sahiplenir, o çocuk kıskançlığıyla sahiplenişin ifadesidir. O mısralarla çocuk bayrağa bakacak, kuşa bakacak, 'selam vermeden geçti, gidip şunun yuvasını bozayım' diye bir şey yok. Bu mısraları gerçek anlamıyla anlamayan milli eğitim bakanlarımız çıktı. Bu mısraları okul kitaplarından çıkardılar. Çocuklarımızın eğitimini yanlış yönlendiriyoruz" görüşünü dile getirdi.

 

-"Arif Nihat'ın Naat, Bayrak ve Fetih Marşı şiirlerini okuduğumuz zaman sade bir şiir okumuyoruz"

Kocakaplan, Arif Nihat'ın aruz veznini çok iyi kullanan bir şair olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

"Bugün liselerde aruz vezni ve divan edebiyatı yok. Bunlar kalktı. Mehmet Akif, meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul'a geliyor. 'Bir de geldim ki çarşı pazar naradan çalkalanıyor. Zevk-i hürriyeti en çok anlamalılar diye bütün mektepler kapalı.' Okulları kapatmışlar. En çok talebenin hürriyete ihtiyacı var. Biz de çocukların hürriyete ihtiyacı var diye okullarda edebiyatı kaldırdık. Edebiyatın ne demek olduğunun hiç kimse farkında değil. Edebiyat, bir maziyi, bir kültürü taşıyan önemli bir kuvvettir. Biz bir şiir okuduğumuz zaman, sadece şiir okumuyoruz. Arif Nihat'ın Naat, Bayrak ve Fetih Marşı şiirlerini okuduğumuz zaman sade bir şiir okumuyoruz. O şiirin çıktığı tarihin kaynağına varıyoruz. O tarihi olayı gerçekleştiren insanların ruh haline varıyoruz ve o ruh hali bize devroluyor. Zaten dil, geçmişi bize devreden en önemli kültür unsurudur. Edebiyatın malzemesi dildir. Bunun önemini anlamadığımız için, 'edebiyat olsa ne olur, olmasa ne olur' bakış açısından hareketle kenarda bırakıyoruz. Ondan sonra 'insanlarımız niçin batıya aşık oluyorlar, niçin batı kültürünün etkisi altında kalıyorlar' diye kıvranıp duruyoruz."

Kendi kültürüyle yetişmeyen nesillerin yabancı kültürlerin tesiri altında kalmasının kaçınılmaz olduğunu savunan Kocakaplan, "Vatan sevgisinden, halis, riyasız, garazsız, ivazsız Müslümanlıktan, aşktan bahsedeceksek, Arif Nihat'ı okumamız, okutmamız lazımdır. Arif Nihat'ın çok güzel aşk şiirleri, aforizmaları vardır. Vurucu, esprili zeka ürünü cümleleri ve mısraları vardır" ifadesini kullandı.

 

- "Cumhuriyetin ilk neslinin kuvvetli oluşu, yetiştikleri kültür ortamından kaynaklanır"

İsa Kocakaplan, Arif Nihat'ın bir öğretmen olduğunu anımsatarak, "Onun birikimi, yaşadığı ve yetiştiği kültür çevresiyle alakalıdır. Arif kelimesinin manası tahsille kazanılacak bir şey değildir. O kültürel ortamda yetişirsin, o ortamda öğretmen, hamal, gemici olursun fark etmez, standart kültürü alırsın. Bugün alacağımız standart kültür yok. Çünkü o ortam değişti. Cumhuriyetin ilk neslinin kuvvetli oluşu, yetiştikleri kültür ortamından kaynaklanır. Şimdi o kültür ortamı kayboldu. Devletimiz o zamandan daha güçlü ama kültür ortamımız kayboldu. O dönemde yazılan yazıları, şiirleri latin alfabesine aktaranlar şimdi profesör oluyor, Halbuki o dönemde okuması yazması olan herkes, bugün okuyanların profesör olduğu o yazıları ve şiirleri rahatlıkla okuyor, yazıyordu. Böyle bir kıyaslamaya girersek yüzümüz kızarır. Eski nesiller aruz veznini biliyorlardı, en iyi örneklerini okumuşlardı. Şimdi öğrencilere aruz veznini öğretmeye kalktığımız zaman işkenceye alınmış gibi oluyorlar" şeklinde konuştu.

Eski insanların toplu halde yaşamayı sevdiğine dikkati çeken Kocakaplan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eski insanlar toplu halde yaşamayı seviyor, toplumla ilişki kurmayı seviyor. Şimdi biz bireyselleştik. Yani oturuyoruz, akşamları herkesin elinde bir telefon. Herkes yalnız. Sosyal yaşantıyı kaybettik. Bu bizi millet olmaktan da çıkarıyor. Millet, karşılaştığı ferdi kendinden gören insan demektir. Aynı değerleri paylaşan insanlar demektir. Biz çok zamandan beri aynı değerleri paylaşmıyoruz. Biz otobüste, minibüste, asansörde bile birbirimize selam vermiyoruz. Bu bizi bireyselleştiriyor. Cemiyet halinde yaşamaktan çıkarıyor. Cemiyet halinde yaşamaktan çıkarsanız, milli romantizminiz mi kalır, dininiz mi kalır? Camilerimiz ayrı, aynı inançtayız, camilerimiz ayrı. İnanç mı kalır. Arif Nihat bizi milli duygularda birleştirebilecek en başta gelen değerlerden biri. Edebiyatın değerini ve önemini bilmemiz gerek."