IRCICA'dan dünyada bir ilk: Osmanlıca OCR

06 Ocak 2016 Çarşamba

İSTANBUL (AA) - SALİHA ÖZDEMİR - İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Halit Eren, araştırmacıların hizmetine sundukları Osmanlıca OCR'ın dünyada ilk kez IRCICA tarafından yapıldığını belirterek, "Osmanlıca bir metni artık önce scan edip bilgisayara yüklüyorsunuz sonra Word dosyasına çevirip, bu metin üzerinde araştırma, tarama yapabiliyor, kelime kelime sorgulayabiliyorsunuz" dedi.

Tarihi Yıldız Sarayı'ndaki Silahhane binasında hizmet veren IRCICA Kütüphanesi'nde bugünlerde dünyada bir ilke daha imza atıldı.

Osmanlı Devleti'nin en özel kaynakları elektronik ortamda dünyaya açılmasını sağlayan Osmanlıca Optical Character Recognition (OCR), Türkçe anlamıyla "Optik Karakter Tanımlama" projesi hakkında AA muhabirine açıklamada bulunan IRCICA Genel Direktörü Halit Eren, kütüphanede bugün 80 binin üzerinde kitap, yüz binlerce belge, vesika, 70 binin üzerinde fotoğraf ve 6 binin üzerinde hat levhası olduğunu kaydetti.

Genel Direktör Eren, Türkiye'nin Osmanlıca kaynakların da içinde yer aldığı zengin bir kültüre sahip olduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

"2006 yılında, Farabi Sayısal Kütüphanesini kurduk. Bu sayısal kütüphaneye Osmanlı yıllıklarının tamamını scan edip, yükledik. 1821'den 1921'e kadar çıkmış olan Osmanlı'nın resmi gazetesi, Takvim-i Vekayi'nin bulunamayan 18 sayısı hariç, tamamını buraya yüklemiş bulunmaktayız. Dünyanın hiçbir yerinde bu koleksiyon yok." 

- "Osmanlıca OCR dünyada bir ilk"

Osmanlı'nın bir yıllık olayları kayıt altına aldığı salnameleri de sayısal kütüphaneye yüklediklerini belirten Eren, başlattıkları Osmanlıca OCR uygulaması hakkında şunları anlattı: 

"Şimdi bu sayısal kütüphane üzerinde yeni bir çalışma başlattık. Bu çalışma beş altı yılda, bizim kütüphanecilerimizle yoğun bir işbirliği içerisinde çalışan teknik bir ekip tarafından hazırlandı ve Osmanlıca OCR'ı geliştirdik. Osmanlıca bir metni artık önce scan edip bilgisayara yüklüyorsunuz sonra word dosyasına çevirip, bu metin üzerinde araştırma, tarama yapabiliyor, kelime kelime sorgulayabiliyorsunuz."

Genel Direktör Eren, uygulamanın daha önce latin harfler için yapıldığına ve Türkçe, İngilizce kitaplar için kullanıldığına işaret ederek, Osmanlıca harflerle, Osmanlıca metinler için dünyada ilk kez IRCICA tarafından gerçekleştirildiğine vurgu yaptı. 

Osmanlıca OCR'ın araştırmacılara büyük kolaylık sağlayacağına değinen Eren, kullanımı hakkında şu detayları paylaştı:

"Birinci safhada matbu eserleri ele aldık. Önceden araştırmacı bu eserlerde bir şahsı, bir vilayet salnamesinde veya Osmanlıca bir eserde bir bilgiyi ararken o kitabın indeksi yoksa, bir isim ararsa orada bütün kitabı karıştırmak zorundaydı. Şimdi Osmanlıca OCR uygulamasıyla, Osmanlıca optik karakter tanımlama sistemini geliştirmemizle artık bunu çok daha seri bir şekilde yapacak."

"El yazması Osmanlıca metinlere de uygulanacak"

Genel Direktör Eren, kütüphanede araştırmacıların hizmetine sunulan Osmanlıca OCR'ı daha da geliştirerek yaygınlaştıracaklarını söyleyerek, IRCICA'nın ileriye dönük planları için, "Bundan sonraki hedefimiz de bunu Osmanlıca el yazması metinlere de uygulayabilmek, projemizi bu doğrultuda devam ettireceğiz" bilgisini verdi. 

 IRCICA Kütüphanesi'nin ihtisas kütüphanesi olduğuna vurgu yapan Eren, kütüphaneyi ayrıcalıklı kılan özellikleri şu sözlerle özetledi:

 "Başka yerde bulamadıklarını bizde bulan hocalar, araştırmacılar muhakkak bizim kütüphanemize geliyorlar veya internet üzerinden online ulaşabiliyorlar. Yurt dışındaki araştırmacılar da bu sayısal kütüphanemizi kullanıyor, önce bir kayıt oluyorlar ve bilahare istedikleri zaman kütüphanemizi kullanabiliyorlar."

Eren, dünyada bir ilk olarak hizmete sundukları Osmanlıca OCR uygulamasının, IRCICA Kütüphanesi'nin internet üzerinde hizmet verdiği library.ircica.org adresine giriş yapan herkese açık olduğunu sözlerine ekledi.

Matbu eserlerin yer aldığı IRCICA Kütüphanesi ise, Pazar hariç haftanın altı günü 09.00-17.00 saatleri arasında kitap okuyucularını ve araştırmacıları bekliyor.

- IRCICA

İslam Konferansı Teşkilatı (İKT)’nın ilk kültürel alt organı olan IRCICA, Müslüman milletlerin tarihi, İslam bilim tarihi ve sanatı ile İslam kültür ve medeniyetiyle alakalı diğer alanlarda faaliyetler gerçekleştirmek amacıyla 1980 yılında kuruldu. 

IRCICA, kuruluşundan bugüne, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde bulunan tarihi Yıldız Sarayı’nın Seyir Köşkü, Çit Kasrı, Yaveran Binası ve Silahhane Binası olmak üzere dört binasında faaliyet gösteriyor. 

IRCICA'nın 2009 yılında Yıldız Sarayı'nın Silahhane binasında faaliyete geçirdiği ve bugüne kadar on binlerce araştırmacıya hizmet veren IRCICA Kütüphanesi, geliştirdiği projelerle de dünyanın sayılı kütüphaneleri arasında yer almayı başardı.

Bugün bu kütüphane ile anılan Yıldız Sarayı'nın tarihinde ise, hazin bir kütüphane hikayesi var. 

Osmanlı Devleti döneminde, Sultan II. Abdülhamid tarafından kurulan, binlerce nadide yazma ve basma eserin, fotoğraf albümlerinin, paha biçilemez resim, litografya, pul, nota, kumaş, bitki, harita gibi koleksiyonların yer aldığı kütüphane, 1909 yılında padişaha karşı ayaklanan ve Yıldız Sarayı'nı yağmalayan "Hareket Ordusu" tarafından saldırıya uğrar.

Yağmacıların karşısına ise hafızıkütüp Kalkandelenli Sabri Bey çıkar, kapının önüne boylu boyunca uzanarak "Cesedimi çiğnemeden içeriye giremezsiniz!" der. Sabri Bey'in kararlılığı karşısında şaşıran yağmacılar, sarayın başka binalarına yönelir. 

Yıldız Sarayı Kütüphanesi koleksiyonları, daha sonra 1925 yılında Atatürk'ün emriyle İstanbul Darülfünunu'na devredilerek bugün İstanbul Üniversitesi tarafından hala "Nadir Eserler Kütüphanesi" olarak kullanılan Beyazıt'taki "Medresetü'l-Kuzat" binasına taşınır.