Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü:
ANKARA (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, gelişmiş ülkelere, sudan veya elektrikten önemli oranda tasarruf sağlamayan beyaz eşyaların ihraç edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, "Dünya bu şekilde seyrederken, şehirlerimizi, ulaşım sistemlerimizi, sanayi tesislerimizi, geleceğin ihtiyaçlarına uygun bir şekilde tasarlamalıyız." dedi.
Bakan Özlü, Swissotel'de düzenlenen, "Küresel Temiz Teknolojiler İnovasyon Programı Türkiye 2016 Ödül Töreni"ne katıldı.
Türkiye'de 2014 yılından bu yana düzenlenen Küresel Temiz Teknolojiler İnovasyon Programı ile temiz teknoloji alanındaki inovasyon çalışmalarının teşvik edildiğini anlatan Özlü, böylece enerji ve su verimliliği, yenilenebilir enerji, atıktan enerji üretimi ve yeşil binalar gibi alanlarda çalışan KOBİ'lerin desteklendiğini söyledi.
Program kapsamında dereceye girenlerin, Silikon Vadisi'nde düzenlenen Global Foruma katılma şansı da yakaladığına işaret eden Özlü, "Bakanlık olarak Türkiye'de üretimi nicelik ve nitelik olarak artırmayı çok önemsiyoruz. 3Y, yani yerli, yenilikçi ve yeşil üretim hedeflerimize göre hareket ediyoruz. Bu yarışma, bizim bu üç hedefimize de uyumlu bir muhteva içeriyor." diye konuştu.
Özlü, programda çevreyle ilgili problemlere, teknoloji yoluyla çözüm üretmeye yönelik projelerin yarıştığını belirterek, bunların gelecekte ürüne ve yatırıma dönüşeceğini ve ülke için ciddi bir katma değer oluşturacağını düşündüğünü dile getirdi. Türkiye'yi küresel rekabet yarışında öne çıkarmak için temiz teknolojiye çok büyük önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Özlü, "temiz üretim"in firmalara ve ülkelere, rekabet gücü kazandıran bir kavrama dönüştüğünü, rasyonel ve ekonomik bir zorunluluk haline geldiğini kaydetti.
- "Çevre konularındaki Ar-Ge projelerini çok önemsiyoruz"
Gelişmiş ülkelerdeki tüketicilerin, bu konulardaki hassasiyetlerinin her geçen gün arttığına dikkati çeken Özlü, "Kuzey ve Batı Avrupa'da, fosil yakıtlar yerine elektrikli araçlara olan talepteki artış bile bir örnek olarak yeterlidir. Yine bu ülkelere, sudan veya elektrikten önemli oranda tasarruf etmeyen bir beyaz eşyayı ihraç etme şansınız yoktur. Dünya bu şekilde seyrederken, şehirlerimizi, ulaşım sistemlerimizi, sanayi tesislerimizi, geleceğin ihtiyaçlarına uygun bir şekilde tasarlamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Özlü, yeşil ve sürdürülebilir büyüme için dikkat edilmesi gereken hususlara değinerek, "Teknoloji ve verimlilik artışıyla, aynı değerde üretim yapmak için daha az doğal kaynak, su ve enerji kullanmalıyız. Bu üretimi yaparken, daha az atık üretecek formülleri geliştirmeliyiz. Gerek üretim gerekse tüketim sonrasında ortaya çıkan atıkları, geri dönüşüm yoluyla ekonomiye kazandırmalıyız. İşte bu üç ihtiyacı da karşılamanın yolu teknolojiden geçiyor. Bu nedenle, çevre konularında yapılan Ar-Ge projelerini çok önemsiyoruz." diye konuştu.
- "TÜBİTAK programlarında su, gıda, enerji öncelikli"
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) programlarında, su, gıda, enerji gibi alanları, öncelikli olarak kabul ettiklerini vurgulayan Özlü, yeşil üretim hedefine daha iyi hizmet edilmesi için TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Çevre Enstitüsünü, Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü olarak yeniden yapılandırdıklarını dile getirdi.
Sanayideki verimsiz enerji motorlarını, verimlileriyle değiştirmek için de bir program başlattıklarını belirten Özlü, bu kapsamda verimsiz elektrik motorlarını verimli olanlarla değiştirecek olan KOBİ'lere, KOSGEB aracılığıyla kredi faiz desteği sağlayacaklarını söyledi.
Ergene Havzası projesiyle de bölgedeki su kaynaklarını kurtarmak açısından çok ciddi adımlar attıklarını anlatan Özlü, bu konuda iyi sonuçlar aldıklarını bildirdi.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Özlü, şunları kaydetti:
"İstanbul ve Kayseri'de yüreğimizi yakan terör saldırıları gerçekleşti ve Rusya Büyükelçisine bir suikast yapıldı. Bu eylemlerin faili olan terörist, henüz 20'li yaşlarında. Ne yazık ki hakkı değil batılı seçtiler. İnsanlığa iyi, güzel ve faydalı bir şeyler sunmak yerine, kötü, çirkin ve zararlı eylemler gerçekleştirdiler. Bu etkinliği, böyle bir ortamda gerçekleştiriyor olmamızı, bu açıdan anlamlı bulduğumu ifade etmek isterim. Çünkü burada, iyiyi, doğruyu, güzeli seçen, kendisine, ülkesine ve insanlığa faydalı olmayı tercih eden genç arkadaşlarımız var. Onlara, yaptıkları projelerden ziyade, öncelikle bu tercihlerinden dolayı teşekkür etmemiz gerektiğini düşünüyorum. İşte esas Türk gençliği bu arkadaşlarımızdır."