İstanbul Medeniyet Üniversitesi Laboratuvar Temel Atma Töreni
İSTANBUL (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Esasen Türkiye'nin açığı ne cari açık ne de dış ticaret açığı... Türkiye'nin açığı teknoloji açığıdır." dedi.
Özlü, İstanbul Medeniyet Üniversitesinin Laboratuvar Temel Atma Töreninde, çok genç bir üniversite olan Medeniyet Üniversitesinin çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve geliştiğini gördüklerini belirterek, "Bugün temelini attığımız bu laboratuvar, üniversitemizin eğitim çıtasının daha da yükselmesine vesile olacaktır. 9 katlı ve 20 bin metrekarenin üzerinde kapalı alanı olacak olan bu binada, Tıp, Mühendislik, Fizik, Kimya, Moleküler Biyoloji ve Genetik, Tütün ve Hayvan Laboratuvarları bulunacaktır. Yani hem büyüklük hem de içerik açısından Türkiye'nin sayılı laboratuvarlarından birisi olacaktır. Bu laboratuvar, Medeniyet Üniversitesinin sanayi sektörüyle olan ilişkisini ve iş birliğini de istediğimiz seviyeye çıkaracaktır." dedi.
Bir toplumun gücünün insan kaynağıyla, yani eğitimle doğrudan ilişkili olduğunu, aktaran Özlü, özellikle üniversitelerin sayısının, yaygınlığının ve kalitesinin bir toplumun ekonomik ve sosyal kalkınmışlık derecesinin en somut göstergeleri olduğunu kaydetti.
Özlü, en iyi yatırımın insana yapılan yatırım olduğunu, eğitime ve üniversitelere yapılan her yatırımın muhakkak geri dönüşü olacağını dile getirdi.
Bu laboratuvar tamamlandığında, burada sadece Türkiye'de değil, dünyada ses getirecek projelerin yürütüleceğini vurgulayan Özlü, sözlerine şöyle devam etti:
"Sanayimize ve ekonomimize çok büyük güç katacak olan bir icat, belki de burada yapılacaktır. Yeni nesil üniversitelerin birçok farklı fonksiyonu bir arada icra etmesi gerekiyor. Artık üniversiteler, sadece ders verilen, öğrenci yetiştirilen veya araştırma yapılan yerler değil. Üniversiteler, teknoloji geliştirmenin ve sanayi süreçlerinin de ana aktörlerinden biri haline gelmeli. Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için, inovasyonu merkeze alan, yüksek katma değer odaklı, bilgi ve teknoloji rekabetine dayalı bir ekonomik yapı inşa etmek durumundayız. İşte bu yapının mimarı üniversitelerimiz olacak. Bilim, teknoloji ve yenilik ekosisteminin merkezinde üniversiteler yer alacak.
Hem ekosistemi hem de üniversitelerin bu ekosistemdeki merkezi rolünü güçlendirmek için önemli çalışmalar yapıyoruz. Mesela bu yıl, hayata geçirdiğimiz Ar-Ge Reform Paketi, bu açıdan çok önemli düzenlemeler içeriyor. Özellikle Teknoloji Geliştirme Bölgelerini daha etkili birimler haline getirecek düzenlemeleri hayata geçirdik. Yine temel bilimlerden mezun gençlerin Ar-Ge merkezlerinde istihdamına teşvik vermeye başladık. Maaşın brüt asgari ücrete tekabül eden kısmını biz ödüyoruz. Üniversite-sanayi iş birliği projelerinde yer alan öğretim üyelerimizin gelirlerini de artırdık. Bu gelirden alınan bazı vergiler de kaldırdık. TBMM Genel Kurul gündeminde bulunan sınai mülkiyet kanun tasarımız da öğretim üyelerime yönelik önemli düzenlemeler içerecek. Diyelim ki bu laboratuvarda bir buluş yaptınız. Bu buluşla ilgili patentin mülkiyet hakkını üniversiteye veriyoruz. Ancak üniversite bu patentten elde ettiği gelirin üçte birini o buluşu yapan öğretim üyesine verecek."
- "Güçlü bir Türkiye'ye ihtiyaç var"
Bakan Özlü, Türkiye'de teknoloji açığı olduğunu belirterek, "Teknoloji kullanımında çok iyiyiz. Ancak teknoloji üretme konusunda almamız gereken ciddi bir mesafe var." dedi.
"Esasen Türkiye'nin açığı ne cari açık ne de dış ticaret açığı... Türkiye'nin açığı teknoloji açığıdır." diyen Özlü, teknoloji açığı kapatılırsa cari açığın da dış ticaret açığının da kapatılacağını söyledi.
Özlü, üniversitelerde bu tür merkezlerin yapılmasının bu açıdan da büyük bir önem taşıdığını dile getirdi.
Bu tür nitelikli üniversitelerden mezun olan gençlerin önemli başarılara imza atacaklarına inandığını aktaran Özlü, "Bu vesileyle, buradaki gençlerimizi, öğrenci arkadaşlarımızı girişimci olmaya davet ediyorum. Devletimizin, özellikle üniversite mezunu olan ve teknolojik bir fikri ürüne dönüştüren arkadaşlarımıza yönelik çok önemli destek programlarımız var." ifadelerini kullandı.
Özlü, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Teknoloji geliştirmemiz çok önemli. Zira teknoloji olmadan, bir ekonomik güce dönüşemeyiz. Ekonomik gücümüzü belirli bir seviyeye çıkarmazsak siyasi gücümüz ve etkimiz de sınırlı kalacaktır. Yanı başımızda, komşumuz Suriye'de, Halep'te yaşananları gördük. Ne yazık ki büyük bir insanlık trajedisine şahit olduk. Türkiye olarak, Halep'teki halkın tahliyesi konusunda çok büyük bir gayret sarf ettik. Ancak bu süreçte şunu bir kere daha ve net bir şekilde gördük; güçlü bir Türkiye'ye çok ihtiyaç var. Bu üniversiteye de ismini veren medeniyet kavramı, bizim geleneğimizde en adil ve barışçı şekliyle tezahür etmişti. Ecdadımız, elini uzattığı yere adalet ve barış götürmüştü. Sorumluluğumuz gerçekten de çok büyük. Hem kendi insanımız için hem de mazlumlar için daha çok çalışmalı, daha fazla gayret göstermeliyiz. Türkiye'nin gücünü artırmalıyız. Türkiye'nin gücünü artırmaya, evvela eğitimle, üniversitelerle başlamalıyız."
Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Karaman ise Türkiye'de bir kamu kurumunun içerisinde yer alacak olan ilk tütün analiz laboratuvarının da Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun (TAPDK) katkılarıyla bu laboratuvarın içerisinde yer alacağını söyledi.
Bugüne kadar Ortadoğu ve Balkanlarda böyle bir analiz laboratuvarı bulunmadığı için Türkiye'deki tütünler analiz edileceği zaman en yakın yer olan Almanya'ya gönderildiği bilgisini veren Karaman, bu nedenle milli ekonomiden milyonlarca dolar kaynağın buraya ayrıldığını ancak bundan sonra bu kaynağın Türkiye'de kalacağını kaydetti.
Konuşmalardan sonra Prof. Dr. Karaman, Bakan Özlü'ye günün anısına çiçek takdim etti.
Daha sonra Bakan Özlü ve Prof. Dr. Karaman başta olmak üzere diğer katılımcılar tören alanına geçti. Bakan Özlü ve Karaman tören alanında hazır bulunan butona basarak, sembolik olarak laboratuvarın temelini attı.