2017 Yılı Bütçesi Genel Kurulda
TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, "Bu ülkeden son terörist gidene kadar mücadelemiz devam edecektir. İster yanımızda olun ister olmayın, milletimizle beraber bu mücadeleyi birlik ve beraberliğimiz için sonuna kadar sürdüreceğiz." dedi.
TBMM Genel Kurulunda Ekonomi Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2017 yılı bütçesi üzerinde CHP grubu adına konuşmalar yapıldı.
CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Ekonomi Bakanlığı bütçesi üzerinde CHP grubu adına söz aldı.
Konuşmasının başında İstanbul'da yaşanan terör saldırısına değinen Öztrak, CHP olarak terörle mücadele konusunda hükümete her türlü desteği vereceklerini vurguladı.
Öztrak, CHP'nin insana değer veren siyaset anlayışıyla terör karşısında amasız, fakatsız kararlı bir duruş sergilediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu ve buna benzer konularda hep ülke çıkarını, partimizin çıkarının önüne koyduk. CHP, terör ve terör örgütleriyle mücadelede hükümete her zaman açık çek verdi. Hükümet, bu meseleyi tek başına götüremeyeceğini artık görmelidir. Ortak aklın bulunacağı yer de bu Gazi Meclistir. Bugün ortak akla her zamankinden çok ihtiyacımız var. Türkiye'yi başarısız devletler bataklığına sürüklemek isteyen terör karşısında ülkenin yeni yönetim zafiyetlerine artık tahammülü kalmamıştır."
Hükümetin ekonomi politikalarının iflas ettiğini, ancak iktidarın sorumluluk almak yerine yükü vatandaşın sırtına yüklediğini savunan Öztrak, OHAL'in bir an önce kaldırılması, TBMM'nin ortak akıl ve mutabakatla yasalar çıkararak, ülkenin karşı karşıya kaldığı vahim sorunları geniş bir uzlaşma içinde ve hukuk çerçevesinde aşması gerektiğini söyledi.
-"Teklifte herhangi bir değişiklik yapılmamıştır"
Öztrak'ın konuşmasının tamamlamasının ardından Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in, AK Parti'nin kamuoyuna açıkladığı anayasa değişiklik teklifinin Meclis Başkanlığına sunulan tekliften farklı olduğuna ilişkin iddiasıyla ilgili Meclis Başkanlığından kendisine iletilen yazılı açıklamayı okudu.
Buldan'ın okuduğu açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, 10 Aralık 2016 Cumartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın İsmail Kahraman'a sunulmuştur. Söz konusu teklif, aynı tarihte gereği için Genel Sekreterliğe havale edilmiş ve Gelen Evrakta kayıt altına alınarak bir evrak numarası verilmiştir. Teklif, her kanun tasarı ve teklifi için gerçekleştirilen rutin inceleme aşamasından geçtikten sonra 12 Aralık Pazartesi günü Sayın Meclis Başkanının imzasıyla Anayasa Komisyonuna havale edilmiştir. Yine her kanun, tasarı ve teklifi gibi havale işleminden sonra teklif "tbmm.gov.tr" internet sitesinden erişime açılmıştır. Her aşaması kayıt altında olan bu işlemler sırasında teklifte herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Zaten Başkanlığımızın bu yönde bir yetkisi de bulunmamaktadır."
Özel de yerinden söz alarak, basın toplantısında açıklanan teklif metni ile işleme konulan metin arasında farklılık olduğunu tekrarlayarak, bunun neden ve hangi yöntemle yapıldığının hala açıklığa kavuşmadığını savundu.
-"Sosyal güvenlik reformunun yapıldığı, bir şehir efsanesidir"
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi üzerindeki konuşmasında, piyasada talep daralması olduğunu ve herkesin borçlu hale geldiğini, iktidarın ise buna yönelik gerekli önlemleri almadığını savundu.
Ülkenin kapsamlı sosyal güvenlik reformuna ihtiyacı olduğunu belirten Kuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sosyal güvenlik reformunun yapıldığı, bir şehir efsanesidir. Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değildir. Sadece şu yapıldı; SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur lağvedildi ama bugün hepsinin ayrı ayrı mevzuatları var, bir mevzuat birliği yoktur. Bugün bunların ortak bir kurumsal birliği yoktur, ortak bir bütünlüğü yoktur. Sosyal güvenlik açıkları azalmamıştır, tam tersine artmıştır. Sosyal güvenlikte norm ve standart birliği sağlanamamıştır, sosyal güvenlikte sorunlar artmıştır."
Ödenmeyen sosyal güvenlik prim borçlarına ilişkin af düzenlemelerini de eleştiren Kuşoğlu, prim borçlarının affedilmesinin yanlış olduğunu söyledi.
-"Bu kadroları AKP'yle birlikte bu kurum yaratmıştır"
CHP İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya, Mesleki Yeterlilik Kurumu ve Devlet Personel Başkanlığının yapı ve bütçelerine değindi.
Devlet Personel Başkanlığının görevini layıkıyla yapamadığını ileri süren Akkaya, şöyle konuştu:
"Devlet Personel Başkanlığının yasası yok. Bu kuruma bütçe ayrılmamalıdır. Yasası olmayan bir kuruma bütçe ayırmak bir yana bunun görevlerini Mesleki Yeterlilik Kurumuna da verebiliriz. Devlet Personel Başkanlığı görevini layıkıyla yapamamaktadır. Kamuda cemaat örgütlenmesine göz yummuştur ve AKP'nin, tabiri caizse, arka bahçesi konumuna gelmiştir. 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan cemaat kendi başına, hiç kimseden destek almadan 81 ilin 74 emniyet müdürünü nasıl seçmiştir? Bu cemaat valileri, kurum başkanlarını, rektörleri hiç kimseden yardım almadan nasıl belirlemiştir? 15 Temmuz sonrası 93 bin kamu personeli açığa alındı, 60 bin personel kamudan ihraç edildi, 32 bin kişi de tutuklandı. Devlet Personel Başkanlığı 15 Temmuza kadar bu kadar büyük ve bunca yıl devam eden bu örgütlenmeyi, devleti ele geçirmeyi hedefleyen bu örgütü neden tespit edemedi? Sonra bu kişiler nasıl bir gün sonra tespit edilebildi? Burada aklımızla alay etmeyin. Bu kadroları AKP'yle birlikte bu kurum yaratmıştır."
İktidarın kamudaki taşeron işçilere kadro sözü verdiğini, ancak bu sözü yerine getirmediğini belirten Akkaya, Mecliste bile emekleri sömürülen taşeron çalışanlar bulunmasının, bir utanç vesilesi olduğunu savundu.
-"Şehit yakının var mı?" tartışması
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba grubu adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi üzerindeki konuşması sırasında kürsünün önüne, üzerinde terör saldırıları ve Gezi olayları sırasında hayatını kaybedenlerin fotoğraflarından oluşan büyük boy bir fotoğraf koydu.
Bu fotoğrafların AK Parti iktidarının kısa bir özeti olduğunu ileri süren Ağbaba, ülkenin insanları terör saldırılarında hayatını kaybederlerken, devletin gerekli istihbaratı edinemediğini savundu. Ağbaba, "MİT, teröristleri takip edeceğine muhalifleri takip etti." dedi.
CHP'li Ağbaba'nın "Terör örgütleri ülkemizde cirit atıyor. Bugün, Türkiye'de IŞİD varsa, PKK varsa, IŞİD Türkiye'nin her yanında canlı bombayla insanları katlediyorsa bunun sorumlusu AKP'dir, bunun sorumlusu hükümettir. Bu topraklara kin ektiniz, öfke ektiniz, düşmanlık ektiniz." ifadelerini kullanması AK Parti milletvekillerinin tepkisine neden oldu.
AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, sataşma nedeniyle kürsüye gelerek, Ağbaba'nın kullandığı dilin Meclise yakışmadığını kaydetti.
İnceöz, "Hele ki terör örgütlerinin topuyla mücadele ettiğimiz bir ortamda milli birlik ve beraberlik dili hakim olması gerekirken, temiz bir dil kullanılması gerekirken, milletimize milletvekillerinin örnek olacak şekilde konuşmaları gerekirken bu parlamentoda terörle mücadele konusundaki dilini özellikle eleştirdiğimi, yakıştıramadığımı, bu ortamda ne şehitlerimize ne gazilerimize ne de geride bıraktıkları emanetlerine yakışmadığını özellikle belirtmek istiyorum." şeklinde konuştu.
Ağbaba da yeniden kürsüye gelerek, "2002 de şehit sayısı kaçtı, şimdi kaç? Elinizi vicdanınıza koyun da cevap verin. Dün PKK dağda bayırda insan öldürüyordu, bugün sokaklarda öldürüyor." dedi.
Veli Ağbaba'nın "İstanbul'un göbeğinde yirmibir günlük polis şehit oluyorsa iktidar ben değilim, bunun sorumlusu sizsiniz, bu sorumluluktan kaçamazsınız. Türkiye'de kan akıyorsa, terör varsa, bunun sorumlusu hükümettir. Köprüyü sen yapıyorsun, terörü PKK yapıyor. Bunda, bu kanda sizin payınız var. Bu kanın hesabını vereceksiniz, IŞİD'in hesabını vereceksiniz, PKK'nın hesabını vereceksiniz." sözlerine AK Partili milletvekilleri tepki gösterdi.
CHP'nin geçmişte çözüm sürecini eleştirdiğini belirten Ağbaba, gelinen noktada ülkenin her gün şehit verdiğini ve anaların ağlamaya devam ettiğini söyledi.
Ağbaba'nın konuşmasında, "Şehitlerimiz varsa, ocaklara ateş düşüyorsa sizin sayenizde. Nasıl olsa sizin tuzunuz kuru. Sizin şehit yakınınız yok, evlerinize şehit gelmiyor. Fakir fukaraya şehit geliyor." ifadelerini kullanması üzerine AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç yerinden ayağa kalkarak, Ağbaba'ya, "Benim yakınım şehit. Senin şehit yakının var mı?" diye bağırdı.
Bu sırada AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.
-"Burada bir şehit yakını olarak konuşuyorum"
Sataşma nedeniyle kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili İnceöz, şunları söyledi:
"Daha iki gün önce orada 44 fidan, 44 can... Daha onların toprağı kurumadan burada çıkıp da 'Senin tuzun kuru' demek, bu ithamlar bu parlamentoda bir milletvekiline yakışıyor mu? Yazıklar olsun. Ben sana söyleyeyim; ben burada bir şehit yakını olarak konuşuyorum. Sana yazıklar olsun. Bizi buraya gönderen milletimizin iradesine sadakatle, özellikle milletvekili arkadaşlarımızın terörle mücadeleyi inkıtaya uğratacak, kesintiye uğratacak herhangi bir açıklama ve beyandan kaçınması gerektiğini her zaman, her fırsatta söyledik. Bilinmeli ki tüm terör örgütlerinin topu da bir araya gelse PKK'sıyla, DHKP-C'siyle, KCK'sıyla, YPG'siyle, FETÖ ile, adı her ne olursa olsun, bu ülkeden son terörist gidene kadar, son terörist yok edilinceye kadar haklı, meşru, hukuki mücadelemiz devam edecektir. İster yanımızda olun ister olmayın, milletimizle beraber bu mücadeleyi birlik ve beraberliğimiz için sonuna kadar sürdüreceğiz."
AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında tartışma ve gerginliğin artması üzerine Meclis Başkanvekili Buldan, birleşime ara verdi.
Ara sırasında CHP sıralarına yönelen AK Parti Grup Başkanvekili İnceöz, Ağbaba'ya "Ben şehit yakınıyım. Yakışmıyor bu sözlerin." dedi. Bu sırada bazı AK Parti ve CHP milletvekilleri birbirlerinin üzerine doğru yürüyerek, tartışmaya devam ettiler.
Tartışma ve gerginlik araya diğer milletvekillerinin girmesiyle sona erdi.
-Sosyal medyadaki fotoğraf iddiası
Öte yandan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, sosyal medyadan edindiği İstanbul'daki terör saldırısını gerçekleştiren canlı bombanın bir otobüs içinde çekilmiş görüntüsü olduğu iddia edilen fotoğrafı, hükümet sıralarında yer alan bakanlara verdi.
Fotoğrafı kamuoyuyla paylaşmayacağını, sadece bakanların bilgisine sunduğunu ifade eden Gök, "Bu fotoğraftaki kişi canlı bomba mıdır? Otobüste bu fotoğraf nasıl çekilmiştir? Anlaşılıyor ki bir takip altındadır. Eğer otobüste böyle bir fotoğraf çekilip o kişinin şüpheli bir kişi olduğu saptanmış ise bu bombanın patlatılmasına giden süreçte neler olmuştur da o bombanın patlatılması önlenememiştir?" sorularını yöneltti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müzezzinoğlu yerinden söz alarak, fotoğrafla ilgili gerekli incelemelerin yapılması ve soruların cevabının bulunması için bir sürece ihtiyaç olduğunu belirtti. Müezzinoğlu, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra Meclis'in bilgilendirileceğini kaydetti.