"Türkiye hem sahada hem masada Musul oyununu bozdu"

03 Kasım 2016 Perşembe

İSTANBUL (AA) - Kriter Genel Yayın Yönetmeni Fahrettin Altun, Suriye'den başlamak üzere bölgede kendisini oyun dışı bırakan varsayımlar karşısında "hem sahada hem masada" olacağını vurgulayan Türkiye'nin, Musul'da toprak ve kaynak bölüşümü kavgası içindeki devletlerin ve devlet altı aktörlerin planlarını bozduğunu belirtti.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin yedinci sayısı okuyucu ile buluştu.

Kasım sayısında Musul operasyonuna odaklanan dergide, başkanlık sistemi tartışmalarından ABD seçimlerine, PKK ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleden siber güvenliğe kadar birçok başlık ele alındı.

Kriter Genel Yayın Yönetmeni Fahrettin Altun, yeni sayıdaki yazısında, Suriye'den başlamak üzere bölgeyi şekillendirmek isteyen bütün aktörlerin Türkiye'nin oyun dışı kalacağı varsayımını esas aldıklarını, ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Musul konusunda açıkça "sahada da olacağız, masada da" söyleminin Türkiye'nin kararlılığını gösterdiğini ifade etti.

ABD'nin "Obama yönetimi görevi bırakmadan DEAŞ'a karşı bir başarı elde etmek" isteğiyle Musul operasyonuna başladığını, ancak bu romantik beklentiyi karşılayacak saha hazırlığının olmadığını belirten Altun, İran'ın Irak'taki yayılmacılığının da bölge barışı açısından büyük bir tehdit olduğuna işaret etti.

DEAŞ'ın bölgenin iktidar ilişkilerini şekillendirmek isteyen şer güçlerinin yönlendirdiği suni bir aktör olduğunu, kanlı bir geçmişe sahip PKK'nın da "radikal dinci bir terör örgütüne karşı savaşan seküler bir kurtuluş hareketi" gibi pazarlanmaya çalışıldığını vurgulayan Altun, Türkiye'nin Suriye ve Ortadoğu'da toprak ve kaynak bölüşümü kavgası içinde olan devletlerin ve devlet altı aktörlerin planlarını bozduğunu dile getirdi.

Altun, Türkiye'nin hem Musul'un DEAŞ'tan temizlenmesini hem bölgenin tarihsel, toplumsal ve kültürel gerçekliğinin zarar görmemesini ve farklı terör örgütleri için yeni bir fırsat alanı haline gelmemesini hem de etnik ve mezhebi temelde yeni çatışma zeminlerinin ortaya çıkmamasını isteyen etkin tek güç olduğunu kaydetti.


- "Türk halkı darbe girişimini kahramanca durdurdu"


Kriter'de bu ay Tunus Nahda Hareketi Lideri Raşid Gannuşi ile bir söyleşi gerçekleştirildi. Gannuşi, Arap Baharı'nın başarısız kalmadığını, bir geçiş dönemi yaşandığını ve her dönüşümün zor olabileceğini söyledi.

Türk halkının 15 Temmuz darbe girişimini kahramanca durdurduğunu belirten Gannuşi, "Türkiye'nin son senelerde gerçekleştirdiği başarıları tebrik ediyorum. Özellikle Suriyeli kardeşlerimizin yaşadıkları sıkıntıların hafifletilmesinde, liderliği ve halkıyla Türkiye'nin gösterdiği çaba ve yaptığı yardımlar takdire değer." dedi.

Derginin kasım sayısında Musul operasyonundaki aktörlerin hedefleri, bunların bölgesel etkileri ve Türkiye'nin pozisyonunu Hasan Basri Yalçın, Veysel Kurt, Serhan Afacan ve Abdullah Erboğa değerlendirdi. Türkiye'nin desteklediği Fırat Kalkanı Harekatı'nı Can Acun, DEAŞ sonrası bölgenin geleceğini de Ufuk Ulutaş kaleme aldı.

Kadir Üstün, Serdar Karagöz, Kılıç Buğra Kanat ve Tarık Dağlı ise ABD'de 8 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerini ve bu seçimlerin bölgeye yansımasını analiz etti.

Kriter'in ana odaklarından biri de başkanlık sistemi oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bu konudaki çıkışını İsmail Çağlar, yeni anayasa ve AK Parti’nin yol haritasını ise Nebi Miş masaya yatırdı.

Yeni sayıda dosya konusu ise siber güvenlik oldu. Oral Güler, Burak Çifter, Emin İslam Tatlı, Çetin Kaya Koç, Yusuf Özhan ve Merve Seren siber dünyadaki tehdit ve saldırılar karşısında siber güvenliğin önemini irdeledi.

PKK ve FETÖ ile mücadeleyi ise Enes Bayraklı, Hüseyin Alptekin ve Selvet Çetin yazdı. Erdal Tanas Karagöl, ekim ayında İstanbul’da gerçekleşen 23. Dünya Enerji Kongresi'ni, Mert Bilgin de kongre gündeminin sıcak konusu Türk Akımı'nı değerlendirdi. 15 Temmuz'un Türkiye'nin kültür hayatına etkilerini de farklı bağlamlarda İbrahim Altay ve Mehmet Akif Memmi ele aldı.