Filibeli Ahmed Hilmi, vefatının 102'nci yılında anıldı

01 Kasım 2016 Salı

İSTANBUL (AA) - Türk mutasavvıf, düşünür, gazeteci ve yazar Filibeli Ahmed Hilmi, vefatının 102'nci yılı dolayısıyla gerçekleştirilen panelde anıldı.

Fatih'teki Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Ölümünün 102. Yılında Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi" etkinliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü ve Türk Ocakları İstanbul Şubesi iş birliğiyle yapıldı.

Filibeli Ahmed Hilmi'nin tüm yönleriyle ele alındığı panelin oturum başkanlığını üstlenen Prof. Dr. Abdullah Uçman, ünlü mutasavvıfın 49 yıl yaşadığını belirterek, 2'nci Meşrutiyet devrinin önde gelen fikir adamlarından biri olduğunu söyledi.

Uçman, Ahmed Hilmi'nin çok yönlü üretkenliğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Dini ilimlerden kelam, felsefe, tasavvuf ve tarih ilmiyle meşgul olduğunu, ayrıca edebiyatla ilgilendiğini, şiirler yazdığını, roman ve tiyatro eserleri kaleme aldığını görüyoruz. Onun adeta fantezi haline gelen bir tür roman diyebileceğimiz 'Amak-ı Hayal' adlı eseri ise bugüne kadar defalarca farklı dillerde, farklı yayınevleri tarafından basılmış ve ilgi görmüş bir eserdir. Meşrutiyeti savunmuş hatta bundan dolayı da devrin İttihat ve Terakki Fırkasına taraftar olmuş, girmiş ancak daha sonra yanlış hareketler dolayısıyla onları eleştirmiş ve ayrılmıştır. Çeşitli makalelerinde ve kitaplarında Batı'ya karşı Pan-İslamizm yaklaşımını öne çıkardığını gördüğümüz Şehbenderzade, 2'nci Meşrutiyet'in ilanından sonra İttihad-ı İslam adıyla kısa ömürlü bir de dergi çıkarmıştır."

- "Tek niyetleri Devlet-i Aliyye'yi devam ettirmekti"

Türk Ocakları İstanbul Şube Başkanı Cezmi Bayram da Filibeli Ahmed Hilmi'nin yaşadığı dönemde devletin akıbetinin meçhul olduğunu ve herkesin, "Devletin bekası nasıl temin edilebilir" endişesi taşıdığını dile getirdi.

Ahmed Hilmi ile aynı dönemde yaşayan önemli kişilerin tek niyetinin, Devlet-i Aliyye'yi devam ettirmek olduğunu anlatan Bayram, "Türkiye'nin özellikle 15 Temmuz'dan sonra çok ciddi bir sıkıntı geçirdiğini artık herkes kabul ediyor. Elbette ki Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele öncesi şartları yok ama Türkiye'ye yönelen tehlike ve Türkiye'ye yapılan hesapları göz önüne alırsak, o bakımdan aynı şiddetle oynanan bir oyunun içinde olduğumuz görülür. İşte oradan hangi anlayış ve zihniyetle çıkmışsak, bugünkü sıkıntıdan da aynı anlayış ve zihniyetle çıkacağız." ifadelerini kullandı.

Bayram, Filibeli Ahmed Hilmi'nin, "İslam'ı yüceltmek, Türklüğü yüceltmek gibidir." sözünü hatırlattı.

Türkiye ve çevresinde bugün yaşananlara değinen Bayram, "İslam dünyasında başka milletler ve devletler var ama tarih boyunca hürriyetini muhafaza etmiş tek İslam devleti Türkiye olduğu için Türkiye'nin bu işlerdeki sorumluluğu ve imkanı diğer İslam ülkelerinden fazladır. O halde İslam'ın tekrar yukarıya çıkması, dünyada söz sahibi olması, Türkiye'nin bunu yapacak güce ulaşması ve hazır olmasıyla mümkündür." değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. İsmail Kara, Prof. Dr. Ahmet Koçak, Prof. Dr. Tahsin Görgün ve Uğur Uçar'ın da konuşmacı olarak yer aldığı panelde, Ahmed Hilmi'nin hayatı, fikirleri doğrultusunda verdiği mücadele, edebi kişiliği ve eserleri ele alındı.