Bakanlar Zeybekci ve Özlü, Denizli'de
DENİZLİ (AA) - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye'nin savunması, Türkiye'nin sınırlarının başladığı yerde başlamaz. Türkiye'yi savunmak, bize problem olan nokta neresi ise orada başlar." dedi.
Bakan Zeybekci ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Denizli'de bir otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve iş adamları ile istişare toplantısına katıldı.
Toplantıda konuşan Zeybekci, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın çok önemli zaman dilimlerinden geçtiğini söyledi.
Ekonomik organizasyonlar dahil dünyada bütün hesapların bozulduğu çok önemli günlerin yaşandığını ve haritaların yeniden çizildiğini dile getiren Zeybekci, şöyle devam etti:
"Bu dünya haritalarını yeniden çizenlerin tek bir amacı ve gayesi var; o da kendi menfaatlerini, kendi insanlarının menfaatlerini sürdürülebilir bir şekilde gelecekte hem artırmak hem de garanti altına almak. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler, hukukun üstünlüğü... Hepsi laf. Bunu yaparken de hepimizin gözünün içine baka baka yapıyorlar. Ya bizi kandırabileceklerini zannettikleri kadar yarı uyanık bunlar ya da son derece aptal denilebilecek kadar saflar. DEAŞ'ı üretip de Suriye'ye, Irak'a yerleştirenleri biliyoruz. Onları oradan söküp atmak için kahramanlık destanları yazma gibi bir hikayeyi, o senaryoyu, o tiyatroyu oynatanları, o oyunun kahramanlarına neler hediye edecekleri, o coğrafyayı kaç parçaya bölecekleri, bölecekleri o coğrafyanın içinde 15 Temmuz ile operasyon düzenleyerek Türkiye'nin de bir kısmını dahil etmeleri ile ilgili hikayeyi biliyoruz. Hikayeye uygun hareket ediyoruz ve edeceğiz. Ya bu mesele şimdi çözülecek ya da bu mesele bizi çözecek ama Allah'ın izniyle bu meseleyi biz çözeceğiz. Türkiye'nin savunması, Türkiye'nin sınırlarının başladığı yerde başlamaz. Türkiye'yi savunmak, bize problem olan nokta neresi ise orada başlar. Onun için bundan sonra Türkiye olarak bize problem yaratan hangi merci, hangi hücre, hangi in varsa oralarla ilgili gereğini yapmak zorundayız."
- "Edilgen bir ülke olamayız, bizim genetiğimize aykırı"
Zeybekci, Türkiye için yeni ufukların açıldığını ifade ederek, Körfez İşbirliği Teşkilatına üye ülkelerle serbest ticaret anlaşması imzalamak üzere çok güçlü bir sürecin başladığını anlattı.
Gümrük Birliğinin yenilenmesi ve Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye'nin ekonomik anlamda entegrasyonuyla ilgili 2017 yılında çok önemli ekonomik gelişmelerin olacağını bildiren Zeybekci, İngiltere ile serbest ticaret anlaşmasında önemli gelişmeler kaydedileceğini aktardı.
Rusya'ya ihracatın Kasım 2015 öncesine döndüğünü ve serbest ticaret anlaşması görüşmelerinin yapıldığını, İran ile tercihli ticaret anlaşmasının sınırlarının genişletileceğini söyleyen Zeybekci, "Avrupa ile ihracatımız artıyor; yüzde 13-15 aralığında. Yıl sonu itibarıyla bu artış, başka yerlerdeki kayıplarımızı telafi edecek." diye konuştu.
Bakan Zeybekci, Türkiye'nin etken bir ülke olmak zorunda olduğunu vurguladı.
"Türkiye olarak edilgen bir ülke olamayız, bizim genetiğimize aykırı." diyen Zeybekci, Türkiye'nin edilgen bir ülke olması halinde bu coğrafyada barındırılmayacağını, yaşatılmayacağını belirtti.
- "Ekonomik anlamda rahatlamalar dönemini yaşayacağız"
Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğine ve ilerleyen günlerde ekonomik anlamda rahatlamalar döneminin yaşanacağına dikkati çeken Zeybekci, "Gerek finans piyasalarındaki iyileştirmeler, gerek bankacılık piyasalarındaki yeni düzenlemeler, gerekse kredi maliyetleri üzerinde faizleri yukarıda tutan o maliyetlerle ilgili onları aşağı çekici yeni düzenlemeler, gerekse KOBİ, gerekse küçük ihracatçılarımız ve büyük sanayicilerimiz ve ihracatçılarımızla ilgili yeni mali finansal iyileştirme düzenlemelerini önümüzdeki bir iki hafta içinde hep beraber göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Zeybekci, ihracatçıya yeni destekler sağlanacağını bildirerek, verilen destek ve teşviklerin sanayiciler, ihracatçılar, iş dünya tarafından tam bilinmediğini dile getirdi. Bu destekleri anlatacaklarını ve Türkiye'nin yeni bir ihracat seferberliğini başlatacağını vurgulayan Zeybekci, şunları kaydetti:
"1983'te başlayan o ihracat seferberliğini yeniden hayata geçireceğiz. 2016 yılında vermiş olduğumuz ihracat destekleri, bir olan desteği, bütçe rakamlarında üç olarak göreceksiniz, 2017 yıl sonu itibarıyla bunun 4,5-5'e katlandığını göreceksiniz. Seferberlik başladı. Bağımsız yaşayacaksak, bayrağımız gururla dalgalanacaksa, ekonomik seferberlikle ekonomik bağımsızlığımızı ilan etmek zorundayız. Onun için ihracatımızda, üretimimizde illa ki özel sektör, illa ki özel sektör eli ile üretim, illa ki özel sektör eliyle büyüme. Katma değeri artıracaksak, ihracatta kilogram fiyatını Türkiye olarak ortalama 1,5 dolardan 3-4 dolara götüreceksek, milli gelirden Ar-Ge'nin almış olduğu payı, yüzde 1'lerden 3'lere çıkarmak zorundayız."
- Bakan Özlü'nün konuşması
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü de sanayinin rekabet gücünü artırmayı temel hedef olarak benimsediklerini ifade ederek, sanayinin rekabet gücünün artmasının ekonomiyi büyütmek, daha fazla iş ve ekmek kapısı açılması, daha az ithalat ve daha fazla ihracat anlamına geldiğini söyledi.
Türkiye'nin ihracatının yüzde 95'ini sanayi ürünlerinin oluşturduğunu aktaran Özlü, "Ar-Ge, tasarım, markalaşma ve kalite yoluyla ürünleri daha nitelikli ürünler haline getirmeliyiz. Daha yüksek katma değer üreten bir üretim yapısına geçmeliyiz. Bütün gayretimiz bu yöndedir. Hedefimiz, sizlerin daha fazla üretmeniz için yolları açmak, engelleri kaldırmaktır. Hedefimiz, özel sektörün daha nitelikli üretim yapmasını sağlayacak mekanizmaları kurmak ve bunları sürekli hale getirmektir." ifadelerini kullandı.
Özlü, Sınai Mülkiyet Kanunu ile patent, marka ve tasarımlarla ilgili süreçleri iyileştirecekleri bilgisini verdi.
Başvuruların daha kolay hale geleceğini, tescil süresinin kısalacağını ve tescil sonrasında da en etkin korumanın sağlanacağını bildiren Özlü, şöyle konuştu:
"Ar-Ge Reform Paketinde işin teknoloji ayağını ilgilendiren kapsamlı reformları hayata geçirmek istiyoruz. Hazırlıklarını sürdürdüğümüz Üretim Reform Paketiyle de üretim tarafına yönelik ciddi adımlar atacağız. Bu paketle organize sanayi bölgelerinde daha fazla parsel üretmek ve bu parsellerin maliyetini düşürmek için önemli adımlar atacağız. Organize sanayi bölgelerinde üretim yapan firmalarımızın üzerindeki emlak vergisi, yapı denetimi gibi yükleri daha makul seviyelere çekeceğiz veya kaldıracağız. Atıl durumda kalan parselleri bedeli ödenerek geri almayı, sonrasında da orta yüksek ve yüksek teknolojili yatırımlara tahsis etmeyi planlıyoruz."
- "Türkiye bu gelişmelerden daha da güçlenerek çıkacak"
Türkiye'nin, çok kritik bir eşikte bulunduğuna değinen Özlü, bu eşik atlatılırsa siyasi ve ekonomik bir güç olarak dünya sahnesindeki yerini yeniden alacağını belirtti.
Özlü, dünyanın ekonomik olarak zorlu bir dönemden geçtiğini, özellikle gelişmiş ekonomilerdeki borçluluk sorununun sürdüğünü aktararak, şunları anlattı:
"Siyasi olarak, özellikle içinde bulunduğumuz coğrafya çok önemli gelişmelere sahne oluyor. Vaziyet her geçen gün daha da kaotik bir hale geliyor. Türkiye üzerinde ciddi oyunlar oynandığını görüyoruz. 15 Temmuz gecesinde bu oyunu bozduğumuza inanıyorum. Milletimizin, o gece sadece Türkiye'de değil, bölgemizde de oynanan bir oyunu bozduğunu düşünüyorum. Türkiye, içeride ve dışarıda yaşanan bu gelişmelerden daha da güçlenerek çıkacak. Türkiye'nin önündeki en önemli sorunlardan biri de sistem sorunudur. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi, inşallah bu meseleyi çözecek. Daha demokratik, daha iyi işleyen, daha iyi denetlenen, ekonomik ve siyasi istikrar zeminini daha koruyan bir sistem, Türkiye'yi şahlandıracaktır. Sistem karmaşasının sona ermesi, özellikle ekonomiye bir doping etkisi yapacaktır. Çok daha net, açık, yalın bir sistem, yatırımların hızla artmasını sağlayacaktır. Sivil toplum kuruluşlarımızın, iş dünyamızın ve sanayicilerimizin bu sürece sahip çıkacağını biliyorum."
Bakanlığının ilgili kuruluşlarından Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) desteklerinin geçen yıl 350 milyon liradan yaklaşık 1 milyar liraya çıkarak 3 kat arttığını hatırlatan Özlü, 2017 bütçesinde bu desteklerin 1,1 milyar lira olacağını ifade etti. Bunun yüzde 70'inin hibe, yüzde 30'unun ise kredi faizi desteği olacağını dile getiren Özlü, sanayici ve iş adamlarının bunlardan yararlanmalarını, şirketlerinin bünyesinde Ar-Ge merkezleri açmalarını istedi.