Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş:
ISPARTA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ABD Savunma Bakanı Ashton Carter'ın Türkiye konusunda açıklamasına ilişkin, "ABD Savunma Bakanı'nın bu noktaya gelmesi, ABD yönetiminin bu noktaya gelmesi, sorununun çözümüne katkı sunacak bir yaklaşımdır. Olumlu bir yaklaşımdır. Türkiye olarak sayın bakanın buradaki açıklamalarını olumlu karşıladığımı ifade etmek isterim." dedi.
Kurtulmuş, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'ne gelişinde gazetecilerin sorusu üzerine, ABD Savunma Bakanı Carter’ın, Suriye ve Irak’taki DEAŞ’a karşı mücadelede Türkiye’nin yer alması gerektiği şeklindeki ifadesini değerlendirdi.
"Öncelikle ABD Savunma Bakanının bu noktaya gelmesi, ABD yönetiminin bu noktaya gelmesi, sorununun çözümüne katkı sunacak bir yaklaşımdır. Olumlu bir yaklaşımdır. Türkiye olarak sayın bakanın buradaki açıklamalarını olumlu karşıladığımı ifade etmek isterim." diyen Kurtulmuş, Türkiye'nin başından itibaren meydanda ne söylüyorsa ikili görüşmelerde ya da çok taraflı görüşmelerde, diplomatik görüşmelerde onu söylediğini dile getirdi.
"Türkiye, hem Suriye’de hem Irak’ta hem sahada hem masada olmalıdır" tezini başından itibaren izlediklerini belirten Kurtulmuş, "Bunu çeşitli görüşmelerde hem Irak merkezi hükümetiyle hem ABD ve ilgili diğer bütün ülkelerle bu görüşmeleri sürdürdük. Kaldı ki Türkiye’nin yine başından itibaren ortaya koyduğu tez; hem Suriye hem Irak’ta şehirlerin DEAŞ’tan kurtarılması için o şehirlerin esas yerel halklarının esas olduğu bir harekatın olması lazım. Eğer Musul'u alacaksak, Musul halkının esas olduğu, koalisyon güçlerinin de havadan taarruzlarla DEAŞ’ı süpürdüğü ve arkasından da Musul’un yerel halkının işin içerisine girdiği bir mücadele olsun." açıklamasında bulundu.
- "Musul'un mevcut statüsü değiştirilmesin"
Kurtulmuş, aynı şekilde Cerablus’ta ve Fırat Kalkanı Harekatı'nda da Türkiye’nin fiilen aynı stratejiyi takip ettiğine dikkati çekti.
Cerablus halkından oluşan Özgür Suriye Ordusu’na Türkiye’nin destek vererek, bölgenin DEAŞ’tan temizlendiğini, arkasından da bölge halklarının kendi memleketlerinde yeniden yaşamaya başladığına vurgu yapan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim baştan beri tezimiz o. Musul’da Musul halkının esas alındığı bir operasyon yapılsın. 'Biz Musul’u, DEAŞ’tan temizliyoruz' diye, DEAŞ’ı çıkarırken onun yerine mesela Haşdi Şabi gibi PYD/YPG gibi birtakım silahlı gruplar yerleştirilmesin. Böylece Musul’un mevcut statüsü değiştirilmesin. Musul’daki mezhebi ve etnik anlamda demografiyi değiştirecek adımlar atılmasın. Bunları defaatle, bıkmadan usanmadan her platformda dile getirmeye devam ettik. Türkiye’nin temel meselesinin de hiçbir şekilde kimsenin bir karış toprağını işgal etmek olmadığını, Türkiye’nin temel meselesinin hem Suriye’de hem Irak’ta terör örgütlerinden tamamından temizlenmiş özgür bir Suriye, Irak’ın olması bizim esas ana görüşümüz olduğunu söylüyorduk. Bunlar ortaya çıkıyor. Bunların Amerikalılar tarafından anlaşılıyor olması ve Savunma Bakanı düzeyinde bu görüşlerin dile getiriliyor olması önemlidir."
- "Amerika gerçekten kararlılıklarını ortaya koymamalıdır"
ABD Savunma Bakanı Carter'ın konuşmasının bir bölümünde, "Bütün terör örgütleriyle ortak mücadele etmeye hazırız" manasına gelen sözleri kullandığını aktaran Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Şimdi bu sözlerin gereği sahada yapılmalıdır. Bunun için de Türkiye hazırdır. Suriye’deki Fırat Kalkanı Operasyonlarını sürdürüyor. Orada da baştan beri söylediğimiz ve ABD’nin de bizzat Sayın Obama’nın, Cumhurbaşkanımıza söz verdiği PYD/YPG unsurlarının Fırat'ın doğusuna gelmesi sağlanacaktır, sağlanmalıdır. Bu anlamda Amerika da gerçekten kararlılıklarını ortaya koymalıdır.
Musul operasyonunda da Türkiye sahada olacak. Musul’daki hem Türkmenler hem Araplar hem Ezidiler hem Sünnilerin geneli olarak Allah muhafaza, birtakım silahlı gruplar tarafından baskı altına almayı önleyecek kararlılığı çekinmeden ortaya koyacaktır. Bunun Amerikalılar tarafından görülmesi, Musul’da DEAŞ’tan sonra oluşturulacak düzenin doğru kurulması bakımından önemli bir perspektiftir. Eğer orada yanlışlık yapılırsa, DEAŞ’tan sahanın temizlenmesi iyi güzel bir şeydir ama her şey değildir. DEAŞ’tan temizlendikten sonra da burada nasıl bir düzen tutturulacağı önemlidir. Eğer Musul’da ve ardından Halep’te doğru dürüst bir düzen tutturulamaz, çatışmaları sürdürmeye müsait olan yeni bir karmaşa yeni bir düzensizlik ortaya çıkarsa hem Irak hem Suriye’de düzensizliğin uzun süre devam etmesi anlamına gelir. Biz açıkçası tezlerimizde başından ne kadar doğru ve açık bir şekilde davrandığımızın bugün en azından Amerikalı Sayın Bakan'ın sözleriyle bunun karşılığını aldığımızı görüyoruz. Şimdi sözlerin uygulamada da görülmesini bekliyoruz. İnşallah bu sözlerin gereği uygulamada da yapılacak. Türkiye, hem Suriye hem Irak’ta hem Fırat Kalkanı Operasyonu çerçevesinde hem Musul operasyonu karşısında sahada da masada da olacak."