32. Uluslararası Katılımlı Türk Kardiyoloji Kongresi
ANTALYA (AA) - Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin, Avrupa ülkelerine göre Türkiye'de kalp krizinin 10 yıl daha erken ortaya çıktığını bildirdi.
Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen 32. Uluslararası Katılımlı Türk Kardiyoloji Kongresi başladı. Kongre kapsamındaki basın toplantısında konuşan Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin, Türkiye'de milyon nüfus başına 29 kardiyoloğun düştüğünü söyledi.
Türkiye'de ortalama yaşam beklentisinin 75 yıl olduğuna dikkati çeken Şahin, en çok ölüme yol açan hastalıkların başında kalp ve damar hastalıklarının geldiğini kaydetti. Bunun da sigara ve diyabet gibi nedenlerle geliştiğini vurgulayan Şahin, kalp ve damar rahatsızlıklarının başlıca nedenleri arasında hipertansiyon, obezite, dengesiz beslenmenin de yer aldığını ifade etti.
Kalp ve damar hastalıklarıyla mücadele etmenin ana hedefleri arasında yer aldığını vurgulayan Avrupa ülkelerine göre Türkiye'de kalp krizinin 10 yıl daha erken ortaya çıktığını anlatan Şahin, "Avrupa ülkelerine göre Türkiye'de kalp krizi 10 yıl daha erken ortaya çıkıyor. Her bireyin kalp damar hastalığına yakalanmadan en az 65 yaşına gelmesi misyonumuz olmalıdır." dedi.
- Çay ve kalp ilişkisi
Türk Kardiyoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Abacı ise kahve ve çay tüketiminin kalp ve damar sağlığına yararının tartışılması gerektiğini kaydetti. Kahvenin bazı çalışmalarda yararlı bazılarında da yararsız bulunduğuna dikkati çeken Abacı, "Çay ile ilgili çalışma azdır. Yapılan bir çalışmada günde en az bir bardak çay içenlerde kalp ve damar hastalığının daha az görüldüğü tespit edildi. Bu yararın çayın içerdiği flavonoidlere bağlı olduğu düşünülmektedir." diye konuştu.
Kolesterolün vücudun en önemli yapı taşlarından olduğuna işaret eden Abacı, yüksek kolesterolün ise damar tıkanıklarına neden olduğunu belirtti.
- Aşırı mutlulukta kalp hastalığı riski
Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Sinan Aydoğdu, negatif duygusal koşullar nedeniyle oluşan kırık kalp sendromunun yanı sıra mutlu kalp sendromu da bulunduğunu kaydetti. Kırık kalp sendromu bulunan 485 hasta üzerinde yapılan araştırmada bu hastaların yüzde 96'sının aşırı üzüntü, yüzde 4'ünün ise aşırı mutluluktan dolayı bu hastalığa yakalandığını vurgulayan Aydoğdu, üzüntünün olduğu gibi sevincin de aşırısının nadiren de olsa zararlı olabileceğini dile getirdi.
Aydoğdu, uyku süresinin 7 saatten kısa olmasının kalp hastalığı ve ölüm riskini artırdığının altını çizdi.
Kongre 23 Ekim'de sona erecek.