53. Uluslararası Antalya Film Festivali
ANTALYA (AA) - 53. Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Yarışma filmlerinden "Siyah Karga"nın galası yapıldı.
Antalya Kültür Merkezi'ndeki (AKM) Aspendos Salonu'nda düzenlenen galaya, filmin yönetmeni ve senaristi Tayfur Aydın ile oyuncular Şebnem Hassanisoughi, Aziz Çapkurt, Murat Toprak ve Sedat Culum katıldı.
Filmi, Semih Kaplanoğlu başkanlığındaki Ulusal Yarışma jüri üyeleri de izledi.
Filmin gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide konuşan Aydın, filmde dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ulusta olursa olsun kendi vatanına dönme arzusunu, özlemini işlediğini söyledi.
Filmde, "Sara" isimli kadının Fransa'dan ülkesi İran'a kaçak olarak girişinin hikayesini anlatırken kargalardan yola çıktığını aktaran Tayfur Aydın, şöyle konuştu:
"Kargalar uzun yaşayan hayvanlardır. Tek başına kaldıklarında ve yaşlandıklarında kendi doğdukları yere giderler. Burada da herkesin her gün rutin olarak yaptığı şeylerden vazgeçip yeni bir yola ve çok zahmetli bir yola çıkan insandan söz ettim. Aynı insanın her şeye rağmen, ne kadar başarılı olursa olsun yıllar sonra kendi ülkesine, kendi vatanına dönme arzusu. Dünyanın neresinde olursa olsun, bir insan doğduğu yerden uzlaştığında hayalinde hep orası vardır, illa bir gün doğduğu yere dönme hayali vardır. Öze dönme olayı vardır."
Aydın, "Filmde Uludere olayı da mı işlenmek istendi" şeklindeki soru üzerine, filmi çekerken bir yere bağlamak istemediğini, film projesini düşündüğünde Uludere olayının da olmadığını, filmde sınır köylerinde yaşayan insanların hayatlarını idame ettirme uğruna çektikleri zorluğa dikkati çekmek istediğini kaydetti.
Yönetmen ve senarist Aydın, filmin Paris, İstanbul, Siirt, Batman, Bitlis ve sınırda dağlık alanda çekildiğini de sözlerine ekledi.
"Sara" isimli İranlı kadını canlandıran Şebnem Hassanisoughi de filmin zor bir coğrafyada çekildiğini, bu anlamda fiziki olarak zorlandığını dile getirdi.
- Filmin konusu
Yersiz yurtsuzluk, gurbet ve hasret temalarına odaklı bir yol filmi olan Siyah Karga, adını filmde anlatılan bir öyküden alıyor. İranlı Sara, oyuncu olma hayalini gerçekleştirmek için ülkesini terk edip Fransa'ya yerleşmiş, rol aldığı filmler nedeniyle ülkesinden aforoz edilmiş ve ailesinden kopmuştur.
Babasının ölüm döşeğinde olduğunu bildiren bir mektup aldığında ise her şeyi göze alarak onu görmeye ve af dilemeye karar verir. Türkiye sınırına yakın bir köyde olan babasına ulaşmak için turist rehberi Yılmaz ile birlikte Hakkari'ye gider. Kaçakçılık yapanlarla birlikte sınırı geçmeye çalışırlar.