Milli Savunma Bakanı Işık:
KOCAELİ (AA) - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Sayın Bahçeli'nin pek çok görüşüne katılmıyoruz, yaptığı açıklamalardaki pek çok konuyu kesinlikle benimsemiyoruz, doğru da bulmuyoruz ama bir cümlesi çok önemli. Evet, Türkiye 2007'de halkın ortaya koyduğu iradeyle oluşan fiili durumu tartışmak ve halka götürmek zorundadır, siyasetin en önemli görevi şu anda budur." dedi.
AK Parti Kocaeli 93. İl Danışma Meclisi toplantısında konuşan Işık, 15 Temmuz gecesi asker elbisesi giymiş hainlerin devreye sokularak yapılması istenen darbe girişiminin Türk tarihinin gördüğü en büyük ihanet olduğunu söyledi.
Milletin 15 Temmuz gecesi sadece Türkiye'deki bu büyük oyunu bozmakla kalmadığını, aslında bütün gelişmekte olan ülkelerde ileride şartlar uygun olduğunda darbe yapabilecek bir yapıyı da deşifre ettiğini vurgulayan Işık, "Aslında bozulan Türkiye'nin üzerine oynan bir oyun değildir, bozulan bütün küresel sistem üzerinde oynanan oyundur. Türkiye'de darbeye teşebbüs eden bir yapının başka bir ülkede darbeye teşebbüs etmemesi düşünülemez." diye konuştu.
- "Daha önce Peygamber Efendimizi kamyonete bindiren bu alçaklar..."
Işık, şimdi yavaş yavaş dünyanın da bu gerçeği görmeye başladığını dile getirerek, pek çok ülkenin bu hainlerin sözde eğitim yuvalarını kapatmaya ve Türkiye ile temasa geçerek "Ne olur bize destek olun, bu hainleri temizleyelim.' demeye başladığını anlattı.
FETÖ'nün, her ay 'Yeni bir darbe olacak' diyerek kendi tabanlarını ve kendi terör örgütü mensuplarını adeta zinde tutmaya çalıştığına dikkat çeken Işık, "Temmuzdu ağustosu bekleyin, ağustostu eylülü bekleyin, eylüldü ekimi bekleyin, şimdi kasımı bekleyin... Daha önce Peygamber Efendimizi kamyonete bindiren bu alçaklar, hainler şimdi 'Peygamberimiz rüyamıza girdi, şöyle olacak, böyle olacak...' Ya Peygamber Efendimiz sizin rüyanıza girse 'Ulan hainler, bu millete bu ihanet yapılır mı?' der diye düşünürüm. Çünkü sizin yaptığınız apaçık bir ihanet. Bu millete ihanet, bu milletin değerlerine ihanet, dini değerlerimize ihanet..." ifadelerini kullandı.
- "Bu mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz"
Bakan Işık, bazı siyasi partilerin özellikle bir "mağdur edebiyatına" başladığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Efendim çok mağdur varmış, herkes mağdur oluyormuş. Bireysel olarak mağdur olduğunu düşünen insanlarla ilgili mekanizmayı kurduk, özellikle 'Mağdurum' diyenleri inceliyoruz. Başbakanımızın talimatıyla bir birim kuruldu. Asıl mağdur 241 tane şehidimizdir, asıl mağdur 2 bin 195 tane gazimizdir, asıl mağdur 79 milyondur, asıl mağdur küresel sistemin inim inim inlettiği insanlıktır. Bu anlayışla hareket edeceğiz. Elbette bireysel mağduriyetlere dikkat edeceğiz ama hiç kimsenin de mağdur edebiyatı yaparak bu mücadeleyi sulandırmasına da izin vermeyeceğiz. Bu bizim için kırmızı çizgidir. Bu mücadeleyi hep birlikte yürüteceğiz."
Yarın başka bir yapının fırsat bulup, TSK'nın içerisine sızıp tekrar böyle bir ihanete girişmemesi için her türlü tedbiri almanın görevleri olduğunu aktaran Işık, "Bu anlayışla hareket ediyoruz. Onun için Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üzerindeki gereksiz yükleri tamamen alıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin asli görevi harekat, istihbarat, muhabere gibi alanlarda Türk Silahlı Kuvvetlerimizi çok daha güçlendiriyoruz." şeklinde konuştu.
Bakan Işık, bazılarının rahatsız olduğunu belirterek, "Bazıları beklediler ki 'Bu FETÖ'cüler temizlensin, ordu bize kalsın.' Avucunuzu yalarsınız. Ordu sadece ve sadece Türk milletinin ordusudur, hiçbir yapının ordumuza sızmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bunun için yapısal tedbirleri almaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
- "GATA'nın hizmet kalitesi yükselecek"
Bazılarının birtakım gerekçeler ortaya koyarak yapılan reformları geri aldırmaya çalıştığını ifade eden Işık, şöyle konuştu:
"Bunlardan biri GATA. Hizmet veren değişti. Hizmet veren daha önce Türk Silahlı Kuvvetleriydi şimdi Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi ama hizmet kalitesinde en küçük bir düşüş olmayacak. Hizmet alan vatandaşlarımızın memnuniyeti, göreceksiniz her geçen gün artacak. Bu noktada şehit yakınlarımıza, gazilerimize ve askerlerimize sesleniyorum, rahat olun hiç kimsenin bu konuda art niyetli açıklamalarından etkilenmeyin. Bizim görevimiz size en iyi hizmeti sunmaktır. Bunu sunmaya başladık, göreceksiniz her geçen gün GATA'nın hizmet kalitesi yükselecek. Almamız gereken tüm tedbirleri aldık, alıyoruz. Tek hedefimiz var şehit yakınlarımızın da gazilerimizin de muvazzaf emekli askerlerimizin de daha iyi sağlık hizmetini alması. Bunu yaparken bir silahlı kuvvetler düşünün; hastanesi var, pastanesi var, tersanesi var, fabrikası var, dikim evi var, ilaç fabrikası var. Ya Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevi bu değil ki. Şimdi biz bu Türk Silahlı Kuvvetlerini güçlendiren, gereksiz yüklerinden arıtan ve Türk Silahlı Kuvvetlerini tamamen savaşa hazırlık noktasında tam bir donanımla yapılandırmaya çalışan bu reformlarımızı birileri tekrar eskiye döndürmeye çalışıyor."
- MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin açıklamaları
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başkanlık sistemiyle ilgili açıklamasına değinen Işık, 2007 yılında cumhurbaşkanını halkın doğrudan seçmesine imkan veren referandumun onaylanmasıyla birlikte Türkiye'nin artık geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini kaydetti.
Hiç kimsenin halkın seçtiği cumhurbaşkanından sembolik bir cumhurbaşkanlığı yapmasını bekleme hakkı olmadığını vurgulayan Işık, "Türkiye aslında vesayet odaklarını o gün yenebilmiş olsaydı belki yapması gereken şey AK Parti'ye kapatma davasını konuşmak değil, halkın tercihi doğrultusunda halkın seçtiği cumhurbaşkanının taşıması gereken yetkiler ve Türkiye'nin sistemini tartışmaktı ama maalesef bugün bu konuda hala direnç gösteren özellikle Cumhuriyet Halk Partisi aynı tavrını daha katı bir şekilde gösterdi." diye konuştu.
Bakan Işık, "Sayın Bahçeli'nin pek çok görüşüne katılmıyoruz, yaptığı açıklamalardaki pek çok konuyu kesinlikle benimsemiyoruz, doğru da bulmuyoruz ama bir cümlesi çok önemli. Evet, Türkiye 2007'de halkın ortaya koyduğu iradeyle oluşan fiili durumu tartışmak ve halka götürmek zorundadır, siyasetin en önemli görevi şu anda budur." ifadelerini kullandı.
Halkın 2007'de bir irade ortaya koyduğunu dile getiren Işık, şunları kaydetti:
"Bugün bu iradeyle fiili durum haline gelen bu yapının resmileştirilmesi konusunda gideceğimiz yer halktır, millettir, milli iradedir. Bunu milli iradeye götürmekten kaçınmak milli irade hırsızlığı değil midir? Getirin, herkes görüşlerini koysun ortaya, sonunda millete gidelim. Millet eğer başkanlık sistemini benimsiyorsa buna kimsenin itirazı olabilir mi? Bir koltukta iki karpuz olmaz, bir gövdede iki baş olmaz. Eğer cumhurbaşkanını halk seçtiyse, cumhurbaşkanını hem yetkili hem sorumlu görür. Hiçbir cumhurbaşkanı da 'Ne yapayın, benim sorumluluğum yok' demez, diyemez. Bu açıdan da önümüzdeki süreçte AK Parti olarak anayasa değişiklik teklifimizi Türkiye Büyük Millet Meclisine sunacağız. Diğer siyasi partiler de tekliflerini sunsunlar, Mecliste bir uzlaşma aransın. 'Bu işlere toptan karşıyız' anlayışıyla bir noktaya gidemeyiz."