İstanbul Tekstil Ar-Ge Merkezi açıldı

08 Ekim 2016 Cumartesi

İSTANBUL (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Bu ay içinde yeni bir destek mekanizmasını, Rekabet Öncesi İşbirliği Projeleri Destek Programını hayata geçireceğiz." dedi.

Özlü, İstanbul, Gaziantep, Adana, İzmir, Bursa tekstil ihracatçıları birlikleri ile RWTH Aachen Üniversitesi Tekstil Teknoloji Enstitüsü iş birliğinde kurulan İstanbul Tekstil Ar-Ge Merkezi açılışında yaptığı konuşmada, bu merkezin, başta tekstil olmak üzere sanayi sektörü ve araştırmacılar için hayırlı olmasını diledi.

Bu merkezde Türkiye'nin nitelikli üretim hedefiyle uyumlu çok önemli projelerin hayata geçeceğine inandığını ifade eden Özlü, şunları kaydetti:

"Buradaki iş birliğini çok önemsediğimizi ifade etmek istiyorum.Türkiye’deki en ciddi sorunlarımızdan biri, iş birliği ve ortaklık kültürünün zayıflığıdır. Birlikte hareket etmeye, maliyetleri paylaşmaya, sinerji oluşturmaya ve böylece çıktıları artırmaya nedense pek sıcak yaklaşmıyoruz. İTHİB’in önderliğinde beş ihracatçı birliğimizin bir araya gelmesini ve ülkemize böyle bir merkez kazandırmasını işte bu açıdan çok değerli buluyoruz. Bu projede Aachen gibi önemli bir üniversitenin yer alması ise ayrıca kıymet taşıyor. Bakanlık olarak, biz de üniversitelerimiz ve sanayimiz arasında, sanayicilerimizin kendileri aralarında iş birliğini geliştirmeleri yönünde çalışmalar yapıyoruz. ‘İşbirliği, güç birliğidir’ anlayışıyla hareket ediyoruz. Mesela KOSGEB ve TÜBİTAK desteklerinde, birkaç firmanın bir araya gelerek yaptıkları başvurulara daha iyi şartlarda destekler sağlıyoruz."

Özlü, bu merkezin açılışında bir müjde vermek istediğini belirterek, "Bu ay içinde yeni bir destek mekanizmasını, Rekabet Öncesi İşbirliği Projeleri Destek Programını hayata geçireceğiz. Bu kapsamındaki projeler için bütçe sınırı olmayacak. En az biri işletme olmak üzere iki veya daha fazla kuruluş tarafından ortaklık içinde yapılacak projeler destekten yararlanabilecek. Projelerle ilgili Ar-Ge ve tasarım harcamalarının yarısına hibe desteği vereceğiz." diye konuştu.

Harcamaların kolay yapılması için proje bütçesinin yüzde 20’sinin ön ödeme olarak gerçekleştirileceğini anlatan Özlü, "Proje ortakları, bu desteklerin yanı sıra Ar-Ge kanunu kapsamındaki diğer vergi indirimlerinden ve istisnalardan da yararlanabilecek. RİP’in ülkemizin Ar-Ge ve yenilik ekosistemine ciddi katkı vereceğini düşünüyoruz." dedi.

Özlü, uygulama esasları ile ilgili son detayları da en kısa sürede tamamlayarak bu destek programını bir an önce devreye alacaklarını kaydetti. Özlü, iş dünyasının ve sanayicilerin bu programı heyecanla karşılayacaklarına ve birçok yeni projeyle bu destekten yararlanacaklarına inandığını dile getirdi.


- "Türkiye'nin ihraç ettiği gömlek 25, İtalya'nınki 100 dolar"


Bakan Özlü, Türkiye'nin çok zorlu bir coğrafyada yer aldığını, bölgede çok ciddi siyasi krizler yaşandığını anımsatarak, "Üstelik bu yaz ne yazık ki hain bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Terör olaylarının yeniden tırmandırılmaya çalışıldığına tanık olduk. Türkiye, her yönüyle çok güçlü bir ülkedir. Son iki ayda, bunu dosta düşmana bir kere daha gösterdik." şeklinde konuştu.

Özellikle Türkiye ekonomisinin dünyanın en güçlü, sağlam ve dirençli ekonomilerinden biri olduğunun net bir şekilde ortaya çıktığına dikkati çeken Özlü, bu süreçte özel sektörü ve sanayicileri de yakından ilgilendiren birçok önemli düzenlemenin hayata geçtiğini kaydetti.

Özlü, Türkiye'deki bilim ve teknoloji ekosistemini her geçen gün daha da güçlendirdiklerini anlatarak, sanayinin rekabet gücünü artırmak için birbirinden önemli çalışmaları hayata geçirdiklerini söyledi.

Hem mevcut sektörleri daha rekabetçi hale getirmek hem de yeni nesil sektörlere, ürün ve üretim sistemlerine yoğunlaştıklarını ifade eden Özlü, şunları aktardı:

"Mesela bu yıl içinde hayata geçen Ar-Ge Reform Paketi’ni bu açıdan çok önemsiyoruz. Bu paketle birlikte tasarım faaliyetlerini de destek kapsamına almış olmamız, özellikle tekstil gibi sektörlerimize çok ciddi bir güç kazandıracaktır. Zira tasarımlar, tekstil gibi sektörlerde, katma değerin çok ciddi oranlarda artmasını sağlıyor. Türkiye’nin ihraç ettiği erkek gömleğinin kilogramı ortalama 25 dolar civarında satılıyor. İtalya’nın ihraç ettiği gömleğin kilogram başına satış fiyatı ise 100 dolara yaklaşıyor. Bu gömleklerin kalitesi aşağı yukarı aynı. Fiyat farkı marka ve tasarımdan kaynaklanıyor. Tasarıma getirdiğimize destekler işte bu yüzden önem taşıyor. Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısını yasalaştırdığımızda, tasarımlar, markalar ve patentlerle ilgili yeni bir dönem başlayacak. Bunlarla ilgili başvuru süreçleri kolaylaşacak. Tescil süreçleri hızlanacak. Koruma süreçleri ise çok daha etkin bir hale gelecek. İşte biz bu tür çalışmalarla, artık katma değeri artırmaya yoğunlaşmış durumdayız."


- "Tekstil Ar-Ge faaliyetleri konusunda daha aktif olmalı"


Özlü, tekstil ve hazırgiyimin çok önemli sektörler olduğunu belirterek, bu iki sektörün bir arada değerlendirildiğinde toplam 26 milyar dolarla en büyük ihracat kaleminin oluştuğunu, bir başka deyişle, ihracatın yaklaşık 5'te 1'ini bu iki sektörün oluşturduğunu kaydetti.

Dolayısıyla bu sektörlerde markalaşmanın, nitelikli tasarımların ve katma değeri artırmanın büyük bir önem taşıdığını ifade eden Özlü, şunları söyledi:

"Bazen şuna benzer söylemler, yorumlar duyabiliyoruz; tekstil ve hazır giyim, düşük teknolojili sektörler. Evet, bir tasnif yapıldığında, bu sektörleri, düşük teknolojili sektörler grubuna ekleyebilirsiniz, ancak bu durum bu sektörlerin de yüksek katma değer üretebileceği gerçeğini değiştirmez. Üstelik sadece tasarım ve markalaşma yoluyla değil, Ar-Ge ve inovasyon yoluyla da bu sektörlerde yüksek katma değer oluşturabiliriz. Tekstil sektörünün Ar-Ge faaliyetleri konusunda daha aktif olması gerektiğine inanıyoruz. Bakanlığımız, bugüne kadar 274 firmaya Ar-Ge merkezi belgesi verdi, ancak bunların 11’i tekstil, 2’si hazır giyim olmak üzere, sadece 13 tanesi tekstil sektöründe faaliyet gösteriyor. Yine 2014’te ülkemizin toplam Ar-Ge harcaması 17,6 milyar lira olmasına rağmen, bu iki sektörün Ar-Ge harcaması sadece 125 milyon dolardır."

Özlü, özellikle nanoteknolojiyle üretilmiş ürünlere, fonksiyonel tasarımlara, çevre dostu ürün ve üretim süreçlerine, teknik tekstil uygulamalarına ve kompozit ürünlere yoğunlaşmakta fayda olduğunu anlatarak, "Akıllı ve teknik tekstil faaliyetlerini artırmamız gerekiyor. Bunu yapabilirsek, imalat sanayisindeki diğer birçok sektörün ihtiyaçlarını da karşılayabileceğiz. Böylece ara malı ithalatını azaltmak mümkün olabilir. İşte bugün açılışını yaptığımız bu merkezde, bahsettiğim bu teknolojilere yoğunlaşılacak olması, bizleri çok memnun etmiştir." dedi.


- Sanayi 4.0


Bakan Özlü, Sanayi 4.0 sürecinin önemli sonuçlarından birisi olarak, seri üretim mantığının yavaş yavaş değişeceğini vurgulayarak, artık neredeyse her müşteri için özel üretim yapılacağını, özellikle hazır giyim tarafının bu sürece hem üretim teknolojileri hem de pazarlama prensipleri açısından hazırlıklı olması gerektiğini bildirdi.

Bakanlığın 4’üncü sanayi devrimiyle ilgili çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Özlü, "Bu yeni süreçle ilgili olarak kamudan ve özel kesimden temsilcilerin katılımıyla bir platform oluşturacağız. Bu platformla, sanayicilerimizi yeni sürece en iyi şekilde hazırlayacak politika ve mekanizmaları geliştireceğiz. Bu ve benzeri çalışmalarla, sanayimizin rekabet gücünü koruyacağız ve daha da geliştireceğiz." diye konuştu.

Özlü, özel sektörün de kendileriyle aynı şekilde düşünüyor olmasının, hedeflere daha rahat ulaşmalarını sağlayacağını kaydetti.

Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle İstanbul Tekstil Ar-Ge Merkezinin açılışı gerçekleştirildi. Açılışın ardından Bakan Özlü merkezi ziyaret ederek, merkezin işleyişi hakkında bilgi aldı.