"9. Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali"

30 Eylül 2016 Cuma

İSTANBUL (AA) - Yazar Beşir Ayvazoğlu, "Kültürel iktidar, kendinde tüm kültürel hayatı belirleme gücünü, iktidarını gören kesimlerin kendilerine yakıştırdıkları bir sistemdir." dedi.

Yazar Beşir Ayvazoğlu, "9. Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali" kapsamında İnsan Kitabevi'nde düzenlenen etkinlikte okuyucularına kitaplarını imzaladı, onlarla sohbet etti.

Etkinlik sonrası AA muhabirine açıklama yapan Ayvazoğlu, okuyucularıyla buluşmaktan ve onlarla edebiyat sohbeti yapmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Ayvazoğlu, festivallerin şehir hayatının vazgeçilmezleri arasında yer aldığını belirterek, şunları aktardı:

"Festivaller şehir hayatına hareket getirirler. Bir bakıma insanlar arasında, yazarlar arasında iletişim alanıdır. Hele uluslararası ise kültürler arasında iletişimin kurulmasını da sağlar. Enflasyon seviyesine ulaştığı zaman insanlarda bıkkınlık yaratabilir tabii. Çok festival yapılıyor demeyeceğim, özellikle sanat festivallerini fındık, fıstık gibi festivaller haline de getirmemek lazım."

Festivallerde canlılığı sağlamanın önemine dikkati çeken Ayvazoğlu, "9. Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali"ni başarılı bulduğunu, bütün dünyada önemli şehirlerin önemli festivallerinin olduğunu kaydetti.

Beşir Ayvazoğlu, festivalin yaygın mekanlarda yapıldığını vurgulayarak, "Yazarlar şehrin belli noktalarında okurlarıyla buluşuyor. Bunlar faydalı, okuyucular yazarları görmek istiyordu. Ben gençken okuduğum bir yazarı görmem imkansız gibi bir şeydi. Bir yazarın canlı kanlı bir insan olduğunu görüyoruz." dedi.


- "Kültürel iktidar diye bir şey olmaz"

Festival gibi etkinliklerde "kültürel iktidar" tartışmalarının gündeme gelmesine değinen Ayvazoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Kültürel iktidar çok tartışmalı bir konu. Kültürel iktidar, kendinde tüm kültürel hayatı belirleme gücünü, iktidarını gören kesimlerin kendilerine yakıştırdıkları bir sistemdir. Ya da kendilerini zayıf görenlerin başkalarında olduğunu vehmetmesinden kaynaklanır. Kültürel iktidar diye bir şey olmaz. Kültür vardır, kültürün çeşitli renkleri vardır. Çoğulculuk diyorsak, her toplumda her kültür anlayışı kendini ifade etmek için kanallar, etkileyecek kesimini bulur."

Ayvazoğlu, bir kesimin kültürel etkinliklere hakim olduğunu düşünmenin yanlış olduğunu vurgulayarak, belli kesimlerin belli alanlarda daha etkin olabileceğini dile getirdi.

Konuya muhafazakar sanatçıları örnek veren Ayvazoğlu, şöyle devam etti:

"Muhafazakarlar Batı kaynaklı sanatlarda o kadar etkili değillerdir. Bu, kabiliyetsiz olmalarından değil, dünya görüşlerinin o sanatlara yakınlık duymamasından kaynaklanır. Onlar da başka alanlarda kendini gösterir, bu bir ayrışma değil zenginlik bana göre. Bu tür etkinlikler, faaliyetler de bunları buluşturur, birbirlerinden etkilenmelerini sağlar, kültür böyle oluşturur."


- "Her iki kesimin de iletişimde olması faydalıdır"

Ayvazoğlu, Türkiye'de modern dünyayı temsil eden sanat çalışmalarının da yapıldığına değinerek, "Her iki kesimin de iletişimde olması faydalıdır. Tarihin her döneminde, özellikle demokrasinin olmadığı dönemlerde kültürü temsil eden bir kesim olmuştur. Demokrasinin olmadığı zamanlar kültürü aristokratlar temsil ederdi çünkü eğitimli olan ve maddi imkanı olan onlardı." ifadelerini kullandı.

Demokrasinin sanatsal ve kültürel faaliyetlere herkesin katılmasını sağladığı görüşünü savunan Ayvazoğlu, şu görüşlerini aktardı:

"Festivaller herkesin katılabildiği, demokrasiyle buluşan faaliyetler haline geldi. Tabii bizim gibi kültürel kırılma yaşamış toplumlarda bazı ideolojik bölünmeler dolayısıyla bazı kesimlerin bazı sanatçılara uzak durması, bazılarına daha yakın durması o alanlarda tekeller oluştu, bu kaçınılmaz bir şeydi. Bu çoğulculuğu zenginlik olarak kabul edip, birbirine düşman kamplarmış gibi görmek yanlışlığına düşmemek lazım. Festivaller bunu gerçekleştirme potansiyeli taşıyan faaliyetlerdir ve önemlidir."

Festival, 2 Ekim'de sona erecek.