Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu:

27 Aralık 2015 Pazar

TRABZON (AA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin, büyük reformların, büyük geleceğin ve değişimlerin ülkesi olduğunu belirtti.

Trabzon'da bir otelde düzenlenen 2014 Yılı Vergi Rekortmenleri Ödül Töreni'ne katılan Soylu, yaptığı konuşmada, ticaret, ekonomik hayat ve siyasetin en önemli rakibinin belirsizlik olduğunu söyledi.

Soylu, "Memlekette 3 ay sonrasını görmeyen bir tablodan, istikrarla büyüyen ve dünyanın yaptığı reformları takdirle izlediği, istihdam, üretim, büyüme dahil olmak üzere ekonominin tüm faktörlerini anlamlı bir şekilde ortaya koyan 14 yılı hep birlikte geçirdik" diye konuştu.

Ülkenin en büyük zenginliğinin demokrasi olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

"Birbirimizi anlamamız, ortak aklı kullanmamız, ötekisini anlayabilmemiz, 2002'den beri Türkiye'nin elde ettiği, karşı karşıya kaldığı en büyük devrimlerden biridir. Eksiklerimiz, aksaklıklarımız yok mu? Elbette olacak. İş yapmayanın, yerinde statik duranın hiç yanlışı olmaz. Türkiye büyük reformların ülkesi oldu. Türkiye büyük geleceğin, büyük değişimlerin ülkesi oldu. Hayal eden, ufuk geliştiren ve Türkiye, iddiasını ortaya koyabilen, dünyanın her yerine ürün satabilen ve pasaportunu getirdiği zaman 70'in üzerindeki ülkeye vize sormadan girebilen bir ülkenin adı oldu."

Türkiye'nin bugün sadece üretmediğine dikkati çeken Soylu, "Bizim avantajlarımız var. Yaklaşık 13, 14 yıldır ne yaptığımızı biliyoruz. Niçin 3. Boğaz Köprüsü'nü yaptığımızı biliyoruz. Niçin Erzincan-Trabzon demiryolu dediğimizi biliyoruz ama niçin Tiflis'e kadar demiryolu getirdiğimizi de biliyoruz" dedi.

Hangi rekabetin içinde bulunduklarını bildiklerini dile getiren Soylu, "Biz biliyoruz ki 21. yüzyılda en temel avantajlarımızdan biri İpek Yolu'nun modernleştirilmesidir. Bunun, batıyla doğu arasında bizi oturtacağı en önemli zenginlik olduğunu, Türkiye'nin sadece bir ulaşım aksı değil, bir lojistik aksı, aynı zamanda büyük bir medeniyet köprüsü olduğunu biliyoruz. Biz bu avantajımızı bugün yönetiyoruz" ifadelerini kullandı.

- "Çok rüzgarlar savurdu ama Türkiye ayakta durdu"

Bir taraftan ülkenin 14 yıldır en önemli çıpası olarak nitelendirdikleri mali disiplin, diğer taraftan da yarına ayakları üzerinde sağlam basan bir anlayışı sürdürmek istediklerini bildiren Soylu, şöyle konuştu:

"Çok fırtınalar geçti, çok rüzgarlar savurdu ama Türkiye ayakta durdu. 13 yıldır ortaya konulan ve sadece siyasi çıkar hesabı üzerinden değil, memleket çıkarı üzerinden gerçekleştirilen bir bakışın ürünü olarak ortada durmaktadır. Bugün de aynı bakışı ortaya koyuyoruz hep birlikte. Biz bir geminin içindeyiz ve bu geminin rotası hep birlikte ileriye doğru gitmektedir. Moralinizi yüksek tutun. 64. Hükümet, ortaya koyacağı bütün eylemlerle Türkiye'de üretimin, girişimcinin önünün açılmasını, rekabetin her türlü pazarda ülkemiz insanları tarafından yapılabilmesini temin etmek üzere tüm reformları harekete geçirecektir."

Gelecek 4 yılda, geçmiş 13 yılda yapılan reformları devam ettiren ve yenilerini ortaya koyan, Türkiye'yi yarınlara güçlü taşıyabilecek adımları atacaklarını ifade eden Soylu, "Kimsenin ötekileştirilmediği, demokrasimizin ülkemizin en önemli çıpası olduğu ve sürekli yükselen demokratik anlayışla bunun sağlandığı, anayasa dahil olmak üzere yazılı kurallarımızı ülkemizin büyümesinin, zenginleşmesinin, özgürleşmesinin, birlik ve beraberlik içinde olmasının temeline dayandıran yeni reformları ortaya koymaya çalışıyoruz. Birbirimizi anladığımız, birbirimize ait değerlere özgür bir şekilde saygı duyduğumuz ve ülkemizin hedeflerine doğru ilerlediği bir zaman dilimine doğru gidiyoruz" dedi.

Soylu, 1 Kasım öncesi verdikleri sözleri gerçekleştirme kararlılığında bulunduklarını, bunları sadece siyasi söz değil, memleketin ihtiyacı ve gereği olarak değerlendirdiklerini vurguladı.

- "Sorumluluğumuz tarihe ve geleceğedir"

Bakanlığını ilgilendiren asgari ücret, kıdem tazminatı, kamu personel rejimi, taşeron gibi meselelerin tamamına, günlük, geçici bir takım tedbirlerle bakmayacaklarını vurgulayan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hepsine yapısal reform, yapısal dönüşüm, Türkiye'yi geleceğe taşıyabilecek sütunları oluşturma şeklinde bakacağız. Bugün, bize hem büyük medeniyetimizden hem de geleceğimizden emanettir. Bugüne kadar yapılmadığı gibi, bugünden sonra da popülist bir takım yaklaşımlarla adım atılmayacak. Rasyonel, memleketin hesabının gelir gider dengesini iyi ortaya koyan, yarın toplumumuzun her kesimine büyük maliyetler çıkarmayan ve Türkiye'yi ayakta tutan bir anlayışla, politikayla yarına bakılacaktır."

Soylu, girişimcilerin, iş verenin rekabet kabiliyetlerinin, özellikle emek maliyetleriyle orantılı olduğunu söyledi. Bunun gözlerinden kaçmadığını dile getiren Soylu, "Onun için yaklaşık 20, 25 gündür Sayın Başbakanımızın talimatıyla, acaba bütçe, asgari ücret dengesi ve bütün bunlar içinde nasıl bir sonuç üretebilirizin gayreti içindeyiz. Kendimizi, işçimizin, iş verenimizin, emeklimizin yerine koyuyor ve bütün bu denge içerisinde nasıl bir adım atacağımız kanaatini ortaya koymaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Milletin, 1 Kasım seçimlerinde kendilerine verdiği sorumluluğun bilincinde olduklarına işaret eden Soylu, şunları kaydetti:

"Güneydoğu'da bu yaşananların niçin yaşandığını biliyoruz. Niçin durup dururken birden Rusya, birden Suriye hattında, ülkenin elde ettiği seçim sonucundan sonra, demokrasinin ona sağladığı hızı azaltmak için nasıl bir oyun planı içinde olunduğunu biliyoruz. Sakiniz, meseleleri vakarla izliyoruz. Bir milletin, bir devletten beklediklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Bütün dünyaya ve ülkemize sorumluluklarımızın ne olduğunu ifade etmeye çalışıyoruz ama en büyük sorumluluğumuz aziz milletimizedir. Sorumluluğumuz tarihe ve geleceğidir.

Tarihler 2023'ü gösterdiğinde 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşan, kişi başına 25 bin dolar seviyesine oturmuş, kendi otomobili, istihbarat uydusu olan ve ürettiği gemilerle Akdeniz'de, Karadeniz'de ve dünya denizlerinde var olan bir anlayışı elbetteki yakalayacağız. Buna inancımız tamdır. Milletimizin bizden beklentisi de elbetteki budur."

- "İstihdamın üzerindeki vergi yükleri birinci konumuz"

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise ticaretin içinden gelen Soylu'nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olmasının iş dünyası için şans olduğunu belirterek, bu görevlendirme dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na teşekkür etti.

Ödül alacak girişimcileri kutlayan Hisarcıklıoğlu, bunların riski sırtlanmış, Türkiye'nin geleceğini kurtaracak kişiler olduğunu vurguladı.

Trabzon'da yapılması planlanan yatırımlara ilişkin bilgi veren Hisarcıklıoğlu, TOBB Biyoteknoloji ve İnovasyon Merkezi'ni Karadeniz Teknik Üniversitesinde kuracaklarını, temelini de şubat 2016'da atmayı planladıklarını ifade etti.

Hisarcıklıoğlu, asgari ücret konusundaki görüşlerini şu sözlerle dile getirdi:

"Bizim cebimizden bin 500 lira çıkıyor, işçi kardeşimizin cebine bin lira giriyor. Biz işçi kardeşimizin daha fazla kazanmasını istiyor muyuz? Yüzde yüz istiyoruz, tüccar, sanayici olarak. 'Kazanmasın, daha az alsın' dersek kendi kendimize ihanet olur. Ne kadar ceplerine fazla para girerse o kadar çok çarşı, pazar olacak ve ekonomi de buna bağlı olarak büyüyecek."

Asgari ücretlinin daha fazla kazanmasını istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, "OECD ülkeleri arasında, istihdam üzerindeki en yüksek vergi yükü bizde, yüzde 74. İstihdamın üzerindeki vergi yükleri bizim birinci konumuz, şampiyonuz burada. Bunu rakiplerimizle eş değer konuma getirin. Amerika'da yüzde 33, Almanya'da yüzde 53. Bu ikisinin arasında bir yerde bizi buluşturun, bakın bakalım o zaman biz 200, 250 milyar dolar ihracat yapıyor muyuz" ifadelerini kullandı.

"Bin 300 lira alsın mı? Alsın. Üzerini de devletimiz üstlensin. Helali hoş olsun, bin 300 lirayı işçi kardeşlerimiz alsın" görüşünü paylaşan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

"Bütün yükü biz çekersek, 26 milyar liralık yük geliyor. Türkiye'nin işletmelerinin yüzde 99,2'si küçük orta boy işletme. Neredeyse Türkiye'nin tamamı KOBİ'lerden oluşuyor. KOBİ'lerin vergi öncesi karı 40 milyar lira. Getirilen yük 26 milyar lira. Gelin bunu ortadan keselim, yarısı bize yarısı size, biz buna razıyız. Yoksa karın 3'te 2'si gidecek, seneye yatırım yapacak adam bulamayız, korkum bu."

- "Ülkemin geleceğinden umutluyum"

Türkiye'nin önünde seçimsiz 4 yıl bulunduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

"Şimdi artık ekonomiye odaklanmanın tam zamanı. Bunun da yolu, yapısal reformlardan geçer. Bizim hükümetimizden beklediğimiz şu, eylem programında açıklamış oldukları öncelikler sıralamasının hepsi de bizim önceliklerimiz, tamamını destekliyoruz. Onun için vakit kaybetmeden, uluslararası yarışta da geride kalmamak için lütfen yapısal reformlara odaklanalım. Bir an önce yapalım, çünkü 3 sene sonra bunun semeresini ancak görebiliriz. Türk özel sektöründe 2002-2008 dönemindeki gibi müthiş bir başarı hikayesini tekrar yazsın. Bu kapsamda ben ülkemin geleceğinden umutluyum." 

Konuşmaların ardından Bakan Soylu ve protokol üyeleri, vergi rekortmenlerine plaket verdi. 

Programa, Vali Abdil Celil Öz, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, AK Parti Trabzon milletvekilleri Muhammet Balta, Ayşe Sula Köseoğlu, Adnan Günnar ve Salih Cora, Trabzon Vergi Dairesi Başkanı Ayhan Yaman, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Şadan Eren ile Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu ve davetliler katıldı.

Öte yandan Bakan Soylu, başka bir otelde organize edilen Turizm Koordinasyon Kurulu Toplantısı'na da katıldı. 

Trabzon'un zenginliklerinden kaynaklanan turizm avantajını iyi yönetmek gerektiğini vurgulayan Soylu, toplantıda sektör temsilcilerinin görüş ve önerilerini dinledi.