"Sultan 2. Abdülhamid Han ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu"
İSTANBUL (AA) - Doğumunun 174. Yılında Sultan 2. Abdülhamid Han ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu kapsamında gerçekleştirilen "Sanat ve Sultan II. Abdülhamid" isimli oturuma, Prof. Dr. Fazlı Arslan, Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, Dr. Seda Bayındır Uluskan ve Engin Özendes konuşmacı olarak katıldı.
Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonu'ndaki oturumda "II. Abdülhamid'in Türk musikisine bakışı" konulu sunum yapan Prof. Dr. Fazlı Arslan, Abdülhamid'in musiki bilgisi ve musikiye olan sevgisini anlattı.
Arslan, Abdülhamid'le yapılan bir röportajdan alıntı yaparak, "Musikiyi sever misiniz?" şeklindeki soruya, "Evet çok severim. Hem de anlarım. Evvela şunu söyleyeyim ki güzel nota bilirim. Sonra oldukça büyük piyano ve biraz da keman çalarım." diye cevap verdiğini söyledi.
Abdülhamid'in alaturka müziği pek sevmediğini dile getirdiğini kaydeden Arslan, "Türk müziğini, yaşam tarzı itibariyle, babasından, kardeşlerinden gördüğü şekilde belki alafrangayı tercih etmiş olabilir. Nitekim kızı Ayşe Osmanoğlu'nun yazdığı 'Babam Sultan Abdülhamid' kitabında naklettiği bir ifade var. 'Alaturka güzeldir' diyor. Kızının naklettiği cümlede, 'Alaturka güzeldir ama gam verir' diyor." ifadelerini kullandı.
Fazlı Arslan, Abdülhamid'in alaturka müzik konusundaki tavrının erken cumhuriyet dönemindeki gibi batı müziği tercih etme ve bunu halka dayatma şeklinde olmadığına vurgu yaparak, şunları anlattı:
"Sadece, 'Alaturka güzeldir. Gam verir. Hatta alaturka şöyle sazlarla çalınmalıdır' şeklinde teknik bilgiler de veriyor. Abdülhamid'in bu kadar yetersiz bilgiye sahip olduğunu söyleyenler aslında bilinçaltında 'Bakın sizin çok milliyetçi, mukaddesatçı,İslamcı olarak bildiğiniz Abdülhamid bile sizin musikiyi sevmiyor şeklinde bir mesaj vermek için bu metinleri kitaplarına taşımışlar. Öyle görünüyor. Abdülhamid'in müzik bilgisi bu kadar yetersizse, o zaman ne önemi var Türk müziğini sevip sevmemesinin."
Hiçbir gerçek sanatın herhangi bir devlet adamının himayesine ihtiyacı olmadığını aktaran Arslan, "Sanat bir devlet adamının himayesine muhtaç değildir. Hiçbir devlet adamı, iyi bir sanatçıdan, sanattan daha büyük olamaz. Dolayısıyla, Abdülhamid'in sevmesi ya da sevmemesi yüzyıllar boyunca dinletilecek musikiye olumlu ya da olumsuz ne etkisi olabilir" dedi.
- Subaşı: "Abdülhamid'in tek bir hat eseri var"
"2. Abdülhamid'in Bir Hat Eseri Hakkında" konulu konuşma yapan Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, yazının önemine işaret ederek, "Yazı bir iletişim vasıtası. İnsandan insana, asırdan diğer asra mesajlar, yazılar üzerinden ulaştırılıyor." diye konuştu.
Kuranı Kerim'de kullanılan Arap yazısının İslam toplumlarında ayrı bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Subaşı, şu bilgileri verdi:
"Hiçbir hattat, besmele çekmeden ya da abdestli olmadan kalemi eline almaz. Hiçbir kalemkar caminin kubbesindeki yazıyı, nakkaş oraya geçirirken abdestsiz olmaz. Böyle bir kültür oluşmuştur. Yani yazıya karşı böyle bir önem söz konusudur. Padişah da yazar. Kadın sultan da cariye de yazmaktadır, hattattır. Bu nasıl bir sanat ki, cariyesinden sultanına kadar herkesin gönlüne ilgi alanına girebiliyor. Bu başka bir buluşma, başka bir diyalog anıdır."
Subaşı, "Elif" harfine de değinerek, "Harfler çektiğiniz zaman Elif olmaz. Elif zaten cetvelle çekilmez. Elifin içinde gizli bir es vardır. Gizli bir hareket vardır. Sanattan anlayanları hayrete düşüren o harekettir. Eğer öyle bir hareket olmasaydı donuk bir çizgi olsaydı, insanlar kızlarına isim olarak verir miydi? Elif, boylu poslu, güzel, endamlı anlamında, öyle olsun diye çocuklara verilen bir addır. Elifin kız çocuklarına ad koyacak hale gelinceye kadar, bin 400 yıllık estetik bir gelişim süreci var. " değerlendirmesinde bulundu.
Abdülhamid'in "Ah Ya Vedud" yazılı tek hat eseri olduğunu söyleyen Subaşı, bunun da bir ihtimalle dua niyetinde yapılmış olabileceğini aktardı.
Dr. Seda Bayındır Uluskan da Sultan 2. Abdülhamid'in sanata olan ilgisi ve sanatçıya verdiği değeri anlatarak, "Sultan 2. Abdülhamid, 33 yıllık iktidarı süresince sadece kişiliği, yönetim anlayışı, uyguladığı siyasi ve sosyal politikalarla değil, sanata ve sanatçıya verdiği önem ve destekle de adından sıkça söz ettirmiştir. Marangozlukla uğraşan, batı tarzı müzik seven, tam bir opera tutkunu olan, resim sanatına da karşı ilgisiz kalmayan Sultan Abdülhamid, hayatı boyunca sanatın hemen her dalıyla ilgilenmiştir." ifadesini kullandı.
Moderatörlüğünü Doç. Dr. Davut Hut'un üstlendiği etkinlikte konuşan Engin Özendes ise "Fotoğrafımızın gelişmesinde Sultan 2. Abdülhamid'in Rolü"nü anlattı. Abdülhamid'in dönemi boyunca fotoğrafa ve fotoğrafçıya verdiği kıymeti anlatan Özendes, o dönem çekilen binlerce fotoğrafların tarih içindeki önemine değindi.