Burdur'un Gölhisar ilçesindeki Kibyra Antik Kenti'ndeki kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan 2 bin yıllık çeşmeden yeniden su akıtılacak. Kibyra Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şükrü Özüdoğru, gazetecilere yaptığı açıklamada, kazı çalışmalarını 2006'dan bu yana sürdürdüklerini söyledi. Bu yıl ilk kez agoranın üçüncü terasında kazı çalışmalarına başladıklarını belirten Özüdoğru, "Burada yuvarlak yapılı bir çeşme ortaya çıktı. Bu Kibyra için önemli, çünkü henüz ortaya çıkardığımız anıtsal bir çeşmemiz yoktu. Çeşmeyle, kentin su ihtiyacının nasıl karşılandığı, agorada mimari görsellik ve estetiğin nasıl yansıtıldığı bilgilerine ulaştık. Özellikle agoranın üçüncü terası, sosyal ve kültürel anlamda kentin kalbi sayılabilecek bir merkez. Çeşme için bu meydanın en görkemli anıtı diyebiliriz." dedi. Özüdoğru, sütunlarla taşınan konik çatıya sahip çeşmenin, mimari özellikleriyle Kibyra için ünik bir yapı oluşturduğunu vurguladı. Bu yıl çeşme yapısının kazı çalışmalarını tamamladıklarını anlatan Özüdoğru, şöyle devam etti: "Umuyorum önümüzdeki yıl restorasyon projesi hazırlanacak. 2018 itibarıyla, antik dönemde kentin su ihtiyacını karşılayan ve günümüzde faal olarak kullanılan Böğrüdelik Yaylası'ndaki suyun, agorada ortaya çıkarılan bu yeni çeşme yapısından akıtılması planlanıyor. Bu yolla, özellikle turizm amaçlı kente gelen ziyaretçilerin, çeşmenin hem mimarisi hem işlevini tam olarak algılaması sağlanacak." Roma döneminde, milattan sonra 23 yılında Kibyra'da meydana gelen büyük deprem sonrası kentin yeniden planlanıp kurulduğuna işaret eden Özüdoğru, çeşmenin depremden sonra yapıldığını sözlerine ekledi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz da Kibyra'da bu yılki kazı çalışmalarının bir hafta sonra biteceğini söyledi. Korkmaz, "Bu yıl birkaç noktada süren kazı çalışmalarında, ilk defa ortaya çıkan bir çeşmemiz var. Çeşme, buradaki nüfus hareketine bağlı olarak değişik dönemlerde büyümüş." diye konuştu. Çeşmenin, kentin su ihtiyacını karşılamasının yanında bir fonksiyonu daha bulunduğunu anlatan Korkmaz, "Şehrin merkezi bir noktasında sosyal mekan olması anlamında, bugün fıskiye dediğimiz fonksiyonu icra ediyor. İnsanların gelip burada zaman geçirdikleri bir bölge. Agora bölgesi." dedi.