CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, "İşsizlik birçok kötülüğün kaynağıdır. İşsizliği çözmeden ne terörü ne asayiş sorunlarını azaltabilirsiniz. Hatta aile içi şiddeti bile azaltamazsınız" dedi. Cankurtaran, partisinin il başkanlığında düzenlenen "Halkçı İleti̇şi̇m ve Algı Yöneti̇mi̇" konferansında, yaptığı konuşmada, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından Türkiye genelinde aranan 61 bomba yüklü araca ait bilgilerin ilgili birimlere iletildiği yönünde haberler bulunduğunu belirtti. Bu rakamların çok ciddi olduğuna işaret eden Cankurtaran, "61 bombalı araç, sadece PKK'ya ait olanlar. IŞİD'e ait kaç canlı bomba ya da araç olduğunu bilmiyoruz. Bu hükümete ne desek az kalır. AKP, 2002'de geldiğinde Türkiye'de adeta terör sıfırlanmıştı. 2002 yılı boyunca şehit sayımız sadece 7 idi. İktidara geldiklerinde neredeyse bitme noktasında olan terörü yeniden ülkenin başına bela ettikleri yetmezmiş gibi Türkiye'yi, Irak ve Suriye'den sonra sokaklarında en çok bombalı araçların dolaştığı üçüncü ülke haline getirdiler. AK Parti, Türkiye'yi intihar saldırılarında ölen insan sayısı bakımından Irak, Suriye, Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerle yarışır hale getirdi." diye konuştu. Cankurtaran, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Slovenya'da katıldığı bir forumda sarfettiği "Suriye'de kapsayıcı, mezhepsel olmayan ve laik bir yönetim gerekli" sözlerini hatırlatarak, şöyle devam etti: "Öncelikle Sayın Çavuşoğlu'nu bu sözlerinden dolayı alkışlıyoruz. Bu sözleri, doğu toplumlarında laiklik olmadan tam anlamıyla barış sağlanamayacağının da itirafı olarak kabul ediyoruz. Peki komşumuz Suriye'ye laiklik gerek derken, Türkiye'ye laiklik gerekli değil mi? Kendisinin de içinde olduğu AKP hükümeti, Türkiye'nin 90 yıldır sahip olduğu laiklik kavramını neden aşındırmaya çalışmaktadır. Sayın Bakan, 'Suriye'ye mezhepsel olmayan bir yönetim de gerekli' demiş. Haklı ancak bu ülkenin meydanlarında daha altı yıl önce Erdoğan tarafından 'Yargıyı dedelerden, yani Aleviler'den temizleyeceğiz' denilerek oy toplanmadı mı? Neden Alevilerin ibadet yeri olan cemevleri ibadethane sayılmamaktadır. Bu ülkede kaç tane Alevi vali, kaymakam ya da üst düzey bürokrat vardır. Evet, Suriye'ye laiklik ve mezhepsel olmayan bir yönetim gerekmektedir ancak daha da önemlisi bizim de Suriye'ye benzemememiz için Türkiye'nin de laikliği savunan, din ve mezhep ayrımı yapmayan bir yönetime acilen ihtiyacı vardır." Cankurtaran, Türkiye'nin en önemli sorununun işsizlik olmasına karşın hükümet tarafından bunun gözardı edilen sorunların başında geldiğini öne sürdü. Hükümetin işsizliği azaltacak önlemleri almadığını savunan Cankurtaran, "Samsun ve Türkiye'nin kanayan yarası işsizliği konuşan yok. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. İşsizlik birçok kötülüğün kaynağıdır. İşsizliği çözmeden ne terörü ne asayiş sorunlarını azaltabilirsiniz. Hatta aile içi şiddeti bile azaltamazsınız. Bu nedenle ya bu sorunu çözecek ciddi adımlar atın, ya da ne yapacağınızı bilemiyorsanız açın CHP'ye sorun. Biz size o konuda yardımcı oluruz. Madem uzlaşma diyorsunuz biraz da halkın dertlerini, sıkıntılarını çözmek için muhalefetin görüşlerini dinleyin. Uzlaşmayı sadece FETÖ ile mücadelede değil, işsizliği ve halkın sorunlarını çözmede de talep edin" değerlendirmesinde bulundu. Konferans, Cankurtaran'ın konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam etti.