Şubat ayı 29 gün sürünce bankalar da faiz keyfi sürecek

23 Aralık 2015 Çarşamba

Şubat ayı 2016'da 29 gün çekecek. Gelecek yılın 366 gün sürmesi bankalar ve müşterileri arasında 1 günlük faiz pazarlığını gündeme getirdi. Normal şartlarda bir yıllık faizi 365 günden hesaplayan bankalar şubat ayı 28 yerine 29 çektiği yani yıl 366 gün sürdüğü için 2016’da hesabı değiştirecek. 1 günlük fark ise eğer müşteri itiraz etmezse bankanın kasasında kalacak. 2016’da banka müşterisine 1 yıllık yüzde 12 faiz verdiğinde bunu 365 değil, 366 gün için vermiş olacak. Oysa banka şimdi yüzde 12 faiz verdiğini söylediğinde aslında faiz oranı yüzde 12’ye değil, yüzde 11.96’ya denk geliyor. Böyle bir durumda bu kayıp da müşteriden gidiyor. Türkiye’de toplam mevduat üzerinden hesaplandığında da 1 günlük 426 milyon lirayı bulan faiz geliri de bankalarda kalmış oluyor. Her ne kadar 1 günlük faiz küçük paralar için çok önem arz etmiyorsa büyük mevduatı bulunan kurum ve kişiler için önemli tutarları bulabiliyor. “Bir günlük faizimi isterim” diye itiraz eden kurumların mevduatını başka yere kaptırmak istemeyen bankalar da 1 günlük faizi müşterilerine promosyon olarak verip sorunu çözmeye çalışıyor. Bütün işlemleri promosyona bağladı Türkiye’de kanun nezdinde kurulmuş ve geniş üye tabanına sahip geçmişi köklü kurumlar arasında 500 milyon liradan başlayıp 2 milyar liraya kadar ulaşan mevduatları bulunanlar yer alıyor. Bunlardan bir tanesi 2016 için mevduatını değerlendirme planlamasını yaparen üç bankanın 366 günlük hesabını protokol imzalayarak aştı. Kurum bütün işlemlerini tek tek promosyona bağladı. 'Artık yıl' pazarlığı Bankalar ile müşterileri arasında ‘artık yıl’ pazarlığı devam ediyor. Özellikle büyük mevduatı bulunan bankalar için 1 gün bile önem taşıyor. Örneğin 1 milyar lira mevduatı olan bir kişi ya da kurumun 1 günlük faiz alacağı 328 bin lirayı buluyor. Ancak 1 günlük bu farka itiraz etmeyenlerin parası bankalarda kalıyor. Bankalar ise Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun 2016’nın 366 gün üzerinden hesaplanması isteği nedeniyle bunun dışına çıkamadıklarını belirtiyorlar. (Habertürk)