TİM üyeleri ile istişare toplantısı

10 Ağustos 2016 Çarşamba

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, "Bu darbede dostumuzu, düşmanımızı gördük. Turnusol kağıdı gibi her şey ortaya çıktı. Onun için gelecek pazarlarımızı, gelecek ufkumuzu yeni baştan gözden geçirip gelecekte sorun yaşamamamız için mutlaka pazar çeşitliliğine önem vermemiz lazım." dedi.

Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) üyeleri ile istişare toplantısında bir araya geldi.

TİM üyelerine, "Sizleri Başbakanlıkta ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Şu an Türkiye'nin her köşesinden 400'ün üzerinden ihracatçı, birlik temsilcimiz var. Sizler, ekonomimizin bel kemiği, özel sektörün dünyaya açılan yüzüsünüz. Sizler, yatırım yapan, üreten, ihracat yapıp istihdam oluşturan sanayicilerimizi, ihracatçılarımızı temsil ediyorsunuz. Ekonominin çarkını döndüren sizlersiniz." diye seslenen Yıldırım, ihracatçıların, Türkiye'nin adını ve logosunu, dünyanın dört bir yanına taşıdığını, ihraç edilen her ürünün Türkiye'nin gücünün bir göstergesi olduğunu belirtti.

Gelinen bu noktada yapılması gerekenlere işaret eden Yıldırım, "Asya başta olmak üzere yeni pazar alanlarına gitmemiz lazım. Bu darbede dostumuzu, düşmanımızı gördük. Turnusol kağıdı gibi her şey ortaya çıktı. Onun için gelecek pazarlarımızı, gelecek ufkumuzu yeni baştan gözden geçirip gelecekte sorun yaşamamamız için mutlaka pazar çeşitliliğine önem vermemiz lazım." değerlendirmesini yaptı.

"Artık her türlü teşviği, her türlü imkanı sağladık daha da artırmaya devam edeceğiz." diyen Yıldırım, "Size düşen kilo başına ihracat birim değerini artırmanızdır. Bu nedenle katma değeri daha yüksek, yani Anadolu tabiriyle yükte hafif pahada ağır işlere, ihracata yönelmeniz lazım. Bunları şöyle parantez içinde söyledikten sonra, resmi konuşmamıza devam edelim." ifadelerini kullandı.

- "Bunu aklınızdan çıkarmayın"

Başbakan Yıldırım, ihraç edilecek her ürünün Türkiye için açılan bir iş kapısı olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İhraç edeceğiniz her ürün, her bir gencimizin iş bulması, bir babanın daha sevinmesi, evine ekmek girmesi... Bunu aklınızdan çıkarmayın. İhraç edeceğiniz her ürün, cari açığımızın biraz daha azalması, döviz miktarımızın biraz daha artması demektir. Türkiye'nin kalkınmasında, milli gelirin yükselmesinde, refahın adil dağılmasında, temsil ettiğiniz sektörün çok büyük emeği, gayreti ve fedakarlığı var. Bunun farkındayız. Sizlerin vergileriyle, getirdiğiniz dövizlerle dev yatırımları çok kısa sürelerde tamamlayacağımızı biliyoruz. Bugüne kadar yaptığımızdan, bu tecrübeye sahibiz. Bu emeğe, bu fedakarlığınız için, bugüne kadar yaptıklarınız için milletimiz adına sizlere şükranlarımızı sunuyorum, teşekkür ediyorum."

İhracatçıların bir yandan Türkiye ekonomisine katkı sağlarken, diğer yandan da Türkiye'nin demokrasisine sahip çıktıklarına işaret eden Yıldırım, "Bütün iş dünyası, 15 Temmuz gecesi darbe karşısında, demokrasinin yanında olduğunu açık şekilde bütün dünyaya ilan etti. Milletten, demokrasiden, hukuk devletinden, adaletten yana olduğunuz için sizleri tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum." dedi.

- "Ruhlarını bir dolara satmış olanlar..."

15 Temmuz gecesi FETÖ örgütünün darbe girişimine bir millet olarak şahit olduklarını, bütün dünyanın şahit olduğunu belirten Yıldırım, şunları kaydetti:

"O gece ruhlarını 1 dolara satmış olanlar, Cumhurbaşkanlığını, Meclisi, Başbakanlıkı, MİT'i, TÜRKSAT'ı, Boğaz Köprüsü'nü bombaladılar, insanların üzerine ateş açtılar, taradılar. Acımasızca milletin verdiği paralarla alınan o uçakları, tankları, tüfekleri milletin üzerine çevirdiler. Milletimize, devletimize, huzurumuza, kardeşliğimize, demokrasimize kurşun attılar. O gece Türkiye'yi karanlığa gömmek, üretimi durdurmak, Türkiye'yi kaosa sürüklemek istediler ama başaramadılar.

Niçin başaramadılar? Çünkü ülkesine inanan, ülkesini deli gibi seven bir Cumhurbaşkanı var, bir başkomutan var. Darbeciler karşısında dimdik, 'Biz buradayız, bizim üzerimizden geçemeden bu işi yapamazsınız.' diyen bir hükümet var. Seçilmiş bir parlamento var, bombaların altında toplanıp bu darbeye karşı net bir duruş gösteren milli irade var. 'Bağımsızlık kayıtsız şartsız milletindir.' diyen bir Meclis var. Onun için başaramadılar. Her şeyi inceden hesap ettiler, bütün birlikleri elde ettiler, bütün silahları ele geçirdiler, askerin, polisin, yargının kılcal damarlarına kadar nüfuz ettiler ama bir şeyi unuttular, milleti unuttular. Milleti hesap etmediler. Hakk'ın ve halkın hesabı, tankların hesabını yerle bir etti."

(Sürecek)