"Şehir Tiyatroları olarak yaşananları tiyatroya taşımak vazifemizdir"
İSTANBUL (AA) - SALİHA ÖZDEMİR - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni, tiyatro sanatçısı Süha Uygur, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini kınayarak, "Yaşananları tiyatroya taşımak Şehir Tiyatroları olarak da bizim vazifemizdir. Devlet Tiyatroları'nın da özel tiyatronun da vazifesidir." dedi.
Uygur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz gecesi yaşanan başarısız darbe girişimi sırasında İstanbul'a doğru geldiğini, darbe girişiminde bulunulduğu haberini yolda aldığını anlattı.
Haberi aldığında "Bu devirde darbe olur mu?" diye düşündüğünü aktaran Uygur, şöyle devam etti:
"Patlayan bomba endişesi vardı. Bir gün önce Fransa'da patlayan bombadan sonra önce 'Yine mi patlama oluyor?' diye düşündük. Ama maalesef zaman geçtikçe ve ne yazık ki üzülerek bize bunları yaşatanları bir daha lanetleyerek, gerçek yavaş yavaş hepimize geldi. Ondan sonra yaşananları biliyoruz."
Uygur, Boğaziçi Köprüsünde darbe girişimine direnirken askerlerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybedenler olduğunu hatırlatarak, "Köprüde ölen sevgili kardeşime ve oğluna ve diğer şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabır diliyorum. Çok büyük bir fedakarlık örneği gösterdiler. Ülke adına umut taşıdılar, bu çok değerli. Eğer millet sokağa çıkmasaydı belki biz bugün başka şeyler konuşuyor olacaktık, buna kalben inanıyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin 15 Temmuz gecesi uçurumun eşiğinden döndüğü yorumunu yapan Uygur, şöyle devam etti:
"Bir takım hainlerin ülkemizi ele geçirmek, demokrasiyi yok etmek gibi alçakça saldırısına maruz kaldık. Ama milletimizin el ele gücüyle bu hainlere fırsat verilmedi. Bu güzel ülkemizin el ele verdiğimiz zaman, omuz omuza durduğumuz zaman bütün kötülükleri yeneceği gerçeğini dünyaya gösterdik. Umarım bir daha böyle bir şey yaşanmaz."
- "15 Temmuz'un yaşattıkları 1980 darbesinden de beterdi"
Uygur, 1980 darbesi sırasında 22 yaşında olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"O acı günleri, o karanlık günleri yaşadık. Ama 15 Temmuz'un bize yaşattıkları 1980 darbesinden de beterdi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak canı gönülden, bu darbecileri, darbeyi yapanları en ağır şekilde cezalandırılıp bir daha da hiç kimsenin böyle bir hadsizliğe, ülkeyi felaketin eşiğine sürükleyecek bir hamlede bulunmaması için önüne geçilmesini diliyorum. Bunu zaten devletimiz kararlılıkla yapıyor. Biz de sonuna kadar devletimizin yanındayız."
Başarısız darbe girişimine İBB Şehir Tiyatroları olarak "Darbeye hayır, yaşasın demokrasi" sloganıyla tepki gösterdiklerini aktaran Uygur, Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde gerçekleşen tepki gösterisine birçok tiyatrocunun katılmasından gurur duyduğunu söyledi.
- "Sanatın gücünü bir kez daha göstereceğiz"
Tiyatrocular olarak başarısız darbe girişiminin şokunu üzerlerinden atmaya başladıklarını dile getiren Uygur, "Darbe girişimi sırasında yaşananlar tiyatro sahnesine yansıyacak mı?" sorusuna şöyle cevap verdi:
"İşlerimize artık yavaş yavaş dönüp, normal hayatımıza sürdürmenin telaşındayız. Tabii ki bunlar değerlendirilecektir. Yaşananları tiyatroya taşımak Şehir Tiyatroları olarak da bizim vazifemizdir. Devlet Tiyatroları'nın da özel tiyatronun da vazifesidir. Bununla ilgili şu an, şu vardı ya da bu yapılır demek yanlış olur. Ama canı gönülden bu geçiyor. Bunu da inşallah tiyatroda hayata geçireceğiz. Sanatın, tiyatronun gücünün ne olduğunu da orada da bir kez daha görmüş olacağız."
- Tiyatro sanatçısı Behzat Uygur
Süha Uygur'un kardeşi tiyatro sanatçısı Behzat Uygur da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini kınayarak, "Şu an burada konuşabiliyorsak, bu darbe girişimine karşı çıkan ve o uğurda şehit olan insanların sayesinde konuşabiliyoruz." dedi.
Uygur, başarısız darbe girişimini Çanakkale'nin Biga ilçesine bağlı Karabiga'da açık alanda 3-4 bin kişiye sahneledikleri oyundayken öğrendiğini, oyunu kesmemeye karar verdiğini anlattı.
Sanatçı olarak kendi adına darbeye teslim olmamak gerektiğini düşündüğünü aktaran Uygur, şöyle devam etti:
"Darbe girişimi haberini alınca oyunumuzu sonuna kadar oynamaya karar verdik ve hiç kesmeden oyunumuzu bitirdik. Babam Nejat Uygur 1974 yılında Kıbrıs Savaşı sırasında karartma ilan edildiğinde, İzmir’de açık hava tiyatrosunda oyun oynarken, 'Hayır, ben oyunuma devam edeceğim' dedi. Spot olarak iki tane mavi ışık taktı. 'Tiyatro durmamalı' dedi ve oyununa devam etti. Biz de ustamızla aynı yolda gitmeye çalışıyoruz."
Uygur, babasının kendilerine daima bir biçimde tiyatroyu devam ettirmelerini ve sanatın ilaç olduğunu öğütlediğini ifade ederek, "Ustamız, 'Sanat yan etkisi olmayan tek ilaçtır, bitkiseldir üstelik' derdi. Biz de onun topluma ne vereceksek, sanat yoluyla, tiyatro yoluyla vermemiz gerektiğine inanan talebeleriyiz." diye konuştu.
- "Halkın dayanışması inanılmaz güzeldi"
Babası Uygur'un "Kan grubum vatan haini olmayan herkese uyar" sözünü hatırlatan Uygur, şunları söyledi:
"Biz de onun evlatları ve çırağı olarak aynı yoldan devam ediyoruz. Şu an burada konuşabiliyorsak, bu darbe girişimine karşı çıkan ve o uğurda şehit olan insanların sayesinde konuşabiliyoruz. Belki onlar böyle karşı çıkmasalardı, iş başka yerlere gidebilirdi. Herkesin de dediği gibi, siyasetçilerin de dediği gibi halkın birleşmesi ve dayanışması inanılmaz güzeldi ve örnek olması gereken bir davranıştı. Onlara minnettarız."
Başarısız darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Uygur, hayatını kaybedenler için çok üzgün olmanın yanı sıra Türkiye'de yaşanan birlik ve beraberlikten de mutluluk duyduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Hangi siyasi fikir, görüşte olursak olalım, birbirimizin fikirlerine ne kadar da uymasa bu ülke tektir ve tek bayraktır. Bu uğurda da dünyaya örnek oluyoruz. Bu örnek davranışı da devam ettirelim. Kimimiz başka takımı da tutabiliriz, kimimiz başka görüşte de olabiliriz ama bu ülke tek, o yüzden bunun da kıymetini bilelim, halkımız bunu bize gösterdi."