"AK Parti Siyaset Akademisi Büyük Güç Türkiye Eğitim Programı"
ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Artık dünya üzerinde Türk bayrağının dalgalanmadığı hemen hemen hiçbir yer yok. Dünyaya açılırken hiç şüphesiz bölgemiz ve komşularımız ayrı bir öneme sahiptiler. Son girişimlerimiz ortada. Biz bütün ülkeleri dost olarak görüyoruz. Bundan sonra da Karadeniz'i, Akdeniz'i çevreleyen bütün ülkelerle dostluklarımızı ilerleteceğiz, anlaşmazlıklarımızı asgari düzeye indireceğiz." dedi.
AK Parti Genel Merkez Ar-Ge Başkanlığı tarafından yaklaşık 8 yıldır sürdürülen "Siyaset Akademisi'nde 17. Dönem", Başbakan Yıldırım'ın verdiği ilk dersin ardından, 81 ilde başladı.
Başbakan Yıldırım, partisinin Ankara İl Başkanlığında düzenlenen "AK Parti Siyaset Akademisi Büyük Güç Türkiye Eğitim Programı"nda yaptığı konuşmada, içeride işleri yoluna koymanın yetmediğini, dışarıda da kurulan planların bozulması gerektiğini söyledi.
"Dost bildiğimiz bazı üst akıllar maalesef Türkiye'yi meşgul etmek için dışarıda pek de bizim hayrımıza olmayan bir takım hesaplar, kitaplar içerisindedir. Bunu da biliyoruz." diyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Dostlarımıza diyoruz ki bugün samimiyetinizi ortaya koyma zamanıdır. Biz, dostluklarımızı arttıracağız, düşmanlıklarımızı azaltacağız. Yeni dönemde bu kutlu yürüyüşte en önemli dış politika hedefimiz budur. Buna bir ilave daha yapıyoruz, içeride de dostluklarımızı artıracağız. Çünkü AK Parti Türkiye'nin en büyük partisi, yarısının fiilen desteği var, diğer yarısı da potansiyel AK Parti'ye destek verecek bir kitle. Biz, AK Parti rozetiyle seçime girdik ama artık seçim yok, 79 milyonun hükümetiyiz, partisiyiz. Bütün vatandaşlarımıza 7'den 70'e hizmet etmek gibi bir görevimiz, yükümlülüğümüz var, bunun farkındayız."
Yıldırım, birleştirici, daima kardeşliği, iyiyi ve güzelliği ön plana alan siyaset anlayışını, geçmişte olduğu gibi bundan böyle de sürdürmeye devam edeceklerini dile getirerek, "Zaman kaybettiren anlamsız tartışmalardan, boş konuşmalardan uzak duracağız. Laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyan anlayışımızı sürdüreceğiz. Onlar şiddet dilini kullansalar da biz, nefret dili yerine kardeşlik dilini kullanmaya devam edeceğiz. Bu yolculuktaki beraberliğin adı dava arkadaşlığıdır. Buradaki beraberliğimizin bir çıkar birliği yoktur. Ülkenin ali menfaatleri vardır. Türkiye'nin geleceği, gelecek kuşakların daha iyi şartlarda yaşaması vardır. Buradaki birlikteliğin manası bütün maddi çıkarların üzerindedir." diye konuştu.
Türkiye'nin batının en doğusu, doğunun ise en batısı olduğunu belirten Yıldırım, Türkiye'nin dünyada her anlamda, medeniyetin, ulaşımın, enerjinin ve gönüllerin köprüsü olduğunu ifade etti.
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin artık her yerde olduğunu, Doğu'nun da Balkanlar'ın da Ortadoğu'nun da Kuzey'in de umudu olduğunu dile getirerek, "Artık dünya üzerinde Türk bayrağının dalgalanmadığı hemen hemen hiçbir yer yok. Dünyaya açılırken hiç şüphesiz bölgemiz ve komşularımız ayrı bir öneme sahiptiler. Son girişimlerimiz ortada. Biz bütün ülkeleri dost olarak görüyoruz. Bundan sonra da Karadeniz'i, Akdeniz'i çevreleyen bütün ülkelerle dostluklarımızı ilerleteceğiz, anlaşmazlıklarımızı asgari düzeye indireceğiz." dedi.
- "Sonunda aklı selim galip geldi"
Uluslar arası camianın saygın bir üyesi olarak, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada, barışın, kardeşliğin yaygınlaştırılması için en faal şekilde gayretlerini sürdüreceklerini vurgulayan Yıldırım, İsrail'le ilişkilerin gergin olmasının ana sebebinin, bir yardım gemisine yapılan saldırı sonrası, Filistin ve özellikle Gazze'de insanların dünya ile irtibatının kesilmesi ve kaderlerine terk edilmesi olduğunu anımsattı.
"Türkiye şunu yapabilirdi, 'Tazminat tamam, özür tamam, diğerlerinden bize ne.' diyebilirdi. Demedi, demez de." diyen Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'Bizim için Filistinlilerin şartlarının iyileşmesi, olmazsa olmazdır. Bu konuda bir atım atılmazsa, bir iyileştirme yapılmazsa, biz böyle bir normalleşmeyi asla ve asla kabul etmeyiz." dediğini hatırlattı.
Başbakan Yıldırım, İsrail ile görüşmelerin sabırla, ısrarla sürdürüldüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:
"Geldiğimiz noktada Allah'a şükür bir mutabakat sağlanmış oldu. Mutabakatın ilk semeresi de Gazze'ye bayram hediyesidir. Bayramın ilk günü 11 bin ton insani yardım, Türkiye'den orada kardeşlerimize hızır gibi yetişti ve onların, oradaki çoçukların güzel bir bayram hediyesi olarak bizlere Mevlam nasip etti. Benzer şekilde Rusya. Rusya konusunda biz haklıydık ama ülkeler arasında düşmanlıklar daimi olmaz, yöneticilerin birbirleriyle ilişkileri bozulabilir ama önemli olan haklar ne diyor ona kulak vermek lazım. Başından beri Türk milleti ve Rus halkı bu anlaşmazlığı onaylamadı. İlk günlerde bu anlaşmazlık olduğunda bir dostum bana dedik ki 'Bu krizin galibi şu anda liderler ama iki ay sonra bu krizin galibi buzdolapları olacak.' Hakikaten zaman geçince, Rusya'nın ihtiyacı olan tarım ürünlerinin fiyatlarının artması, girişlerinin azalması, krizin boyutunu bir kez daha ortaya koydu. Sonunda bir aklı selim galip geldi, her iki taraf, her iki lider gayret gösterdi, Rus halkının, Türk milletinin sesine kulak verildi, nihayet bir normalleşme sürecini Rusya ile de sağlamış olduk."
- "Ekonomik göstergeler çok iyi"
Başbakan Yıldırım, "Komşularımızla ilişkilerimizi daha da geliştireceğiz. Irak, Suriye, Mısır'la, bütün bölgedeki ülkelerle bizim kavga etmemiz, ilişkilerimizin bozulması için çok neden yok ama ilişkilerimizin çok çok ileriye taşınması için birçok nedenimiz var. İnşallah bunları da yapacağız. Allah'a şükür her şey yolunda gidiyor." diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomisindeki göstergelerin çok iyi olduğunu belirten Yıldırım, kamu borçlanmasına müthiş talep geldiğini, çok iyi şartların oluştuğunu söyledi.
Etrafında yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye'nin ilk çeyrekte dünyanın en hızlı büyüyen beş ülkesi arasında yerini aldığını kaydeden Yıldırım, Çin ve Hindistan'ın dünyada açık ara farkla gittiğini, bunun dışındaki üç ülke içerisinde Türkiye'nin yerini aldığını dile getirdi.
Yıldırım, Türkiye'de işsizliğin yükselmediğine, düşme eğilimine girdiğine dikkati çekerek, turizmde yaşanan geçici krizi, Irak'ta, Suriye'de yaşananları hatırlattı. Dünya ekonomisinin küçüldüğünü, yüzde 3'lük büyüme tahmininin değiştirilerek 2'nin altına indirileceğini anlatan Yıldırım, bu şartlara rağmen Türkiye'nin iyi gittiğini ifade etti.
-"Yatırım, yatırım, yatırım..."
Arife günü açıkladıkları ekonomik müjdelerin yatırımcının yüzünü güldüreceğini, maliyetlerini azaltacağını, Türkiye'de uzun vadeli yatırım yapanın şartlarını cazip hale getireceğini kaydeden Yıldırım, "Herkese dokunan bir önlem. Şehit yakınından tutun, Bağ-Kur'lulara, yatırımcıdan iş adamına, tarım kesiminde çalışanlardan işçilere varıncaya kadar birçok kesimi doğrudan ilgilendiren, onların şartlarını iyileştiren muazzam bir çalışma. Allah'a şükür piyasada da olumlu algılarını görüyoruz, bugünkü sonuç onu gösteriyor." dedi.
Yıldırım, şöyle konuştu:
"Yatırım, yatırım, yatırım... Üreteceğiz. Ürettiğimiz zaman iş alanı oluşturuyoruz. İstihdam, mal, hizmet üretiyoruz, bunları satıyoruz, milli gelirimizi büyütüyoruz, refahımızı artırıyoruz. Bu refahı da adil paylaştığımız zaman geriye bir şey kalmıyor. İnşallah milletimiz duası ve desteği arkamızda olduğu müddetçe, Cumhurbaşkanımızın liderliği varolduğu müddetçe, durmadan, yılmadan emin adımlarla geleceğe yürüyüşümüz devam edecektir."
Yıldırım, siyaset akademisinin AK Parti'ye, millete hayırlı olmasını diyerek, akademinin AK Partiyi kurumsallaştırdığını söyledi.
AK Parti'nin siyaset akademisi ile siyasete kalite getirdiğini dile getiren Yıldırım, AK Parti'nin bugün eriştiği başarının ardındaki en büyük sırrın, gücün, siyaset akademisi programları ve bütün teşkilatlar nezdinde yapılan çalışmalar olduğunu ifade etti.
- Notlar
AK Parti Ar-Ge'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar da Siyaset Akademisi Eğitim Programı'nın klasik haline geldiğini belirtti.
AK Parti ve birimlerinin toplumun sorunlarını, yine onlardan gelen talepler doğrultusunda, çözüm önerileri üreterek çözmeye çalıştığını, buna ilişkin politikalar üretttiğini ifade eden Hotar, bunu yaparken eğitim programlarının olmazsa olmazları olarak devam ettiğine işaret etti.
Hotar, 17. dönem siyaset akademisi programına birkaç yenilik getirildiğine dikkati çekerek, katılımcılara yaklaşık 10 başlık altında, 60 ders programından oluşan eğitim verileceğini belirtti.
Bu yıl ilk kez iki programın uzaktan eğitim yöntemiyle verileceğini bildiren Hotar, "Yeni bir bölüm ekledik, 'Deneyim Paylaşımları' adı altında. Bu konuda deneyim ve söz sahibi, kendi alanında bir takım söylemlere sahip çok değerli uzman, akademisyen ve kişilerin katılımıyla denetimleri kursiyerlerimizle paylaşmış olacaklar." ifadesini kullandı.
Ankara İl Başkanı Nedim Yamalı da il başkanlığının ilk projelerinden biri olan siyaset akademisinin, geniş halk kitlelerini siyaset kazandırmak, gençleri siyasete ısındırmak, siyasette tatlı bir rekabet oluşturmak için oluşturulan projelerden biri olduğuna işaret etti.
Programa eski TBMM Başkanı ve Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, Genel Başkan Yardımcıları Çiğdem Kararaslan, Ahmet Sorgun, AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Lütfiye Selva Çam, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, milletvekilleri ile partililer katıldı.
Başbakan Yıldırım, programın ardından çıkışta AK Parti Ankara İl Başkanlığı binası önünde partililerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
(Bitti)