Bağımsız Ankara Milletvekili Nazlıaka:

11 Temmuz 2016 Pazartesi

TBMM (AA) - Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, TBMM İçtüzüğü'nün değiştirileceği tartışmalarına ilişkin, "İçtüzük'te yapılmaya çalışılan değişiklikler, özellikle muhalefetin sesini kısma, konuşma süresini azaltma yönündeki girişimler, aslında yasamanın bire bir yürütmenin bir parçası haline dönüştürülmesinin bir başka yöntemidir." dedi.

Nazlıaka, orman yangınlarına ilişkin TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Bodrum'daki yangının kontrol altına alındığını ancak Soma'da orman yangını çıktığını belirterek, "Türkiye'nin özellikle sahil bölgeleri cayır cayır yanıyor." diye konuştu.

Antalya'da çıkan yangının ardından yerinde incelemelerde bulunmak için Antalya'ya gittiğini, bilançonun çok ağır olduğunu vurgulayan Nazlıaka, yaşananlara ilişkin fotoğrafları gösterdi.

Uzmanların yaptığı incelemelere değinen Nazlıaka, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nedenleri uzmanlar incelediğinde, Antalya'daki yangınla ilgili varılan kanaat şu oldu: Elektrik telleri ağaçların arasından geçiyor. Yetkililer sera atıklarının neden olduğunu söylemişlerdi. Oysa ki sera atıklarının bulunduğu yer, yanan yere en az 750 metre mesafededir. Uzmanlar, yaptıkları incelemede elektrik tellerinin gevşediğini, gevşeyen elektrik tellerinin rüzgarla birbirine çarptığını ve bu çarpma sonrasında çıkan kıvılcımların, ağaçlarla tellerin arasından geçtiği için ağaçları yaktığını ve bunların tepe yangını şeklinde hızla yayıldığını tespit ettiler."

Orman yangını söndürmenin ev yangını söndürmekten farklı olduğun ve belirli bir birikime ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Nazlıaka, teknoloji kadar o teknolojiyi kullanan insan gücünün de doğru seçilmiş ve doğru deneyime sahip olması gerektiğine dikkati çekti.

Gazetecilerin, TBMM İçtüzüğü'nün değiştirileceğine yönelik tartışmaları sorması üzerine Nazlıaka, "İçtüzük'te yapılmaya çalışılan değişiklikler, özellikle muhalefetin sesini kısma, konuşma süresini azaltma yönündeki girişimler, aslında yasamanın bire bir yürütmenin bir parçası haline dönüştürülmesinin bir başka yöntemidir. Bunu elbette doğru bulmuyorum. Bu konuda tüm muhalif milletvekillerinin gerekli direnci göstereceğini umut ediyorum." değerlendirmesini yaptı.

Nazlıaka, Suriyelilere vatandaşlık verilmesine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

"Dün sosyal medyada bir paylaşım vardı. Bu paylaşımda, sanıyorum bir restoranın camına yapıştırılmış olan bir duyuru görüntülenmişti. Bu duyuruda, 'burada Suriyeliler yemek yiyemez, su içemez' yazıyordu. Suriyelilere yönelik olarak bu tip ırkçı söylemlerin tehlikeli olduğunu düşünüyorum ancak diğer taraftan Suriyelilere yönelik uygulanan politikaların, kendi vatandaşlarımızı da son derece tedirgin ettiğini çok net bir biçimde gözlemliyorum. Burada, işsizlikle, yoksullukla, evsizlikle mücadele etmeye çalışan vatandaşlarımız iktidarın uyguladığı yanlış politikaların her türlü sıkıntısını yaşarken, Suriyelilere, iktidar tarafından sağlanan bir takım olanaklardan rahatsızlık duymaktadır."

Açıklamaya, Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş'da katılarak destek verdi.