"Alector Projesi"

30 Haziran 2016 Perşembe

İSTANBUL (AA) - Türkiye, Romanya, Bulgaristan, Ukrayna, Gürcistan ve Moldova'nın ortak olduğu "Alector Projesi", Şile ve Ağva'ya düzenlenen geziyle basına tanıtıldı.

Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamındaki proje çerçevesinde, İstanbul Valiliği, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) ve Bahçeşehir Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, sanatçıların, akademisyenlerin yer aldığı yaklaşık 20 kişilik heyet, Şile ve Ağva'daki tarihi ve kültürel mekanları gezdi.

Gezide AA muhabirine açıklamada bulunan İstanbul Valiliği Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Bürosu Genel Sekreteri Harun Yaman, Valiliğin projenin ana yararlanıcısı olduğunu belirterek, "Proje kapsamında Şile ve Ağva bölgelerimizdeki kültürel miras yerlerini ziyaret ediyoruz. Karadeniz havzasında çok bilinen yerler dışında, daha az bilinen yerlerde yerli ve yabancılara tarihsel ve kültürel öğeler hakkında bilgi veriyoruz." dedi.

Yaman, Şile'de tarihi ve doğal güzelliklerin yanı sıra, balıkçılık, Şile bezi, Şile feneri gibi değişik kültürel miras havzalarını da ön plana çıkarmaya çalıştıklarını aktararak, projenin detaylarının internet sitesinden görülebileceğini kaydetti.


- "Amacımız bir açık hava müzesi oluşturmak"

Proje kapsamında yer alan Şile ve Ağva'daki mekanlarda gezme rotaları oluşturdukları bilgisini veren Yaman, şunları söyledi:

"Bugün de değerlerimizin hikayelerini gün yüzüne çıkarmak için, proje kapsamındaki mekanlarımıza üzerinde karekodların yer aldığı panellerimizi koyuyoruz ve bölgeye zimmetliyoruz. Amacımız bir açık hava müzesi oluşturmak. Kare kodlarını, yerli, yabancı turistler basit bir uygulama ile cep telefonuna indirerek okutacak ve gezdikleri mekan hakkında, İngilizce ve Türkçe istedikleri dilde rehber ihtiyacı duymadan bütün bilgilere kolaylıkla ulaşabilecekler."

Harun Yaman, Şile halkı için de bilgilendirme toplantıları düzenlediklerini, çalışmaların DOKA tarafından Trabzon'da, Bahçeşehir Üniversitesi tarafından Ağva'da aynı şekilde gerçekleştirildiğini söyledi.

Şile Kaymakamı Salih Yüce ise, ilçede üç yıldır görev yaptığını belirterek, "Dünyanın en güzel ili İstanbul, en güzel ilçesi ise Şile'dir. Proje ekibine, ilçemizi seçtikleri için çok teşekkür ediyorum." dedi.

Projenin başından itibaren ekiple devamlı irtibat halinde olduğunu paylaşan Yüce, şunları anlattı:

"Yapılan atölye çalışmalarında Avva ve Şile'yi merkez aldık ve iki merkezde 10'ar yer belirlendi ve çalışmalar başladı. Proje çalışmalarının hızlanması amacıyla çeşitli faaliyetler üretmeye çalışıyoruz. Hayli yıpratıcı bir çalışmadan sonra nihayet proje ofisimizi kurduk. Yakın zamanda da Gençlik Yaşam Merkezimiz tamamlandı. Önümüzdeki yıl da İlim Merkezi projemizi tamamlayacağız. Bu çerçevede projeyi de yürüteceğiz."

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Serkan Yeşilyurt ise, projenin ikinci partneri olduklarını ifade ederek, "Ağva'daki kültürel mirasla ilgili çalışmaları yürütüyoruz. Ağva bölgesi biraz da falezleri, tarihi evleri ve doğasıyla görünmez varlıkların önde olduğu bir bölge. Proje çerçevesinde buradaki doğal mirasları belirledik ve öne çıkardık." diye konuştu.

Ağva'daki doğal mirasın ortaya çıkarılması ve yok olmasını engellemek için çalışmalar yaptıklarını dile getiren Yeşilyurt, şöyle devam etti:

"Buraya komşu, Karadeniz'deki diğer ülkelerin de bu yerlerle yaşanmışlıkları var, bir yandan bunların da unutulmamasını sağlamaya çalışıyoruz. O ülkelerden insanlar da buralara turist olarak geliyorlar ve ortak geçmişi onlara hatırlatmak için çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca yerel halkla, yerel kanaat liderleriyle, özellikle muhtarlarla toplantılar yapıyor ve onlara konunun önemini aktarıyoruz."

Yeşilyurt, ayrıca bölgeyi turizmde ileriye götürmek için çalışmalar da yaptıklarını söyledi.


- "Türkler ve Rumlar uyum içinde yaşamışlar"

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ayşegül Yılmaz ise, projeyi tamamıyla yerel insanların destekleriyle genişlettiklerini söyleyerek, şu bilgileri verdi:

"Muhtarlar, yerel dernek üyeleri ve kanaat liderlerle kültürel miras unsurları hakkında toplantılar yaptık, belirlediğimiz yerleri gezdik ve oralardaki yerel halkın da önerilerini aldık. Sonrasında da en güzel rota nasıl yapılabilir diye düşündük ve hem Şile, hem Ağva'da 10'ar kültürel miras ögesi belirledik. Sonraki aşamada da yerel halktan bilgiler toparladım, kaynakları araştırdım ve metinler yazdım."

Çalışmayı yaparken çok ilginç bilgilere de rastladığını aktaran Yılmaz, "Geçmişte mübadeleden önce, Türklerin ve Rumların buralarda uyumlu bir şekilde yaşadığını öğrendim. Mesela, geçmişte hem öğretmen, hem de şair yazar Şükufe Nihal Başar'ın bölgeye sıklıkla geldiğini, Şile kadınlarına yönelik şiirler yazdığını öğrendim ve çok etkilendim." dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Müzesi Yöneticisi Yasemin Gümrükçüoğlu Masaracı ise, İBB'nin 1991 yılından beri somut olmayan kültürel miras dahil olmak üzere kültürel mirası korumaya büyük emek verdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"İBB olarak çok önceden yola çıkmış durumdayız. Bu yüzden örnek teşkil etmesi açısından herkese daha farklı bir yaklaşım sağlayabiliriz. Özellikle kültürel mirası koruma özelinden alırsak bu konuya ilk kez İBB'nin başladığını aktarmakta fayda var. Özellikle 2000'li yıllarda da ciddi bir restorasyon çalışmasına girdik ve hem eser, obje bazında ciddi şekilde, hem de mimari olarak önemli onarımlar yapmaktayız."

Proje kapsamında gerçekleşen gezide gördüğü yerlerin çok heyecan verici olduğu düşüncesini paylaşan Masaracı, ele alınan kültürel mirasları daha fazla gündemde tutmak ve öne çıkarmak için yeni çalışmalar yapmaya hazır olduklarını ifade etti.