MHP Genel Başkanı Bahçeli:

29 Haziran 2016 Çarşamba

SAKARYA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısına ilişkin, "Yer, zaman ve hedef itibarıyla düşündüğümüzde, terörizmin Türkiye’ye çok ağır darbe vurmayı planladığı güçlü bir ihtimaldir." dedi.

Serdivan ilçesindeki bir restoranda partisince düzenlenen iftar programına katılan Bahçeli, Türk milleti ve Türkiye'nin yasta olduğunu söyledi.

Bu yılki ramazan ayını karartmak, anlam ve ruhuna kara çalmak için günahkarların mevzi aldığını, insan canından geçinen canilerin sipere yattığını belirten Bahçeli, "Ramazan var diye şiddet ertelenmemiştir. Üstelik cehennem zebanileri daha azıtmış, kudurmuş gibi oraya buraya saldırmışlardır. Terörizmin dini, milliyeti, şerefi ve herhangi bir değeri olmadığı için ramazanda da durmamış, bu kutsal ayda da duraklamamıştır." diye konuştu.

Bahçeli, Türkiye'nin kan ve revan içinde olduğunu, genişleyen terör girdabının her gün biraz daha ülkeyi içine çektiğini ifade ederek, "Bu canilerde Allah korkusu yoktur. Allah inancından ise eser yoktur. Türkiye tüm terör örgütlerinin operasyon sahasına dönmüştür. Toplumsal huzur felç haldedir. İyimser beklentiler vurgun yemiş gibidir. İnsanımız bezgin, kaygılı ve gelecekten ümitsizdir. İstikrar masallarının boyası hepten dökülmüş, yalancıların gerçek yüzü deşifre olmuş, foyası ortaya çıkmıştır." şeklinde konuştu.

Dün akşam İstanbul’da son yılların en ağır facialarından birisinin yaşandığını anımsatan Bahçeli, "Yer, zaman ve hedef itibarıyla düşündüğümüzde, terörizmin Türkiye’ye çok ağır darbe vurmayı planladığı güçlü bir ihtimaldir." değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, teröristlerin Atatürk Havalimanı dış hatlar terminalini kan gölüne çevirdiğini, ülkenin dış dünyaya açılan penceresinin kırılmak, uluslararası seyahatlerin giriş-çıkış kapısının örtülmek istendiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"İstanbul’da yapılan terör saldırısı insanlık suçudur. Aynı şekilde hiçbir vicdan sahibinin onay vermeyeceği bir katliam türüdür. Atatürk Havalimanı’nda gözü dönmüş katillerin hunhar saldırısı sonucunda, 10'u yabancı ülke vatandaşı olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetmiş, 239 kişi de yaralanmıştır. Halen 130 yaralının tedavisi sürmektedir. Karşımızda hepimizi kahreden, yüreklerimizi kavuran devasa kayıp ve yıkım tablosu vardır. Bir kez daha terör saldırısı sonucunda ebediyete göçen kardeşlerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine, aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum, terörü lanetliyorum. Katillerin, kol kanat geren destekçilerinin tez elden belalarını bulmalarını niyaz ediyorum."

- "Demokratik ve haklı eleştirilerimizi yapacağız"

Çözüm Süreci konusunda hükümeti uyardıklarını dile getiren Bahçeli, şu görüşleri savundu:

"(Türkiye’ye bomba doldurulmuş, Oslo’da itiraf edilen budur, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini teminat altına alın.) dedik, duymadılar. 'IŞİD ile adınız çıktı, Musul Başkonsolosluğumuza yapılan saldırıya ve konsolosluk çalışanlarının tutsak alınmasına sessiz kalmayın, IŞİD’e karşı gereğini yapın.' dedik, anlamadılar. 'IŞİD ile görüşmeyin, konuşmayın, lütuf beklemeyin, bedeli ağır olur.' dedik, aldırmadılar. 'Dikkat edin, Musul’da geri adım atarsanız, eşkıya sürüsü gün gelir Ankara’ya, İstanbul’a dayanır.' dedik, dikkate almadılar. 'Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nu IŞİD geliyor korkusuyla terk etmeyin, vatan toprağına leke sürdürmeyin, ecdadın kemiklerini sızlatmayın.' dedik, baktık ki türbeyi kamyona yükleyip gece yarısı kaçmayı tercih ettiler, buna da 'zafer' dediler."

Bahçeli, ülkenin yanlış politika ve kişisel siyasi çıkarlar uğruna savaş alanına çevrildiğini öne sürerek, iç ve dış politikanın çöktüğünü, Türkiye'nin zorda, egemenlik haklarının darboğazda olduğunu iddia etti.

MHP olarak demokratik ve haklı eleştirilerini yapacaklarını, bundan yorulmayacaklarını, mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Bahçeli, "Hükümetten hesap soracağız. Milletimize ve Sakarya’ya tercümanlık yapacağız fakat yine de milli meselelerde, ülkemizin geleceğini tehdit eden terör, bölücülük ve dış tehditler kapsamında sahip olduğumuz sorumlu ve şuurlu tavrımızdan da ödün vermeyeceğiz çünkü biz Türkiye’nin safında, Sakarya’nın yanındayız çünkü biz Türk milletinin geleceği için her fedakarlığı yapmaktan çekinmeyecek Türk-İslam ülküsünün bayraktarı milliyetçi hareketiz. Kalbimiz Türk ve Türkiye sevgisiyle çarpmaktadır. Vicdanımız millet vicdanıyla bir ve aynıdır. Biz ülküleri için nefsini çiğneyen, vatanın ve milletin mukaddes varlığı için her çileyi göze alan samimi ve inanmış dava insanlarıyız."

- "Gün kucaklaşma ve kaynaşma günüdür"

Bahçeli, Türkiye'nin, Türk milletinin ebedi vatanı olarak hep var olacağını, buna hiçbir hainin engel olamayacağını, Türk bayrağının bu vatan üzerinde hain ellerin uzanamayacağı yükseklerde ilelebet dalgalanacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Şu gerçek hiç unutulmamalıdır, gelecek, ay yıldızlı bayrağın altındadır. Türkiye'nin birliği, refahı, mutluluğu ve geleceğinin yegane teminatı, al bayrak altında birleşmekten geçmektedir. Hayatta şeref ve haysiyetten başka her kaybın telafisi mümkündür. Bir milletin şerefi ve haysiyeti, ortak değerler üzerinde yükselen milli birliği ve kardeşliğidir. Milli birliğimiz yara alır, kardeşlik ruhumuz sarsılırsa, bunun geriye dönüşü mümkün değildir. İnancım odur ki Türk milleti yapay ayrımlara, sinsi çabalara, terör örgütlerinin provokasyon ve oyunlarına fırsat vermeyerek, beraberliğini sonsuza kadar sürdürecektir. Bunu başarmak, tarihe, aziz milletimize ve gelecek nesillere şeref ve namus borcumuzdur. Bu borcun ödeneceği gün artık gelmiştir. Gün akıllı, sabırlı ve cesur hareket etme günüdür, gün kucaklaşma ve kaynaşma günüdür."

Bahçeli, daha sonra partililer ile basına kapalı toplantı gerçekleştirdi.