CHP MYK toplantısı

29 Haziran 2016 Çarşamba

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısına ilişkin, "Bugün yine Mecliste terör gündemiyle bir genel görüşme talebimiz olacak. Umarız daha önce verdiğimiz araştırma önergelerini reddetmiş olan AKP, bu sefer talebimizi reddetmez ve Türkiye, bütün siyasi parti liderlerinin de katıldığı bir genel görüşme ile Türkiye'deki terör sorununu hep beraber konuşabilir ve çareyi oluşturmak için çaba sarf eder." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, haftalık olağan toplantısını gerçekleştirdi.

Toplantı sonrasında basın mensuplarına açıklamada bulunan Böke, MYK'nın İstanbul'da yaşanan terör saldırısı nedeniyle tek gündem maddesiyle toplandığını bildirdi.

Parti olarak terör saldırısını lanetlediklerini belirten Böke, "Türkiye'nin dünyaya açılan en önemli kapısı olan Atatürk Havalimanı'nda küresel vahşet örgütü IŞİD'in alçak saldırısı ile şu ana kadar 41 insanımızı kaybettik. Doğrudan masum insanları hedef alan bu aşağılık saldırıda yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet diliyoruz, yakınlarına, milletimize, sabır ve başsağlığı diliyoruz" dedi.

Böke, şöyle devam etti:

"Bugün yüreğimiz yanıyor, bugün çok öfkeliyiz. Bugün hep beraber yas tutuyoruz. Bugün elbette terörü lanetleyip bu topraklarda her türlü teröre karşı birlik içinde özgür bir yaşam idealini var etme kararlılığını hep birlikte sergilemek zorundayız. Ancak tam da bugün yas tutmanın, lanetlemenin, öfkelenmenin çok ötesine geçmek zorundayız. Her şeyden önce dün yitirdiğimiz 41 insanımıza, son bir yıl içerisinde aşağılık terör saldırılarıyla yitirdiğimiz 294 insanımıza karşı bir sorumluluğumuz var. Bu saldırı bir kez daha şunu gösterdi; AKP iktidarı terör saldırıları karşısında eli kolu bağlı şekildedir. Saldırıyı önlemek yerine sadece seyretmektedir, hatta teröre yardım ve yataklık yapmaktadır. AKP yetkilerinin ağzından bizzat şu cümleleri hepimiz duyduk, 'PKK da IŞİD da terör örgütü değildir' dediler. 'IŞİD iyi ki varsın, Allah kurşununu azaltmasın' sözlerini bizzat AKP yetkililerinin ağzından duyduk. Teröre onay veren, terörden beslenenler, terörle asla mücadele edemezler. İktidarlarını teröre borçlu olanlar, can güvenliğimizi asla sağlayamazlar."

- "Türkiye yönetilmiyor"

7 Haziran seçimleri sonrası yaşanan tüm olaylara bakıldığında bu acı gerçeğin çok açık bir şekilde ortaya çıktığını savunan Böke, Türkiye'nin yönetilmediğini de belirtti.

"Yönettiklerini sanıyorlar ama yönetemiyorlar" diyen Böke, iktidarın yönetme iradesini de tamamen kaybettiğini öne sürdü.

Güvenlik güçlerinin terör örgütlerini izlediklerini bildiklerini aktaran Selin Sayek Böke, "Ancak siyasi otorite, bu izleme ve istihbarata rağmen güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlıyor" görüşünü savundu.

Böke, şunları ifade etti:

"Her saldırı sonrasında AKP iktidarının sorumluluk üstlenmekten kaçınan bakanları, 'gerekli önlemler alınacak' ya da 'güvenlik ve istihbarat zafiyeti' yok şeklinde acıklı açıklamalar yapıyor ve bu açıklamaların yeni saldırıları önleyemediğini hep beraber yaşıyoruz. Ağlayarak, taziye mesajı yayınlayarak, internet kesilerek terör sorunu çözülemez. Devlette liyakat esasını tamamen ortadan kaldıran, ahlaksız bir kadrolaşmayı ısrarla sürdüren AKP iktidarı, terör saldırılarını önleyecek konumda değildir. Kendi sorumsuzluğu, hataları ve beceriksizliği nedeniyle Türkiye'yi terör coğrafyası haline getirip sonra da 'dünyanın her yerinde oluyor' diyenlere biz de diyoruz ki; dünyanın her yerinde sorumlular istifa ediyorlar ve hesap veriyorlar. Türkiye'de bunca can kaybından sonra bir Allah'ın kulu da çıkıp 'istifa ettim' demiyor."

Türkiye'nin iktidarın ideolojik saplantıları ile şekillenmiş yanlış politikaları sonucunda, bir terör coğrafyasına dönüştürüldüğünü belirten Böke, Türkiye'nin artık "radikal ve aşırıcı" terör sorunu olduğunu iddia etti.

CHP Sözcüsü Böke, Emniyet istihbaratı raporlarında dahi bu gerçeğin görüldüğünü, bu raporlarda IŞİD'in Türkiye'de 71 ilde örgütlendiği tespitinin yer aldığını aktardı.

Suriye'de binden fazla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının IŞİD ve El Nusra'ya katıldığının da raporlarda yer aldığını öne süren Böke, "Bu durum AKP'nin Türkiye'ye hediyesidir ve bu durumun önlenmesi için AKP dışında yeni bir bakış açısına ihtiyaç çok aşikardır. Türkiye, AKP'nin elleriyle yabancı teröristlerin geçtiği bir ülke haline getirildi. Şimdi de bu teröristlerin hem lojistik hem de eylem alanına dönüştürüldü." diye konuştu.

PKK ve IŞİD'ın bombalı terör saldırıları sonucunda aralarında yabancıların da bulunduğu 300'e yakın insanın hayatını kaybettiğini belirten Böke, ülkenin bu terör batağından acilen çıkarılmasını isteyerek, "Hep beraber bu ortak yasımızı tutarken, hiç vakit kaybetmeden Türkiye'yi bu hale getiren, bir terör coğrafyasına dönüştüren gerçekleri ortaya koymak ve somut çözümleri oluşturmak zorundayız." dedi.

- "Hatalarla yüzleşerek çözüm üretmeliyiz"

Bugün Türkiye'nin önünde çok açık iki tercih olduğuna işaret eden Böke, "Ya hiçbir şey olmamış, Türkiye sanki sistematik bir terör saldırısı altında değilmiş, özellikle son bir yılda terör coğrafyasına dönmemiş gibi başımızı kuma döneceğiz, yas mesajlarıyla taziyelerle yetinip yeni bombaları, ölümleri bekleyeceğiz ya da terörün bütün nedenlerini, teröre neden olan bütün siyasi ve politik tercihleri, hataları ve zaafları açıkça ortaya koyup, bunlarla yüzleşerek çözüm üreteceğiz." ifadesini kullandı.

CHP'nin çözümlerinin hazır olduğunu vurgulayan Böke, şu değerlendirmelerde bulundu:

"IŞİD bir Türkiye gerçeği olmaya başladığı anda Adıyaman'da partimiz bir rapor hazırladı. Buradan yetkilere bir kez daha sesleniyoruz; Bir zahmet o raporu alın ve okuyun. Bugün yine Mecliste terör gündemiyle bir genel görüşme talebimiz olacak. Umarız daha önce terör konusunda verdiğimiz araştırma önergelerini reddetmiş olan AKP, bu sefer talebimizi reddetmez ve Türkiye bütün siyasi partilerin liderlerinin de katıldığı bir genel görüşmeyle, Türkiye'deki terör sorununu hep beraber konuşabilir ve çareyi oluşturmak için çaba sarf eder. Biz, IŞİD Türkiye'de bir gerçeğe dönüştüğü günden itibaren tehlikenin farkına varmış ve vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini önceleyen bir şekilde gerekli yerlere, gerekli uyarıları yapmıştık."

Böke, bugün de CHP iktidarında da vatandaşların can ve mal güvenliğinin her zaman birinci öncelikleri olacağına dikkati çekerek, terörü bir insanlık suçu olarak gören CHP için bu mücadelenin her şeyin önünde geldiğine değindi.

- "Militanların geçişi engellenmeli"

Hükümetin alması gereken çok acil kararların, vakit kaybetmeden uygulamaya başlaması gereken adımların olduğunu belirten Böke, "Hükümetin her şeyden önce ülkemizde yayılan bu radikalleşmenin bilincinde olması, bu gerçeği ideolojik, kültürel, siyasi gerekçelerle görmezden gelmekten vazgeçmesi gerekiyor. IŞİD, El-Nusra, PKK başta olmak üzere Türkiye'de örgütlenen bütün terör örgütlerine katılımın, mutlak suretle yetkililer tarafından engellenmesi gerekiyor." diye konuştu.

Böke, Türkiye'nin sınır güvenliğinin tamamen sağlanması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Suriye ve Ortadoğu coğrafyasında savaşan militanların Türkiye'ye geçmesinin engellenmesi gerekiyor. Dışarıdan bölgeye gelmeye gayret eden militanların Türkiye'de kendilerine barınma imkanı bulmaları ve burayı bir yeşerme merkezi olarak kullanmalarının önüne geçilmesi gerekiyor. Türkiye merkezli finans kuruluşlarının, teröre destek olmak amaçlı kullanılmasının kesin ve kati bir denetime tabi tutulması gerekiyor. İktidarın söylemleriyle, etnik ve inanç temeli siyasetiyle ortaya çıkardığı kutuplaşmaya bir an önce son vermesi gerekiyor. Bizim için önemli olan her bir insanımızın can ve mal güvenliğidir. Bu yetkiyi almış olan iktidar için de bunun bir öncelik olması gerekmektedir. Daha fazla can kaybına tahammülümüz yok."

Böke, açıklamasının ardından, "Saldırının ardından bazı AK Parti milletvekilleri, CHP'ye, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na yönelik sosyal medyadan tweetler attı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, "Öncelikle insani bir değerlendirme yapmak gerekiyor. Bilgiyle değil yalanla, açık yüreklilikle değil tehditle, birlikte değil bencilce siyaset yapanların vicdanlarındaki karanlığın bu sözlerle dökülmesi çok doğal. Kendilerini vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz. En önemlisi de tüm vatandaşlarımızı, bu sorumsuz siyaseti AKP'nin açıkça yürüttüğünü görmeye de davet ediyoruz." yanıtını verdi.