Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Ordu'da
ORDU (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Elinde silah olan teröristi tanımak kolaydır, onunla mücadele yaparsın. Ama gizli kapaklı bir şekilde devleti ele geçirip kamuyu hareketsiz hale getirerek millete karşı fitne tuzakları içerisinde olan paralel çetelere karşı da mücadele etmek hepimizin ve hepinizin boynunun borcudur. Bu devlet, kimsenin babasının malı, kimsenin çiftliği değildir. Bu millet, dini ya da seküler hiçbir kendine cemaat adı veren grubun çiftliği de değildir. Bu millet, 79 milyondan müteşekkildir ve devlet 79 milyonun hepsinin devletidir." dedi.
Kurtulmuş, Ordu Valiliği tarafından Boztepe’deki Radisson Blu Otel'de düzenlenen iftar programında, ilin merkez ve ilçelerinde görev yapan bürokratlarla bir araya geldi.
Ordu’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kurtulmuş, ramazanın bütün Müslüman dünyası ve Türkiye için arınma vesilesi olması temennisini dile getirdi.
Kurtulmuş, 65. hükümetin önünde üç yılı aşkın bir sürenin olduğunu, bu süreyi eksiksiz, kusursuz ve en iyi şekilde geçirmek için belirlenen hedefler istikametinde çalışılması gerektiğini söyledi.
“Milletin desteğiyle, hükümetin siyasi gücü ve vizyonuyla çok şükür aşamayacağımız işlerimiz yok.” diyen Kurtulmuş, milletin kendilerine “hizmet edin” diye oy verdiğini, el birliğiyle Ordu’ya hizmet edeceklerini ifade etti.
Bir ülkede hükümetlerin başarılı olabilmesi, işlerin iyi gidebilmesi için dört temel hususa ihtiyacın bulunduğunu dile getiren Kurtulmuş, bunlardan ilkinin “siyasi ve iktisadi istikrar” olduğunu vurguladı.
İkinci hususun ise devlet-millet kaynaşması olduğuna işaret eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Son zamanlarda en çok kazandığımız, en önemli kazançlarımızdan birisi, devletle milletin kaynaşmasıdır. Bunu çok somut olarak görüyoruz. Eskiden milletvekilleri, belediye başkanları milletin arasında dolaşmaz, savcılar, jandarma komutanları, il komutanları, üniversite rektörleri miletin arasında dolaşmaz, millet başka yerde, devlet başka yerde dururdu. Şehir kulüplerinde devleti yönetenler, mesai bittikten sonra bir araya gelirler, fiziki olarak da ‘pişpirik’ oynarlar... Her bir şehrimiz böyleydi. İstisnalar mutlaka vardır. Çok şükür, şimdi milleti yönetenler, milletin içinde. Çünkü hizmetin esas sahibi bizatihi milletin kendisidir. Vali beyi, başsavcısını, komutanını görmeyen bir şehrin caddeleri, insanları öksüz bir caddedir. Çok şükür Türkiye’de devlet millet kaynaşması sağlanmıştır, Allah bozmasın. Bu devlet millet kaynaşmasını bozacak tavırlardan da kaçınalım.”
- “Samimiyetle, vizyoner, çalışkan bir şekilde gayret ederseniz, şehrin hepsi başının üstünde taşır”
Vizyoner, çalışkan bir bürokrasiye sahip olmak gerektiğine dikkati çeken Kurtulmuş, “Bürokrat kardeşlerimizin her birisi gönül işi yapıyor. Meseleyi sadece bürokratlık olarak görürseniz, sadece ben maaş alan bir memurum diye bakarsanız halk da size maaş alan bir memur gibi davranır. Samimiyetle, vizyoner bir şekilde çalışkan bir şekilde gayret ederseniz, şehrin hepsi başının üstünde taşır.” ifadelerine yer verdi.
“Ne yapacağını bilen bir hükümet, istikrar, millet-devlet kaynaşması ve vizyoner çalışkan bir bürokrasinin dört temel husus olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Bunlardan müteşekkil bir yönetim olursa o ülkeyi tutacak hiçbir güç yoktur, o ülkenin önünde hiçbir engel olmaz. O şehrin önünde, ülkenin önünde hiçbir engel olmaz. Bütün bunlara riayet edeceğiz ve Türkiye’yi 2023 hedeflerine koşar adım yürümesini sağlayacak çalışkanlığı, kararlılığı ,vizyonu hep beraber ortaya koyacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
- "Bu devlet, kimsenin babasının malı, kimsenin çiftliği değildir”
65. Hükümet programının beş ana temel üzerine olduğunu anımsatan Kurtulmuş, bunlardan bir tanesinin terörle mücadele olduğunu söyledi.
“Türkiye, en kısa zamanda terörü bitirecektir.” diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Terör, Türkiye’nin ayaklarına bir prangadır. Şehitlerimiz, ekonomik kayıplarımız, bu ülkenin içerisindeki nice büyük kayıplarımızı hep beraber izliyoruz. Arkasında kimlerin olduğunu biliyoruz. Kim ne destek verirse versin, kim bu terör gruplarının sırtını sıvazlarsa sıvazlasın, kim hangi desteği verirse versin, bu millet teröre karşı mücadeleyi kazanacak, Allah’ın izniyle terörü yenecektir. Terörle mücadele çok yönlü ve çok taraflıdır. Sadece Nusaybin’i, Cizre’yi, Silopi’yi harabeye çeviren, vatandaşımıza hayatı zindan eden PKK terör örgütünden ya da canlı bombalarla Türkiye’nin birçok yerinde katliamlar yapan DAEŞ örgütünden bahsetmiyorum. Kim bunların yanında bunlarla birlikte bu ülkede kamu düzenini yıkmak içini kamu düzenine zarar vermek için yani milletin işlerini zorlaştırmak için kim hangi faaliyetin içerisinde olursa, onlarla mücadele etmek de bürokratlar olarak vazifenizdir.
Elinde silah olan teröristi tanımak kolaydır, onunla mücadele yaparsın. Ama gizli kapaklı bir şekilde devleti ele geçirip kamuyu hareketsiz hale getirerek millete karşı fitne tuzakları içerisinde olan paralel çetelere karşı da mücadele etmek hepimizin ve hepinizin boynunun borcudur. Bu devlet, kimsenin babasının malı, kimsenin çiftliği değildir. Bu millet, dini ya da seküler hiçbir kendine cemaat adı veren grubun çiftliği de değildir. Bu millet, 79 milyondan müteşekkildir ve devlet 79 milyonun hepsinin devletidir. Eğer devletin içerisinde bazı paralel odaklanmaları, çetelerin oluşmasını öngörür, bunlara müsamaha edersek, felanca ildeki sorumlumuz felanca çetenin adamı olur. Vali başkasının, belediye başkasının, milletvekili, bakanı başkasının adamı olur. Peki, milletin adamı kim olacak? Hepimiz milletin adamı olmak mecburiyetindeyiz. İnançlarımız, dostluklarımız ne olursa olsun, devleti ele geçirmek için devletin içerisinde bölücülük yapmak terörün en büyüklerinden birisidir. Hiçbir kimsenin devletin içerisinde ayrı bir devlet yapılanmasına, Ahmet-Mehmet, Hasan-Hüseyin, eş-dost bir araya gelerek 79 milyonun hakkını, hukukuna gasp etmeye hakkı yoktur, buna da müsamaha etmeyiz. Milli Güvenlik Kurulunda terör örgütleriyle mücadele kadar, paralel örgütle de mücadele etmek devletin öncelikli mücadele alanlarından birisi olarak telakki edilmiştir. Dolayısıyla terörü bitireceğiz.”
- “Daha fazla üreteceğiz, daha fazla istihdam oluşturacağız”
Ekonomide yeni bir faza geçildiğini aktaran Kurtulmuş, “Bundan sonra yıllardır konuştuğumuz bir safhaya geldik. Daha fazla üreteceğiz, daha fazla istihdam oluşturacağız, daha fazla ihracat yapacağız. Türkiye ekonomisine bu büyüklük yetmez. Onun için canla başla hepimiz illerimize daha fazla yatırım çekmek için gayret edeceğiz.” dedi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, kim yatırım yapacaksa, yatırım yapacak olanın ayağına turkuaz halıyı sereceklerini ve ona her türlü kolaylığı göstereceklerini belirtti.
Siyasi ve hukuki reformların tamamlanacağını bildiren Kurtulmuş, Türkiye’de başta yeni anayasa olmak üzere, başkanlık sistemi ya da neyin konuşulması gerekiyorsa onu konuşup bitirerek, Türkiye’nin daha etkin bir şekilde yönetilmesini sağlayacak, darbe anayasasından kalan bütün tortuları kazıyıp atacaklarını ifade etti.
- “Türkiye dış politikada çok daha etkin olarak yoluna devam edecek”
Dış politikadaki birtakım sorunları çözmek için yeni perspektifler üretileceğini ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Suriye meselesinin çözümüne ilişkin, Rusya ile aramızdaki sıkıntıların kaldırılmasına ilişkin Ortadoğu için ya da Avrupa’da yaşanılan sıkıntıların giderilmesi için hem kararlı duracağız, yolumuzdan ilkemizden taviz vermeyeceğiz hem de sorunların çözülmesi için yeni perspektifler ortaya koyacağız. Son günlerde uçak düşürülmesi olayıyla birlikte Rusya ile aramızdaki gerilimi azaltmak için ortaya koyduğumuz gayretleri görüyorsunuz. İnşallah Rusya ile aramızdaki bu gerilimle diğer ülkelerle yaşadığımız bu gerilimler azalacak ve Türkiye dış politikada çok daha etkin, çok daha rol belirleyici çok daha fazla sorun çözücü bir ülke olarak yoluna devam edecektir.”
- “Herkese adil bir şekilde davranacağız”
Hükümet programının beşinci temel hususunun da toplumsal farklılıkların giderilmesi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, bunun için de reform süreçlerine devam edileceğini söyledi.
Kurtulmuş, kamu görevlilerinin insanlara ait olan şeyleri onlara dağıtmak için var olduğunu belirterek, “Adalet eksik olursa, gayrı safi milli gelirimiz 100 bin dolarlar seviyesine çıksın, o ülkede huzur olmaz, selamet olmaz. İnsanlar kendilerine adil bir şekilde davranıldığını hissetmek durumundadır. Bunu sağlayacak olan sizlersiniz. Herkese adil bir şekilde davranacağız.” şeklinde konuştu.
İftar programına, Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Ordu milletvekilleri, Ordu'da görev yapan bürokratlar ve davetliler katıldı.
Kurtulmuş ve iftara katılanlar otelde 2016 Avrupa Futbol Şampiyonasında mücadele eden Türkiye'nin İspanya'yla karşılaşmasını izledi.