Paris’te yapılan COP21 iklim zirvesi anlaşmayla sonuçlandı. Son oturumu yöneten Fransız Dışişleri Bakanı Laurent Fabius’un anlaşmaya varıldığına dair sözleri uzun süre alkışlandı: “Tarafları anlaşmayı onaylamaya çağırıyorum. Tüm salona bakıyor ve tepkilerinin olumlu olduğunu görüyorum. Hiçbir itiraz duymuyorum, Paris İklim Anlaşması kabul edilmiştir. Bu küçük bir çekiç fakat büyük işler başarabilir.” 195 ülkenin onayladığı ortak metin kısmi bağlayıcılık taşıyor. Anlaşma küresel ısınmayı 2 derecenin altına çekerek 1.5 dereceyle sınırlamayı öngörüyor. Ayrıca gelişmekte olan ülkelerin alınacak tedbirlerden olumsuz etkilenmemesi için de 100 milyar Dolar kaynak ayrılıyor. Çevreci kuruluşlara göre ise anlaşma olumlu bir adım olsa dahi hedefe ulaşmak için yeterli olmayacak. Greenpeace yöneticilerinden Kumi Naidoo da anlaşmanın tatmin edici olmadığını savunanlardan: “Bu anlaşma bizi düştüğümüz çukurdan dışarı çıkarmıyor. Bugünün tek farkı çukurun biraz daha az derin olması ve çıkmamız için de bazı destek noktaları konmuş olması. Bunlara tutunarak bu hareketi tüm dünyaya yayabiliriz.”
Barack Obama: Gelecek için bir dönüm noktası... Obama, iklim anlaşmasının "karbon salımlarının düşük olacağı bir gelecek için bir dönüm noktası olabileceğini" söyledi. Barack Obama, anlaşmanın onaylanmasının ardından yaptığı açıklamada, "Dünyanın birlikte hareket etmesi halinde neler yapabileceğimizi gösterdik. Kısaca bu anlaşma daha az, gezegenimizi tehdit eden karbon kirliliği demek. Daha düşük karbon salımı yatırımını temel alan daha fazla yatırım ve istihdam demek" dedi. Obama bununla birlikte anlaşmanın "mükemmel" olmadığını kabul etti.
Çin'den de destek geldi Şu anda dünyada karbon emisyonunun en büyük bölümünden sorumlu olan Çin de anlaşmayı olumlu karşıladı. Çin'in baş müzakerecisi Şie Jenhua da Paris anlaşmasının ideal olmadığını belirterek "Ama bu durum bizim tarihi adımlar atmamızı engellemez" dedi. Çin daha önce zengin kalkınmış ülkelerin gelişmekte olan ülkelere daha fazla mali destek sunması gerektiğini açıklamıştı.
Hindistan Çevre Bakanı Prakash Javadekar ise
“Müzakerelerde pazarlık yapılması gayet normal olsa da bu anlaşma daha iddialı olabilirdi diye düşünüyoruz
” ifadelerini kullandı.
Maldivler Çevre ve Enerji Bakanı Tarık İbrahim,
“Bu tarihi bir anlaşma fakat şunu unutmamalıyız; tarih bizi bugün ne yaptığımızla değil bundan sonra yapacaklarımızla yargılayacak. Gelecek nesiller Paris anlaşmasını bu şekilde değerlendirecek
” diyerek anlaşmanın kağıt üzerinde kalmamasına vurgu yaptı. İki haftayı bulan tartışmalar sonucu varılan anlaşma metni, 1997 tarihli Kyoto Protokolü’nün yerini alması planlanıyor. Kısmen bağlayıcı kısmen de gönüllülük esasına bağlı olan anlaşma 2020'de yürürlüğe girecek.