ASO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı
NEVŞEHİR (AA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, sanayici olmadan bankaların da olamayacağını belirterek, "Bankaların, topladıkları mevduatı birilerine satmaları lazım ama tam karnımız acıkmışken, yağmurlu havada, şemsiyeyi kapatırlarsa bu işler yürümez" dedi.
Özdebir, ASO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı'nın açılışında, yeni hükümetten ekonominin bir an önce gündemin merkezine alınmasının yanında sanayinin, üretimin ve ihracatın geliştirilebilmesi için gerekli ortamı sağlamalarını beklediklerini söyledi. Nurettin Özdebir, "Ülkemizin gelişebilmesi için hepimizi tekrar heyecanlandıracak yeni bir hikayeye, hedefe ihtiyacımız var. Hükümetin bu yeni büyüme hikayesini sağlayacağını ümit ediyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Bankalar yağmurlu havalarda şemsiyeyi kapatmamalı"
Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun faiz koridorunun üst bandını 0,5 puan düşürerek yüzde 9,50 seviyesine indirdiğini anımsatan Özdebir, "Daha önce yapmış olduğu 0,75 puanlık düşüş bizlerin kullandıkları kredilerde ortalama iki puana yakın bir düşüşe sebep olmuştu. Bu 0,50 puanlık düşüşle bankaların da faiz oranlarını daha da aşağı çekmesini ümit ediyorum." şeklinde konuştu.
Sanayici olmadığı zaman bankaların da olamayacağının altını çizen Özdebir, "Topladıkları mevduatı birilerine satmaları lazım ama tam karnımız acıkmışken, yağmurlu havada şemsiyeyi kapatırlarsa bu işler yürümez. Firmalarımızın kredibiliteleri ve sağlıkları da bozulur. Bu anlamda yağmurlu havalardan geçtiğimiz bu günlerde bankaların reel sektörün içinde bulunduğu durumu göz önüne alarak şemsiyelerini kapatmayacağını umuyorum." değerlendirmesinde bulundu.
- "Yabancı doğrudan yatırımların neden azaldığını düşünmeliyiz"
Türkiye'ye yönelik yabancı doğrudan yatırımların bu yılın ilk 3 ayında 2 milyar dolar seviyelerinde gerçekleştiğini dile getiren Özdebir, bu tutarın geçen yılın aynı dönemindeki tutarın yarısına karşılık geldiğine işaret etti.
Yabancı doğrudan yatırımların yeni fabrikalar kurmak yerine var olan işletmeleri satın almayı içerdiğini belirten Özebir, şunları kaydetti:
"Ülkemize gelen yabancı sermayenin önemli bir bölümü hizmetler sektörüne yöneliyor. Buna ek olarak yabancılara yapılan konut satışlarının da yabancı doğrudan yatırım olarak değerlendirildiğini unutmamak gerekir. 'Yabancı sermaye gelsin de nasıl gelirse gelsin' denebilir. Ancak teknoloji transferini gerçekleştirmek, yönetim becerilerini geliştirmek, dış pazarlarda ilişkilerimizi geliştirmek için bu yatırımların sanayiye yönelmesinde büyük yarar bulunmaktadır. Bu nedenle yabancı doğrudan yatırımların neden azaldığını düşünmemiz gerekmektedir. Bu soruya verilecek başlıca cevap başta hukuk reformu olmak üzere yapısal reformlarda geri kalmamızdır. Yeni hükümetin bu eksikliği gidereceğini umuyoruz."
- Yetenek rekabetçiliği vurgusu
Yüksek katma değerli mallar üreten rekabetçi bir ekonomiye geçmek konusunda devletin ve özel sektörün yapması gerekenler olduğunu anlatan Özdebir, devletin yapacaklarının başında yatırım ve üretim ortamını iyileştirecek yapısal reformları hayata geçirmesinin geldiğini söyledi.
Yetenek rekabetçiliği konusunun da söz konusu ekonomik modele geçilmesindeki önemine dikkati çeken Özdebir, yetenek rekabetçiliğinin "yüksek becerilere sahip yetenekli bireylerle çalışmak" anlamına geldiğini ifade etti.
Küresel Yetenek Rekabetçiliği Endeksinin 2015-2016 sonuçlarına göre Türkiye'nin bu alanda 109 ülke arasında 63. sırada yer aldığının altını çizen Özdebir, "Bir ülkenin yetenek rekabetçiliği ülke işletmelerinin çalıştırdıkları yetenekli insanlara bağlı. Bu yetenekli insanların sayısı ne kadar fazla ise işletmelerin dinamizmi, inovatifliği ve rekabetçiliği o kadar artıyor." dedi.