Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, kasap esnafının yaklaşan Ramazan için zam yapmadığını, bu dönemde en yüksek zammın beyaz ete geldiğini söyledi. Yalçındağ, "Mübarek ay geldiği zaman biraz işler hareketlenir, piyasadaki talep çoğaldığı noktada fiyatlar yukarı doğru çıkar. Ama esnafımız bunu etiket fiyatına yansıtmaz. Bunu yapan 5-10 bin hayvanı olan adamdır" dedi. Ahilik Haftası kutlamaları için Kırşehir’e gelen ve meslektaşlarının işyerlerini gezerek, et fiyatlarına ilişkin görüşlerini alan Kasaplar Federasyonu Genel Başkanı Fazlı Yalçındağ, kışın kilosu 7-8 TL olan tavuk kanatın kilosunun 18-20 TL’ye yükseldiğine dikkat çekti. Yalçındağ, Ramazan öncesi en çok zammın beyaz ete geldiği halde bunun medyada görülmediğini öne sürdü. Yalçındağ, şöyle dedi:
Kışın 7-8 lira... "Kışın 7-8 lira olan bir kanat mangal, sezonun başlamasıyla 18-20 liralara çıkıyor. Ama bu basında yer bulmuyor. Kırmızı ete gelen ülkenin normal enflasyon şartları doğrultusundaki zamlar medyanın en baş köşesinde yer alıyor. Bizi rahatsız eden nokta bu. Ülkemizde et, hayvancılığın bir problemi var. Bunun halledilebilmesi için de herkes üzerine düşen görevi yapmaya çalışıyor. Biraz zamana ihtiyacımız var. Mübarek ay geldiği zaman biraz işler hareketlenir, piyasadaki talep çoğaldığı noktada fiyatlar yukarı doğru çıkar. Esnafımız bunu yüzde 80-90 etiket fiyatına yansıtmaz. Normal bir esnaf spekülasyon yapmaz, yapamaz. Bunu yapan 5-10 bin hayvanı olan adamdır. 1 lira zam geldiğinde 1.5-2 milyon lira parayı şuradan şuraya koyar. Başka kimse bir şey söylemesin." Et ve Süt Kurumunun, 10 bin ton et ithalatını da değerlendiren Yalçındağ, kurumun bunu kendi ihtiyaçları doğrultusunda yaptığını, bunun azımsanmayacak ancak abartılacak bir rakam olmadığını söyledi.
Kasaplar Federasyonu Genel Başkanı Fazlı Yalçındağ, şöyle konuştu: "Çare bunlar değil. Çare ülkedeki dengeleri tutarak et üretimini arttırmaktır. Siz, bir yandan süt fiyatlarını dengede tutacaksınız, öbür yandan et üretimini arttıracaksınız. Türkiye’de bir şey yok diye de kimse bir şey göstermesin. Geçen gün Avrupa Birliği’nden gelen uzmanların bir yayınları vardı. Herkesin övdüğü dünyanın 8’inci sırasındaki et üreticisi ile bizim aramızda o kadar çok kilogram farkı da yok. Dünyanın en fazla et üreten 8’inci ülkesi 1 milyon 400 bin ton et üretmiş, hemen hemen bizim de et üretimimiz de o kadar. Her sene Ramazan’ı yaşıyoruz. Nyetimiz ucuza et satmak ya da eti pahalandırmak değil. Biz sadece ne kadar uygun alırsak o kadar uygun satan insanlarız. Sattığımız etile kazandığımız para ile hayatımızı sürdüren insanlarız. Burada fiyat hareketlerini önlemenin yolu ülkedeki üretimi, tüketimin üstüne çıkartmaktır. İstediğimiz tablo da bu. Türkiye’deki et probleminin kaynağı 50-60 kilogram et satan kasap değildir. Bunu başka yerde aramalılar."