MTTB "Memleket Meseleleri" toplantısı
İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz, "Eğer halk cumhurbaşkanını doğrudan seçiyor ise başbakanlığın güçlü olduğu parlamenter sistem ile yola devam etmek biraz sıkıntılı bir durum ortaya çıkarır." dedi.
Cağaloğlu'nda bulunan Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Genel Merkezinde düzenlenen "Memleket Meseleleri" adlı toplantıda konuşan Küçükyılmaz, Türkiye'de parlamenter sistemin tarihi geçmişini anlattı.
"Parlamenter sistemle duygusal bağ var diye onu terk etmeyecek değiliz." diyen Küçükyılmaz, şöyle konuştu:
"Parlamenter sistem 90 yıl boyunca darbecilere, vesayetçilere kapı açan bir sistem. Monarsilerin giderayak kendilerini ayakta tutmak için oluşturdukları bir sistem. O günün şartları bunu gerektirirken bugünün şartları değişti. Bugün hızlı karar alabilen güçlü bir liderlik gerekiyor. Parlamenter sistem içinde güçlü lider sağlamak kolay değil ve bunun herhangi bir garantisi de yok. Parlamenter sistemde ancak yüzde 50'nin üzerinde oy almak tek başına iktidar olmayı sağlıyor."
Küçükyılmaz, Cumhurbaşkanını doğrudan halk seçinceye kadar sistemin değiştiğinin fazla idrak edilmediğini belirterek, "10 Ağustos 2014'ten sonra yavaş yavaş anlaşılmaya başladı. Bir tarafta yüzde 52 ile seçilmiş cumhurbaşkanı var, bir tarafta yüzde 40'larla seçilmiş bir hükümet var. İcrada iki başlılık var. Bu, kişilerin karakterlerinden bağımsız olarak sistemin çift başlılığı sebebiyle yürümesi zor bir durumdu." ifadesini kullandı.
Bu durumun devam etmesinin zor olduğunu dile getiren Küçükyılmaz, şunları kaydetti:
"Bir çocuk doğmuştu, bunun adı konmadı. Bu isim başkanlık sistemiydi. Eğer bunu halk istemezse, adı partili cumhurbaşkanı olur. Eğer halk cumhurbaşkanını doğrudan seçiyor ise başbakanlığın güçlü olduğu parlamenter sistem ile yola devam etmek biraz sıkıntılı bir durum ortaya çıkarır. Çünkü biz parlamenter sistemin ürettiği bir krizi aşmak için 'cumhurbaşkanını artık meclis değil halk seçsin, bir daha önümüze bu heyula gelmesin, kötü bir rüya görmeyelim' dedik."
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle siyasi konumunun da değiştiğine dikkati çeken Küçükyılmaz, "Siz bu cumhurbaşkanını hala eski cumhurbaşkanı gibi, meclis tarafından seçilen cumhurbaşkanı gibi sembolik yetkilerle donatabilir misiniz? Ona 'şunu yapma, bunu yapma' deme gibi bir lüksünüz olabilir mi? Ortada yeni bir fotoğraf var" dedi.
Konuşmasında Türk tipi başkanlık sisteminin tarifini yapan Küçükyılmaz, "Türk tipi başkanlık, başkanlığın üniter yapıyla yürüdüğü sistemin adıdır." şeklinde konuştu.
Mücahit Küçükyılmaz, Türkiye'de uygulanmasını önerdikleri başkanlık sisteminde eyalet ve federal yönetime yer olmadığını vurguladı.
Türkiye'de parlamenter sistemde 93 yılda 65 hükümet kurulduğunu ve her hükümetin ömrünün ortalama 1,5 yıl sürdüğünü dile getiren Küçükyılmaz, "Başkanlık sistemi olsaydı muhtemelen 20 başkanla müşerref oluyor olacaktık." ifadesini kullandı.
Partili Cumhurbaşkanlığının Türkiye'de bir dönem uygulandığını aktaran Küçükyılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aslında bu yeni olan bir şey değil, Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü partili cumhurbaşkanıydı. Bu sistem 1960 darbesiyle kaldırıldı. 60 darbecileri Mustafa Kemal'in getirdiği sistemi kaldırmıştır. 12 Eylül 1961 Anayasası kurumsal vesayeti sistemleştiren anayasadır."
Söyleşi soru cevap bölümüyle son buldu.