"Kısırlık erkeklerde artış eğiliminde"
ANKARA (AA) - Medicana International Ankara Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Op. Dr. Osman Denizhan Özgün, son yıllarda erkeklerin kısırlık oranında artış olduğuna işaret ederek, "Eskiden kadın ve erkek oranı yaklaşık yarı yarıyaydı, şimdi vakaların 3'te 2'si erkek, 3'te 1'i kadın oldu" dedi.
Hastane tarafından düzenlenen etkinlikte Tüp Bebek Merkezi ekibi ile bu yolla çocuk sahibi olan aileler buluştu.
Tedavi sürecine ilişkin deneyimlerini konuklarla paylaşan aileler, çocuk özlemlerinin sonlanmasında tercih edilen tıp ekibinin yanında sabır ve ısrarın önemli faktörler olduğunu anlattı.
Bebeklerinin ilk kalp atışını duydukları andaki heyecanı dile getiren aileler, umutları taze tutmanın tedavi süreci boyunca pozitif etki yarattığını vurguladı. Bazı aileler ise çocuklarını kucaklamış olmayı "mucize" olarak nitelendirdi.
Hastanenin Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Op. Dr. Osman Denizhan Özgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanlığın özellikle son 20-30 yıldır sanayi toplumunun getirdiği bir bedelle karşı karşıya olduğunu ve erkeklerde kısırlık oranının arttığını söyledi. Özgün, şöyle konuştu:
"Bu çok net bir şekilde gözlemlenebiliyor. Eskiden kadın ve erkek oranı yaklaşık yarı yarıyaydı, şimdi vakaların 3'te 2'si erkek, 3'te 1'i kadın oldu. Bunun nedeni toksit maddelere maruz kalmanın artmış olması. Dünyada yapılan araştırmalara göre yaklaşık 30 bine yakın toksit madde var. Yediğimiz, içtiğimiz, soluduğumuz, giydiğimiz, tükettiğimiz bir çok şeyde bir sürü toksit madde var. Bunlar kısırlık vakalarını erkeklerde çok fazla artırdı. Hatta 2050 yılında çiftlerin yaklaşık yüzde 70'inin kısırlıkla ilgili problemi olacağı söyleniyor. Bu oran artmaya da başladı. Özellikle erkekler bu işte en fazla mağdur olanlar. Onun için mutlaka evlilikten sonra çocuk yapmayı düşünseler de düşünmeseler de mutlaka tüp merkezlerine gelerek spermleriyle, kişinin muayenesiyle basit bir inceleme yaparak bir karar verilmesi gerekiyor. Çünkü hiç ummadığımız bir anda böyle bir problemle karşı karşıya kalabiliriz."
Tüp bebeğin günümüzde çok fazla yaşamın içerisine girdiğini ifade eden Özgün, bu yöntemin çok olağan ve kolay bir hal aldığını belirtti.
Özgün, "İnsanların da artık eski tepkileri yok. Çünkü biz aslında zaten doğal bir şey yapıyoruz. Spermle yumurtanın buluşmasına laboratuvar ortamında yardımcı oluyoruz. Onun için bu tip yöntemlere başvurmakta hiç bir tereddüt yaşanmamalı. Tüp bebek, hastalar için devrim sayılabilecek bir tedavi yöntemi. Tüp merkezlerine başvurulmasında da büyük fayda var." dedi.
Tedavi sürecinde dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin de bilgiler veren Özgün, "Tedavi süreci, zaman açısından baktığımızda, eskiye göre biraz daha kısaldı. Eskiden 1,5 ay civarında süren tedavi süreci, şimdi 2 hafta içerisinde tamamlanabiliyor. Tedavide zaman içerisinde ortaya çıkan yenilikler tedavi süresinin de kısalmasını sağladı. Çiftlerin sigara, alkol gibi tedaviyi direkt etkileyen şeylerden uzak durmalarında fayda var. Bunun dışında başvuracakların merkezin direktifleriyle bu süreci kısa sürede atlatmaları mümkün." değerlendirmesinde bulundu.