Fransız müzisyen Ali, "Kur'an-ı Kerim ayetlerinden ilhamla müzik yapıyorum. Müzik soyut bir dildir. İnsanlar üzerindeki etkisi birçok söylemden daha derindir. İnsanlardaki etkisi anlatılamaz. Ayrıca İslam karşıtı bir Batılının Müslüman olabilmesine dikkati çekmek güzel bir duygudur" dedi. Estetik yönüyle sınırlı kalınmaksızın İslamın çok daha güzel ve derin konularının dile getirilebileceğine işaret eden Ali, Müslüman olduğunu ve İslam'dan ilham alarak bu müziği yapıyor olmasının insanlara hayranlık ve şaşkınlığı bir arada yaşattığını aktardı. Fransa'daki bir konserinin ardından insanların coşkuyla kendisini alkışladığını anlatan Ali, Paris'teki bir rahibin kendisine "Miraç" adlı parçayı çok iyi bildiğini söylemesinin, İslam'dan ilhamla yapılan müziğin nerelere ulaşabileceğini gösterdiğini ifade etti.
Tasavvuf ve Türk Müziği Başlangıçta Ortodoks İlahiyatı eğitimi aldığını söyleyen Ali, İslam ile tanışmasının tasavvuf üzerinden olduğunu ve özellikle Muhyiddin İbn-i Arabi'nin kendisini etkilediğini dile getirdi. İslam'ın her yönden saldırılara maruz kaldığını ifade eden Ali, "İslam her yönden saldırıya maruz kalıyor ancak ezildikçe insanlığını arayanların sayısı artacaktır ve tasavvuf boyutuyla keşfe çıkacaklardır" görüşünü dile getirdi. Ali, Türk müziğiyle tanışmasına da değinerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Klasik Batı Müziği çok komplikedir, Türk müziğiyle tanıştığımda hayatımda bana büyük ufuklar açtı. Türk müziği özelliklerini iki kıta ve iki dünya arasında bir berzah gibi köprü olmasından alıyor." Ali ayrıca Batı'da İslam karşıtı söylemlerde kullanılan 'İslamofobi' kavramına karşı alternatif terimlerin üretilmesini ve İslam sevgisinin işlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.