"Sinema Sektörü ve Senaryo İlişkisi" konferansı

30 Nisan 2016 Cumartesi

İSTANBUL (AA) - Yönetmen Derviş Zaim, Eyüp Film Akademisi öğrencilerine "Sinema Sektörü ve Senaryo İlişkisi" konulu konferans verdi.

Eyüp Belediyesi’nin, İstanbul Medya Akademisi iş birliği ve TRT medya sponsorluğunda hazırladığı, 7 ay sürecek olan Eyüp Film Akademisi projesi çerçevesinde Caferağa Medresesi'nde sinema öğrencileriyle bir araya gelen Zaim, "Senaryo denilince klasik Batı Roma'nın sinemanın ilk dönemlerine etkisinden söz etmek gerekiyor. Çünkü klasik Amerikan sinemasında senaryoya etkisi büyük olmuştur. Klasik sinemada karakter merkezli bir anlatı vardır. Bu anlatı 10 bin sene önceye dayanmaktadır. İnsanlık tarihi kadar eskidir. Buna Aristocu Anlatı adını veriyoruz." dedi.

Bütün Batı edebiyatının ve tiyatrosunun Aristocu Anlatı sisteminin üzerine yazıldığını ifade eden Zaim, "Klasik anlatının en büyük özelliği izleyiciyi veya okuyucuyu bir gerçeklik ilizyonuna inandırmasıdır. İzleyici bu anlatıyı sanki orada oluyormuş gibi, gözlerinin önünde yaşanıyormuş gibi izler. Bu da hikayenin ana karakter üzerine yazılmasıyla ilgilidir. Ana karakterin bir amacı vardır ve bunun için bir mücadeleye girer. Karşısına engeller çıkar. Kahramanımız bununla mücadele eder ve bu mücadele karşısında sürekli olarak krizler üretilir. Bu krizler hikaye çizgisini oluşturarak yukarıya doğru yükselir." ifadelerini kullandı.

Senaryodaki sahnelerin kanca tekniğiyle birbirine bağlandığını anlatan Zaim, şunları söyledi:

"Bir sahnenin diğer sahneye bağlanması kanca tekniği ile gerçekleşir. Böylelikle sahneler birbiriyle bağlanır. Senaryodaki birinci perdenin kancasıyla ikinci perdeye geçebilirsiniz. İkinci perde ise krizlerle yükselerek doruk noktasına ulaşır. İkinci perdenin en önemli krizi bütün filmin en önemli doruk noktasıdır. Buradan da üçüncü perdeye kanca atılır ve bu perdede ise bütün sorular yanıt bulur. Üçüncü noktada karakterin artık hayatına nasıl devam edeceğini izleyici görür."

Sinema tekniğinde, klasik, anti klasik ve minimalist tekniği kullanıldığını ifade eden Zaim, Türkiye'de sinemalarda izlenilen neredeyse bütün filmlerin klasik teknikle yazıldığını, Türkiye sinemasında anti klasik veya minimalist tekniğin pek fazla kullanılmadığını belirtti. Kendi filmlerinde daha çok anti klasik tekniği kullanmaya çalıştığını kaydeden Zaim, bu teknikte klasik senaryoda uygulanan tekniklerin karıştırılarak kullanıldığını, çoğu zaman da iki perde halinde yazıldığını ifade etti.