"Son İyi Şeyler" etkinliği

27 Nisan 2016 Çarşamba

İSTANBUL (AA) - Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi'nce "Son İyi Şeyler" etkinliği düzenlendi.

Sultanahmet Kızlarağası Medresesi'nde gerçekleşen etkinlikte, şair Hüseyin Akın, öykü yazarı İlknur Demirci, şair Yusuf Koşal ve Ömer Hatunoğlu ilk kitap yayınlamanın heyecanını anlattı.

Etkinlikte konuşan TYB İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Hüseyin Akın, düzenledikleri programlarda genç yazarlara yer verdiklerini belirterek, "Günümüzde insanların hep olumsuz şeylerle yatıp kalktığı bir ortamda bu ülkede iyi şeyler de oluyor dedirtecek, kültür, sanat ve edebiyat gibi benzeri faaliyetleri konu edinmeye, bunları paylaşmaya çalışıyoruz." dedi.

Akın, yazarları bir araya getirerek, iyi şeylerin bulaşıcı olmasını temenni ettiklerini ifade ederek, "İyi şeyler ne kadar çok kişiye sirayet ederse, iyi şeylerden güzel şeyler doğar hükmü gereğince hareket ediyoruz." diye konuştu.

Bir yazar için kitap çıkarmanın riskli bir iş olduğuna dikkati çeken Akın, şöyle devam etti:

"Çünkü insanların huzuruna, görücüye çıkacaksın. İlk kitap kişiye sorumluluk yüklemekte, ikinci kitabının mesela daha iyi olması gerekiyor. Onun için ben şiir yazan kişilere şunu tavsiye ederim ilk önce defter çıkarın. Bir şairin, iyi bir şair olduğunu ancak ilk kitabından anlayabilirsiniz. O yüzden her zaman ilk kitap önemlidir."

Genç yazar Yusuf Koşal da ilk şiir kitabı "Alnımda Kanat İzleri" hakkında, "Şiirlerimde ailemden kodlar bulunuyor. Bizim ailemizde şiir bir gelenektir. Büyüklerim aşık geleneğinden geldiği için sürekli besteli, güfteli şekilde şiir okurlar. Benim şiire merakım da oradan geliyor. İlk kitabım, şair Ali Ural'ın yazarlık atölyesinde iki yıl aldığımız derslerin sonucunda, onun öncülüğünde aldığımız bir meyve." değerlendirmesinde bulundu.

"Bir Kaç Tuhaf Gün" adlı öykü kitabının yazarı İlknur Demirci ise, çocukluktan beri yazmak istediğini dile getirerek, "Kendimi öykülere yakın buldum. Öykülerimde reeldeki şeyleri hayallerle yoğuruyor, en çok da kendimi yazıyorum aslında. Yazmayı seviyorum çünkü yazmak benim için bir terapi gibi." ifadelerini kullandı.

Demirci, şair Ali Ural'ın yazarlık atölyesi öğrencilerinden olduğu bilgisini vererek, şöyle konuştu:

"Öykü yazmak benim için kahramanları aslında birebir yaşamak. Çünkü ben öykülerimin kahramanlarını yazarken her bir kahramanın ruh haline bürünüyorum. Başka türlü yazamıyorum çünkü."

Edebiyat öğretmeni ve "Gök Nehrin Kıyısında" kitabının yazarı Ömer Hatunoğlu ise, şunları anlattı:

"İstanbul'a, İstanbul şiirini ve edebiyatını öğrenmek niyetiyle geldim. Sonra edebiyat fakültelerinde gördüm ki, edebiyat fakültelerinin mühendislik fakültelerinden hiçbir farkı yok. Sadece araç gereçler değişiyordu. Üniversitede edebiyat derslerim çok iyiydi. Daha sonra edebiyat dünyasında zorlu bir yürüyüşe çıktım."

Hatunoğlu, şiir ve edebiyat tarihinin insanlık kadar eski olduğu yorumunu yaparak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Şair İsmail Kılıçarslan 'Ben şair olucam dedim. Yola çıktım, sonra şairleri gördüm' diyor, bu aslında riskli bir durum. Bir açıdan da avantaj. Aslında kendinizi görüyorsunuz. Başkasını görmüyorsunuz. Piyasaya çıkacaksınız ve şiirin ne olduğunu göstereceksiniz ama çıktıkça, tanıdıkça sizin dışınızdaki insanların olduğu kocaman bir dünya olduğunu göreceksiniz. Bir şeyler üretmek istiyorsak o birikimden de istifade etmemiz lazım."

Etkinlik sonunda yazarlar dinleyicilere şiirlerini ve öykülerini okudu.