Yeni anayasa tartışmaları
İZMİR (AA) - Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, yeni anayasayla toplumda uzlaşma kültürünün yerleşmesi gerektiğini belirterek, "Milletin önüne iki sandık koyalım. Birinde başkan, birinde meclis seçilsin. Partiler için yüzde 10 barajını kaldıralım. Yüzde 51'i alacak da başkan olacağından bütünleşme için bütün gruplara müracaat eder, uzlaşma kültürü daha da yaygınlaşır." dedi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Memur-Sen İl Temsilciliği ve Erdemli Yöneticiler Akademisi (EYAD) tarafından Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Yeni Anayasa ve Türkiye Vizyonu" adlı panele katılan Malkoç, doğu ile batı arasında geçiş güzergahındaki Türkiye'nin, dünyanın en kıymetli konumunda olduğunu söyledi.
Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflamaya başladığından günümüze "Türkleri bu coğrafyadan geldiklere yere gönderelim." diye çalışıldığını ifade eden Malkoç, "Biz bin yıldan beri buradayız, kıyamete kadar da burada olacağız." ifadesini kullandı.
Malkoç, bir yandan terörle diğer yandan da dünyanın en karanlık, en sinsi, Türkiye'yi içeriden çökertmeye çalışan Paralel Devlet Yapılanması'yla mücadele edildiğini, en gelişmiş ülkelerin bin mülteci hesabı yapmalarına karşı Türkiye'nin 3 milyon sığınmacıyı ağırladığını anlatarak, tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin 2023 hedeflerine emin adımlarla gittiğini vurguladı.
Türkiye'nin hedefine ulaşabilmesi için 1982 Anayasası'ndan kurtulunması ve yeni anayasa yapılması gerektiğini dile getiren Malkoç, şöyle konuştu:
"Tüm çalışmalar gösteriyor ki milletin yüzde 95'i anayasanın yenilenmesi veya değişmesi taraftarı. Problem, anayasa değişikliğinde hükümet sistemi tartışmalarında çıkıyor. Yeni anayasa, istikrar getirmeli. 15 aya bir hükümet düştüğü müddetçe yani parlamenter sistem olduğu sürece, istikrar olmaz. Yeni geliştireceğimiz anayasadaki sistem, bu yüzden parlamenter sistem olmamalı."
Malkoç, en büyük kutuplaşmanın, "partilerin yüzde 10 barajını geçmek için sağa sola sataşması"na yol açması dolayısıyla 1982 Anayasası'ndan sonra ortaya çıktığını belirterek, şunları söyledi:
"Yeni anayasayla toplumda uzlaşma kültürünün yerleşmesi lazım. Milletin önüne iki sandık koyalım. Birinde başkan birinde meclis seçilsin. Partiler için yüzde 10 barajını kaldıralım. Yüzde 51'i alacak da başkan olacağından bütünleşme için bütün gruplara müracaat eder, uzlaşma kültürü daha da yaygınlaşır. Kuvvetler ayrılığını daha iyi oturtmak için de mutlaka başkanlık sistemine geçilmesi lazım. Başkanlık sistemi geldiğinde başkan kesinlikle, parlamentodan bakan alamaz çünkü bunu yaparsa o parlamento yürütmeyi denetleyemez."
- "Federalizm ve diktatörlük iddiaları"
Şeref Malkoç, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) başkanlığı federalizmle bağdaştıran söylemlerinin gerçeği yansıtmadığına değinerek, şöyle devam etti:
"Bu, kesinlikle yalan. Bizim savunduğumuz başkanlık sisteminde, üniter devlet yapısı vardır. İkinci uydurdukları da şu, özellikle sol ve liberal kesimler yapıyor, 'Başkanlık sistemi gelirse diktatörlük gelir'. Şu an başbakan veya hükümetimiz istese, geçiremediği kanun yok. Niye başkanlık isteniyor?. 'Şu an kurduğum parti, düşüncelerim iktidarda, kuvvetli cumhurbaşkanlığım var. Ama insanlar fanidir, her nefis, ölümü tadacaktır. Baki olan millettir, devlettir. Ben milletim için bunu istiyorum' diyor."
Malkoç, başkanlık sistemini eleştirenlerin güçlü parlamenter sistem önerisiyle gelmesini beklediklerini sözlerine ekledi.
Konuşmasının ardından Malkoç, konferansa katılanların sorularını yanıtladı.
Panelde, AK Parti Konya Milletvekili Halil Etyemez ve Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Kılıç da sunum gerçekleştirdi.