2. Anne ve Bebek Ölümlerini Önleme Sempozyumu
KOCAELİ (AA) - Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Çorakçı, "Gebelikte kanser tanısı, aile için yıkım oluyor. Burada bizim amacımız, hem anne hem de bebeği sağlıklı bir şekilde olaydan kurtarmak." dedi.
Çorakçı, Kocaeli Halk Sağlığı tarafından düzenlenen 2. Anne ve Bebek Ölümlerini Önleme Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, gebelikte anne adayının kansere yakalanmasının zor bir durum olduğunu söyledi.
Hekimlerin de bu durumla karşılaşmak istemediğini ifade eden Çorakçı, "Karşınızda bir kanser hastası var, bebek ve bir aile var. Gebelik olmadığında da aynı problemler var ama burada bebek olduğu için durum biraz daha zor. Gebelikte kanser tanısı, aile için yıkım oluyor. Burada bizim amacımız, hem anne hem de bebeği sağlıklı bir şekilde olaydan kurtarmak. Burada hastalığa yakalanılan gebelik yaşı bizim için çok önemli." diye konuştu.
Çorakçı, doğuma yakın bir dönemde hastaya kanser tanısı konulduğunda işlerinin daha kolay olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
"O zaman bebek, planlı bir şekilde doğum yaptırılarak alınıyor ve anneye gerekli tedaviler yapılıyor. Erken dönemlerde örneğin ilk 3 ayda karşımıza çıkarsa bebeğin alınması yaşamla bağdaşacak bir durum değil. O zaman işler biraz karışıyor. Kanserde, cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi yapabiliyorsunuz. Özellikle ilk trimesterda (9 aylık gebelik süresinin 3 aylık dönemi) bu 3 tedavi de uygun değil, gebeliğin devamını istiyorsak ilk trimesterda herhangi bir tedavi yapılmasını önermiyoruz. Cerrahi yapılacaksa en iyi dönem 2. dönem. Örneğin, meme kanseri var diyelim, ikinci 3 ayda rahatlıkla cerrahisi yapılabilir ondan sonra radyoterapi de kemoterapi de yapılabilir. Mutlaka 2. döneme atlanması lazım. Burada vakalar sık karşımıza çıkmadığı için vakaya göre tedavi yol izlenmesi gerekli. Bazen kanseri tedavi etmeden doğuma kadar beklenebilir."
Sempozyumda, anne ve bebek ölümlerinin azaltılmasına yönelik sunumlar yapıldı.