"İslam'ın yüzü biziz, kendimiziz"
İSTANBUL (AA) - SALİHA ÖZDEMİR - Lübnan asıllı, İsveçli dünyaca ünlü şarkıcı Maher Zain, "İstanbul'da, Paris'te, Brüksel'de ya da diğer şehirlerdeki terör olayları, öyle olmaması gerektiği halde maalesef İslam'la bağdaştırılabiliyor. Buna karşın bütün Müslümanlara şunu söylemek istiyorum, İslam'ın yüzü biziz, kendimiziz. Diğer insanlar İslam'ı bizim yaptıklarımız üzerinden göreceklerdir. O yüzden ne yaparsak yapalım İslam'a uygun hareket ederek yapalım ki, yanlış algısı olan insanlar bizim üzerimizden doğru manadaki İslam'ı tanısın." dedi.
- "Mustafa Ceceli ile düet yaptık"
Yeni çıkacak olan albümünde yer alan Türkçe parçaların son kayıtları için İstanbul'a gelen Maher Zain, AA muhabirine yaptığı açıklamada albümün mayıs ayında müzikseverlerle buluşacağını belirterek, "Albümümde 5 tane de Türkçe şarkım olacak inşallah. Bu parçalardan birinde Mustafa Ceceli ile düet yaptık." bilgisini verdi.
Zain, yeni albümde yer alacak İngilizce parçalarının orijinal sözlerinin Arapça olduğunu, Türkçe parçaların ise müzisyen Ahmet Kurtiş tarafından yazıldığını söyledi.
Türkiye'ye daha önce de geldiğini ve konserler verdiğini ifade eden Zain, şöyle konuştu:
"Türkiye'ye gelmeden önce hakkında çok şey duymuştum. Konserlere geldiğim zamanlar müzikseverlerden çok büyük destek görüyorum, çok hoşuma giden bir sevgiyle, muhabbetle karşılanıyorum ve kendimi evimde gibi hissediyorum. Türkiye'nin kültürünü, tarihini ve tabii ki yemeklerini çok seviyorum. Burada her şey çok güzel. Ayrıca Türkiye bana kendi memleketimi, Lübnan'ı hatırlatıyor. Adetlerimiz, yemeklerimiz birbirine çok benziyor bu yüzden burayı, özellikle İstanbul'u çok seviyorum."
- "Sen yeter ki iyi bir Müslüman ol, yaşadığın yerin hiç önemi yok"
Zain aslen Lübnanlı olduğu halde uzun yıllar İsveç'te yaşadığını ifade ederek, ilk gençlik döneminde Avrupa'da yaşayan bir Müslüman olarak kendi kimliğini bulmakta bir süre zorlandığını kaydetti.
"Bir açıdan bakıldığında biz iki kültür, iki millet arasında yaşayan insanlarız." diyen Zain, şunları paylaştı:
"Avrupa'da iki kültür arasında kalan çok fazla genç var, ama bu durumda çok fazla deneyim ve bilgi sahibi de olabiliyor insan. Dünyanın her ülkesinde, kendi kültürünü yaşayabilir, kendin olabilirsin. Benim inandığım ve öğrendiğim bir şey var ki, ne zaman ve nerede olursan ol, İslam her zaman ve her yerde yaşanılabilir. Sen yeter ki iyi bir Müslüman ol, yaşadığın yerin hiç önemi yok. Müslüman olarak Batı'da veya Amerika'da yaşayabilirsin. Kişisel tecrübeme göre, arkadaş çevremiz bizimle aynı dini ve ahlaki değerleri taşıyorsa bize kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi; kültürümüzü, inancımızı hatırlamak ve aslımızı unutmamak için destek oluyorlar."
Zain, Avrupa'da yaşayan Müslümanların yaşadıkları ülkelerdeki kanunlar ile İslam inancının kurallarının çatışmadığı yorumunu yaparak, birçok açıdan örtüştüğü, kendisinin de inancının gereklerini birebir uygulayabildiğini vurguladı.
Avrupa'da İslam'ı yanlış tanıyan insanlar da bulunduğuna dikkati çeken Zain, şu değerlendirmeyi yaptı:
"İstanbul'da, Paris'te, Brüksel'de ya da diğer şehirlerdeki terör olayları, öyle olmaması gerektiği halde maalesef İslam'la bağdaştırılabiliyor. Buna karşı bütün Müslümanlara şunu söylemek istiyorum, İslam'ın yüzü biziz, kendimiziz. Diğer insanlar İslam'ı bizim yaptıklarımız üzerinden göreceklerdir. O yüzden ne yaparsak yapalım İslam'a uygun hareket ederek yapalım ki, yanlış algısı olan insanlar bizim üzerimizden doğru manadaki İslam'ı tanısın. İslam, savaşı veya terörü teşvik eden bir din değildir. Ben işimden dolayı bütün dünyayı geziyorum. Müslüman bir sanatçıyım ve Müslüman olduğum için gurur duyuyorum."
Zain, konserler için bütün dünyayı dolaştığını dile getirerek, gittiği ülkelerde de Müslümanlarla tanıştığını, o ülkelerdeki diğer insanlardan bir farkları olmadığını, herkes gibi hayat mücadelesi verdiklerini vurguladı.
- "Türkçe şarkılar okuduğum için Türkçeyi de öğrenmeye çalışıyorum"
İslam adını kullanarak yanlış işler yapan, yaptıkları İslam'a maledilen küçük gruplardan üzüntü duyduğunu paylaşan Zain, şunları aktardı:
"Bir sanatçı olarak benim yapabileceklerim sınırlı ama elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Ben bir politikacı değilim, sadece bir sanatçıyım, sanatımı icra ederim, bir şarkı söylerim ya da bir röportajda hislerimi paylaşırım. Yine de üzerime düştüğü ve elimden geldiği kadarıyla, yaşanan kötü olaylardan doğrudan etkilenen Müslümanlarda duyarlılığı, aramızdaki dayanışma ve beraberliği arttırmak adına sosyal medyadan sık sık paylaşımlar yapıyorum. Mesela “Freedom” (Özgürlük) diye bir şarkı söyledim. Filistin ve Suriye için şarkılar söylüyorum. Yakında da, anti terörizmle ilgili özel bir şarkı daha yapacağım."
Zain, teröre karşı yapacağı şarkıyı albümden sonra single olarak çıkaracağını, Müslümanları ilgilendiren konularla ilgili çalışmalara özel önem verdiğini, bu konuda dünyanın büyük sanatçıları ile birlikte çalışmalar yapmak istediğini ifade etti.
Türkiye'ye bir önceki gelişinde Türkçe öğrenmek için bir DVD aldığına değinen Mahir, şunları söyledi:
"Türkçe şarkılar okuduğum için Türkçeyi de öğrenmeye çalışıyorum ama bu konuda biraz tembel davrandım maalesef. Birkaç kelime Türkçe biliyorum tabii ama hem yeni albümün klip çalışmaları hem de konserler dolayısıyla ülke ülke gezdiğim için çok yoğunum. Aldığım DVD hala paketinde duruyor ama ferahladığım ilk an bakacağım ve Türkçeyi öğrenmeye çalışacağım inşallah."
Zain, Türkçe olarak "İstanbul'u çok seviyorum, beni dinleyin." şeklinde konuşarak Türkçe parçaların da yer aldığı albümü için büyük heyecan duyduğunu, albüm çalışmasında Türkiye'deki sanatsal faaliyetlerini yürüterek kendisine büyük destek olan Rast Akademi ve menajeri Bilal Bedirhan Öz'e teşekkürlerini iletti.