HDP İstanbul Milletvekili Kaya:
TBMM (AA) - HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, "Barış, hak arama, adalet adına halkımızı, sokağa, meydanlara çağırırken, bir taraf yaptığında suç oluyor, terörle ilişkilendirilebiliyor. Ama bunu Başbakan, halkı ve tüm çevreleri sokağa, meydanlara çıkmaya çağırıyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Onlar da herhalde sokakta çözüm aramanın tek çare olduğunu farkına varıyorlar." ifadesini kullandı.
Kaya, Türkiye küçük Millet Meclisleri (TkMM) Meclis Koordinatörü Oya Özden ile parlamentoda basın toplantısı düzenledi.
TkMM'nin, birçok şehirde toplumun sesini dinleyerek, sivil toplum örgütleriyle görüştüğünü belirten Kaya, bu tür sivil çalışmaların, toplum açısında son derece hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Bu çalışmaların her şekilde beslenmesinin önemine işaret eden Kaya, bu yolla halkın nabzını tutmanın, paylaşmanın herkesin asli görevi olması gerektiğini dile getirdi.
Kaya, TkMM'nin, mart ayı konusunun kadın cinayetleri, şiddet, ceza indirimleri ve çözüm önerileri olduğunu, ortak payda raporunda kadına şiddet ve şiddetin dinle ilişkisinin bulunup bulunmadığının yer aldığını kaydetti.
Dinlerin, başta kadınların eşit, özgür bir yaşam yaşamasını öngördüğünü ancak gelinen noktada kadınların köleleştirilmesi, özgürlüklerinin, onurlu yaşam hakkının ellerinden alınmasının aracı haline getirildiğini savunan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dinler toplumlara hakikatin açıklanması, yaşanması için ortaya çıkan hareketlerken bugün gelinen noktada maalesef din hakikatin örtülmesi, gerçeklerin saptırılması, yalanın hakim kılınması, halkların zihinsel, bedensel anlamda köleleştirilmesinin yollarını açan, istismar edilen, şiddetin de vesilesi kılınan bir din haline getirildi. Dinin, şiddetle ilişkisini tartışabilecek noktaya gelinmesine neden olunmuştur. Yüzyılların egemenci dinciliğinin, pratiğinin getirdiği nokta, bu noktadır."
- "Kadın cinayetlerinde ceza indirimi kabul edilemez"
TkMM Meclis Koordinatörü Oya Özden de 14 ilde toplantı yaptıklarını bunun 12'sinde kadın cinayetleri, şiddet kültürü ve yetersiz cezaların ele alındığını anlattı.
Özden, toplantılardan 3 ortak paydanın çıktığını kaydederek, bunların, kadın cinayetlerinde ceza indiriminin kabul edilemeyeceği, yasaların caydırıcılığının artırılması, farkındalık yaratacak eğitim verilmesi, Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin, uluslararası güçlerin çıkar çatışmalarına sahne olduğu şeklinde olduğunu belirtti.
Kadın sorununu 8 yıldır ele aldıklarını dile getiren Özden, 12 ildeki toplantıda sivil toplum örgütlerinin, erkek şiddeti kavramını kullandığını gördüklerini, bunun önemli olduğunu vurguladı.
Özden, şiddet kültürünün, toplumda giderek arttığını ancak buna karşın cezasızlığın olduğunu öne sürerek, "Bu da toplumdaki adalet duygusunu zedeliyor. 14 ilde yapılan toplantılarda sivil toplum örgütlerinin ortak dile getirdiği şey, siyasetin üslubuna yönelik. Siyasetin dilinin çatışma, şiddet içermesi Türkiye'deki şiddet kültürünün artmasına neden oluyor." diye konuştu.
- Başbakan Davutoğlu'nun çağrısı
Toplantının sonunda Kaya'ya, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dünkü grup toplantısındaki, "Bireysel ve toplumsal psikolojimiz, moral ve motivasyonumuz için hiç çıkmadığımız kadar sokaklarımıza çıkalım. Hiç gitmediğimiz kadar esnafımızın yanına gidelim" sözleri soruldu.
Davutoğlu'nu dinlerken gülümsediğini belirten Kaya, "Başbakan sanki suç işliyor dedim. Barış, hak arama, adalet adına halkımızı, sokağa, meydanlara çağırırken, bir taraf yaptığında suç oluyor, terörle ilişkilendirilebiliyor. Ama bunu Başbakan, halkı ve tüm çevreleri sokağa, meydanlara çıkmaya çağırıyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Onlar da herhalde sokakta çözüm aramanın tek çare olduğunu farkına varıyorlar" dedi.