Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei, kaya gazının dünya enerji pazarının gelişimini belirleyen bir faktör olmaya devam edeceğini belirterek, "Türkiye'nin potansiyeli de umut verici" dedi. Dünya Enerji Konseyi ve Accenture Strategy tarafından hazırlanan ‘Kaya Gazı Global Bir Fenomen’ başlıklı raporda, geleceğin enerjisinin “kaya gazı” olacağı ifade edildi. Raporda görüşlerine yer verilen Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Frei, kaya gazının doğal kaynaklar pazarında değişime neden olacağını, bu enerji kaynağının tüketiciler için ulaşılabilir fiyatlarda bulunduğunu aktardı. Frei, "Şimdiye dek ABD kaya gazı pazarının şaşırtıcı direnci, kaya gazında bir patlama yaşanmasına sebep oldu. Her ne kadar başka ülkeler ABD’nin benzersiz özelliklerine sahip olmasalar da onlar da LNG üretimini ve ihracatını öğrenecek; bu da enerji pazarının küresel dinamiklerini değiştirecek" değerlendirmesinde bulundu. Kaya gazının hızlı yükselişinin, küresel ticaret akışını gözle görülür biçimde etkilediğine işaret eden Frei, fiyat ve güvenlik kaygılarının, Kuzey Amerika dışında da kaya gazı kaynakları arayışına yönelttiğini kaydetti. Kaya gazının, dünya enerji pazarının gelişimini belirleyen bir faktör olmayı sürdüreceğini vurgulayan Frei, "Özellikle de ABD ve Avustralya’daki büyüme, 2020-2025 yıllarında, gelişmekte olan kaya gazı üreticileri olarak Arjantin, Çin ve Suudi Arabistan ile arz-talep dengesini etkileyecektir. Kaya gazı dünya enerji pazarının gelişimini belirleyecek, Türkiye'nin kaya gazı potansiyeli de umut verici" ifadelerini kullandı. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı Murat Mercan ise Türkiye’nin henüz kaya gazı potansiyelini araştıracak teknik donanıma sahip olmadığını, ancak bu konuda çalışmalar yürütüldüğüne dikkati çekti. Mercan, araştırmalar sonrasında ortaya konulacak kaya gazı potansiyelinin, Türkiye’nin enerji güvenliğinde ciddi bir rol üstlenebileceğini vurguladı. ‘Kaya Gazı, Global Bir Fenomen’ raporu, 9-13 Ekim 2016’da İstanbul’da düzenlenecek 23. Dünya Enerji Kongresi’nde tanıtılacak.