Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı" sıfatıyla özel davetli olduğu 10. BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) Zirvesi'nin, Türkiye'nin ekonomik çeşitliliğini artırması ve birlik ülkeleriyle ticari ilişkilerini derinleştirmesi için fırsat oluşturması bekleniyor.
BRICS Zirvesi, 25-27 Temmuz'da, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin başkenti ve ticaret merkezi Johannesburg'da gerçekleştirilecek.
Başkan Erdoğan da küresel ekonomi, ticaret, yatırım ve finansal iş birliği konularının ele alınacağı zirveye "İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı" sıfatıyla özel davetli olarak katılacak. Birçok devlet lideri ve iş dünyası temsilcilerinin hazır bulunacağı BRICS Zirvesi, Erdoğan'ın 24 Haziran seçimlerinden sonraki yeni dönemde, NATO Zirvesi'nin ardından katılacağı ikinci uluslararası toplantı olacak.
Bu yıl 10'uncusu gerçekleşecek zirve, "Afrika'da BRICS: 4. Sanayi Devrimi'nde kapsayıcı büyüme ve refah paylaşımı için iş birliği" temasıyla toplanacak.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Güney Afrika Başkanı Abubekir Salim, AA muhabirine, 10. BRICS Zirvesi ve Başkan Erdoğan'ın toplantıya katılımının önemini değerlendirdi.
Salim, dünyada ekonomik ve siyasi gücün Batı tekelinden çıkarak Çin ve Hindistan gibi hem nüfus gücünü elinde tutan hem de ekonomik ve küresel anlamda söz sahibi olmaya çalışan ülkelere kaydığının görüldüğünü söyledi. Bu süreçte BRICS'in 2025 vizyonu kapsamında "yeni bir finansal sistem" oluşturarak üyelerinin birbirini daha fazla desteklemesini sağlayacak bir kurum haline geldiğini belirten Salim, teşkilatın, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi kuruluşların muadili finansal yapılar oluşturmayı planlayan ve bunu başaran bir birlik olduğunu dile getirdi. Salim, BRICS'in aynı zamanda adil dağılımın gerçekleştiği yeni bir dünya düzeni hayali bulunan bir kurum olduğunu ifade etti.
BRICS'in IMF ve Dünya Bankasına alternatif olarak görülmesinin birliği küresel kriz dönemlerinde çok önemli bir konuma getirdiğini vurgulayan Salim, gelişmekte olan ülkeler için BRICS'in bir çekim merkezi oluşturduğunu anlattı.
"BRICS ile ilişkilerin güçlendirilmesi kaçınılmaz"
Salim, her yıl düzenlenen BRICS Zirvesi'ne üye ülke liderleri dışında özel statüde devlet başkanlarının da davet edildiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
"Türkiye, BRICS üyesi olmamasına rağmen liderler zirvesine özel olarak davet edildi. Güçlü ve etkin ekonomik yapısıyla nüfuz alanını artıran BRICS birliğinin daveti, Türkiye ekonomisi için çok önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika liderleriyle bir araya gelerek ikili görüşmelerde bulunacak Erdoğan'ın temaslarında, ekonomik iş birliklerinin yanı sıra her türlü terörle mücadele konularının da gündeme gelmesi bekleniyor."
Türkiye gibi "Dünya 5'ten büyüktür" tezini ortaya koyan ve ülkeler arası ticarette milli para birimlerinin kullanılmasını savunan bir ülkenin BRICS ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmesinin kaçınılmaz olduğunun altını çizen Salim, "2030'da BRICS ülkelerinin ekonomik gücünün Batılı ülkelerin toplam ekonomik gücünü geçeceği tezini göz önüne alırsak, yükselen bir güç olarak Türkiye de bu sürece katılarak ekonomik çeşitliliğini artırma imkanı ve küresel güç olma yönünde büyük bir kazanım elde edebilir." dedi.
Türkiye'nin BRICS ile dış ticaret hacmi 60,7 milyar dolar
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan BRICS ülkeleri, dünya nüfusunun yüzde 40'tan, küresel ekonominin ise yüzde 20'den fazlasını oluşturuyor.
Dünya ticaretinde yüzde 17'lik paya sahip BRICS ülkeleri, dünyada sanayi ürünlerinin üçe birini, tarım ürünlerinin ise yarısını üretiyor.
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın geçen yıl dünya ile toplam dış ticaret hacmi 5,9 trilyon dolar seviyesinde gerçekleşti.
Türkiye'nin ise BRICS ülkeleriyle arasındaki toplam ticaret hacmi geçen yıl 60,7 milyar dolar oldu. Türkiye'nin bu dönemde söz konusu 5 ülkeye toplam ihracatı 7,3 milyar dolar olarak hesaplanırken, bu ülkelerden ithalat 53,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Ekonomiden sorumlu eski Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise geçen yıl yaptığı bir konuşmada, BRICS ülkelerince kurulan yeni bir kalkınma bankası olduğuna işaret ederek, "Onların vereceği projelerden yararlanmak için üye olunması gerekiyor. Sırf onun için şu anda ciddi ciddi üye olmayı değerlendiriyoruz." ifadesini kullanmıştı.